Çuval krizinin tek tanığı konuştu
Abone olSüleymaniye'de 11 Türk askerinin başına çuval geçirilmesi krizisin tek Türk tanığı ortaya çıktı. Tercüman tanık çuval krizinin bilinmeyen yönleri anlattı...
Süleymaniye’de 11 Türk askerinin başına çuval geçirilerek
sorgulanması sırasında ABD adına tercümanlık yapan Metin Öngel,
olayın tüm ayrıntılarını verdi. Öngel, askerlerimize su, yemek ve
sigara götürdüğünü söyleyerek, "Binbaşı Aydın E. yapılan muameleye
çok kızmıştı. Bu yüzden ABD’liler onun üzerine gidiyordu" dedi.
KUZEY Irak’ta, 11 Türk askerinin ABD askerleri tarafından gözaltına
alınıp başlarına çuval geçirilerek alıkonulması olayının bilinmeyen
bir tanığı ortaya çıktı. O dönemde Amerika Birleşik Devletleri
adına tercümanlık yapan 32 yaşındaki Metin Öngel, 4 Temmuz 2003
günü yaşananları tüm ayrıntılarıyla ilk kez Hürriyet’e anlattı.
Öngel, gözaltına alınan askeri personelden bildiği isimleri de
sıraladı. Türkiye’de vatan hainliğiyle suçlanma korkusu nedeniyle
ABD’ye iltica eden kendisi gibi tercüman Tuncay Çelik ve Savaş
Dalkılıç’ı eleştiren Öngel, "Koca Türkiye, bu iki tercümanla mı
uğraşacak?" dedi. Halen Kocaeli Derince’de ticaret yapan Öngel, 4
Temmuz günüyle ilgili şu bilgileri verdi:
KAAN YÜZBAŞI’NIN BARBEKÜ PARTİSİ
4 Temmuz günü, biz ABD ordusu hesabına tercümanlık yapıyorduk. O
gün ABD’nin resmi bayramı olduğu için, Kerkük’teki ABD üssü içinde
bulunan Türk Özel Kuvvetleri’ne ait ofiste Kaan Yüzbaşı da bir
barbekü partisi veriyordu. Kaan Yüzbaşı, partiye bizi de davet
etti. Yemekleri yedik, sonra bir Amerikalı asker geldi. ’3-4 Türkçe
tercüman lazım’ dedi. Süleymaniye’den bazı insanları gözaltına
almışlar. Biz hemen o askerle Kerkük’teki gözaltı merkezine gittik.
Yanımda, Amerika’ya sığınan Tuncay Çelik ve Savaş Dalkılıç ile
Gülay Kıramer adlı kızıl saçlı bir Türk kızı daha vardı. Gülay
Kıramer, bir emekli astsubayın kızıydı ve Amerika’dan gelmişti.
Emin değilim, sanıyorum daha önce bir Amerikalı ile evlilik
geçirmişti.
ELLERİ ARKADAN PLASTİK KELEPÇELİ
Gözaltı merkezinde, buraya getirilen 33 kişi vardı. Bunların
sorgusunu yaptılar. Ben gözaltına alınanları Kuzey Iraklı Türkmen
sanıyordum, sonra 11 Türk askerinin de gözaltına alındığını gördüm.
Türk askerleri, Süleymaniye’de Dışişleri İrtibat Bürosu’nda
görevliydiler. Sivildiler ve hepsinin ellerini arkadan plastik
kelepçeyle kelepçelemişlerdi. Kafalarına çuval geçirilmişti.
Gözaltı merkezinde değişik odalar vardı. Bunları, 3-4 ayrı odaya
dağıttılar. Gözaltına alınanlar arasında, bir temizlikçi kadın ile
14 yaşındaki oğlu bile vardı. Kimi buldularsa getirmişlerdi. 2 Kürt
koruma ve oradaki dönerci dükkánında oturanlar bile vardı.
ASKERLERİMİZE YİYECEK VE SİGARA GÖTÜRDÜM
İlk sorgu sırasında ben, bizimkilere su, yemek ve sigara götürdüm.
Amerikalılar, getirilenler arasında Türk askeri olduğunu
biliyorlardı; ama bilmezlikten geliyorlardı.
