Bu ayıp devlete yeter
Abone olMenderes zamanından beri genelev kadını olarak çalıştığını söyleyen A.K. malulen emekli olmak için SSK'ya başvurdu. Ancak öyle bir yanıt aldı ki şaştı kaldı!
İstanbul’da yaşayan ve "Menderes’in zamanından
beri" çalıştığını söyleyen 76 yaşındaki eski genelev kadını A.K.
malulen emekli olmak için SSK İstanbul İhtiyarlık Sigorta
Müdürlüğü’ne başvurdu. Ancak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Sağlık Kurulu’nun raporu çerçevesinde "çalışma gücünün en
az 2/3’ünü kaybetmediği"ne karar verilince, A.K.’nin emeklilik
hayalleri suya düştü.
A.K.’ye SSK İstanbul İhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü’nden gönderilen
yazıda, malûllük sigortası talebi konusunda yapılacak bir işlem
bulunmadığı bildirildi. 21 Kasım 2005 tarihli yazıda buna gerekçe
olarak da Okmeydanı Hastanesi Sağlık Kurulu’nun raporu gösterildi.
Yazıda şöyle denildi:
BENİ ANNE YERİNE KOYUN
"T.C. SB Okmeydanı Eğ. ve Ar. Hastanesi Sağlık Kurulu’nca
hakkınızda düzenlenen 11 Temmuz 2005 tarih 7721 sayılı rapor Genel
Müdürlüğümüze intikal ettirilmiş olup Tedavi Hizmetleri ve
Malûliyet Daire Başkanlığı’nca yapılan tetkik neticesinde çalışma
gücünün en az 2/3’ünü kaybetmiş durumda malul sayılmadığınız
bildirilmiştir. Bu nedenle malullük sigortası yönünden talebinizle
ilgili yapılacak bir işlemin bulunmadığına bilgi edinilmesini rica
ederiz."
Bunun üzerine A.K., çareyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat
Başesgioğlu’na mektup yazmakta buldu. Mektubuna, "Lütfen beni siz
bari sadece yaşlılığıma hürmeten bir insan, bir kadın, bir anne
yerine koyun ve dinleyin" sözleriyle başladı. 1948 yılından,
genelevlerin kapatıldığı tarihe kadar "istemeyerek de olsa" bu işi
yaptığını anlattı.
A.K., 2 çocuğundan birini kan kanseri sonucu kaybettiğini, bu işten
kazandığı parayı da çocuğunun hastalığında yitirdiğini belirtti.
Bozuk bir el yazısıyla sadece adını yazarak imzaladığı mektubunda
A.K., "ben söylüyor ve yazdırıyorum" diyerek şunları anlattı:
SAYIN BAKANIM SEVGİLİ OĞLUM
"Kalp-damar-tansiyon hastasıyım. Kemik erimesi sonucu yürüyemez
durumdayım. Ama maalesef rapor için gönderildiğim Okmeydanı
Hastanesi’nde, değil muayene, yüzüme bile bakılmadı. Suçlu isem bu
sadece benim değil toplumun suçu. Peki çalışma gücünü kaybetmeyen
76 yaşına gelmiş bir genelev kadını sizce ne iş yapabilir? İşte bu
benim değil toplumun ayıbı. Koskoca bir devlet bile ölümün eşiğine
gelmiş bir hayat kadınına hálá çalışmayı uygun görüyorsa benim
fazlaca bir şey söylememe gerek yok. Lütfen sayın Bakanım, lütfen
sevgili oğlum bana yardım et."
Tabağı 50 kuruşa kuş yemi satıyor
A.K., Tarlabaşı’ndaki 3 katlı yıkık dökük bir evin 2. katında,
pencereleri naylonla kapatılmış dairesinde yaşamaya çalışıyor. Çok
yaşlı ve hasta olduğu için ancak hava güzel olursa meydana gelip,
tabağı 50 kuruşa yem satıyor. Birkaç kuruş fazla kazanırsa en iyi
yemeği zeytin ve peynir. Ama parası hep simite yetiyor. "Artık
ölsem de kurtulsam. Tek çarem bu" diyecek kadar kendini çaresiz
hissediyor.
Bir zamanlar böyleydi
A.K. genelev kadınlığına Beyoğlu’ndaki Abanoz Sokak’ta kaçak olarak
başlamış. 18 yaşındaymış. O genelev Matild Manukyan’ın ölümünden
sonra kapanmış.
Haber : Şehriban OĞHAN
Kaynak :