TÜRK BİNBAŞI ÇOK KIZMIŞTI
Binbaşı Aydın E., çok sinirliydi, agresif davranıyordu. Yapılan
muameleye kızmıştı. Bu yüzden Amerikalılar da onun üzerine
gidiyordu. Kerkük’te 1 ya da 2 gün kaldılar. Sonra uçakla tüm ekibi
Bağdat’a uçurdular. Havaalanına götürürken, turuncu kıyafet
giydirmişlerdi.Kamyonun arkasında taşındılar. 2’nci sorguya,
tercümanlardan sadece Tuncay Çelik ve Savaş Dalkılıç gitti. Biz
gitmedik, daha doğrusu gitmek istemedik.
’ÇUVAL’DAN SONRA İSTİFA ETTİK, DÖNÜYORDUK
Çuval olayı üzerine Türk tercümanlar olarak hepimiz istifa ettik,
geri dönüyorduk. Ancak Türk Özel Kuvvetleri Komutanlığı, ’Colin
Powell özür diledi, olay diplomatik olarak çözüldü’ deyince
istifadan vazgeçtik. Bir ay sonra Türkiye’ye döndük.
TÜRKİYE’NİN İTİBARI İLE OYNAMASINLAR
Tuncay Çelik ve Savaş Dalkılıç, ABD’de kalabilmek için Türkiye’de
vatan hainliğiyle suçlanma iddiasını gündeme getirdiler. ABD’ye
kapağı atmak için bunu bahane ettiler. Ülkenin itibarıyla
oynamasınlar. Kimse onları tehdit etmedi. Koca Türkiye Cumhuriyeti
zaten böyle iki tercümana mı kaldı. Tercümanların lideri konumunda,
Helinka Pepison adlı bir ABD’li kadın vardı. Helinka, Tuncay ve
Savaş’ı ABD için ikna etti. Onlara akıl verdi. Zaten Tuncay,
Helinka’nın asistanıydı. Bizi kimse tehdit filan da edilmedi.
Ortalığı bulandırmasınlar.
Gözaltına alınan Türk askerleri
Tim Komutanı Binbaşı Aydın E.
2 üsteğmen. Birinin adı veya soyadı Bozkurt.
5 astsubay başçavuş
3 kıdemli üstçavuş.
Amerika’da 10 yıl kaldım
METİN Öngel, ABD’de 10 yıl kaldığı için İngilizce’yi çok iyi
bildiğini söyledi. Kuzey Irak’ta ABD için çalışan 4 ayrı kategoride
tercüman olduğunu anlatan Öngel, "Her kategorideki tercüman, belli
gizlilik seviyesine göre yetkiliydi. Biz en düşük yetkide
tercümanlardık" diye ekledi. Öngel, nasıl tercüman olduğunu ise
şöyle anlattı: "Askerden dönmüştüm. Bir arkadaşım, bu işten
haberdar olmuş, CV gönderdik. Gaziantep ve İskenderun’da
çalıştırmak için tercüman arıyorlardı. Ankara Hilton’da toplantı
yaptılar, evrak verdik, kabul ettiler. Mardin’de 15-20 gün kaldık.
Sonra geri döndük. Bir daha arayıp Irak teklifi yaptılar. Ticari
bağlantı kurarım diye kabul ettim. Tuncay Çelik benden bir hafta
önce gitmişti, Savaş Dalkılıç’la aynı dönemde gittik."
Kebap partisi
TÜRK tercüman Metin Öngel, kendilerine iş veren ABD’li şirketin
yöneticisi Helinka Pepison ile bir Irak dönüşü Mardin’de kebap
partisinde.
Birlikte görevde
TERCÜMAN Metin Öngel, ABD’ye iltica eden diğer tercüman Savaş
Dalkılıç ile Kuzey Irak’ta birlikte görev yaptığını anlattı. Öngel
ve Dalkılıç’ın birlikte pek çok fotoğrafı var. Öngel, ABD’ye iltica
eden Savaş Dalkılıç ile Tuncay Çelik’in davranışlarını doğru
bulmadığını söylüyor.
Kaynak: