Baykal iki gazeteyi fena bombaladı
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal bugün kameraların karşısına çıktı. CHP Lideri bir gazeteye kısa cevap vermekle yetinirken ötekisini ise adeta bombardımana tuttu.
Yenişafak Gazetesi'nin bir süredir manşetten yüklendiği Deniz
Baykal, bugün yaptığı basın toplantısında önce Yenişafak'a ardından
ise ayrıntılı olarak Sabah Gazetesi'ne yüklendi. Baykal, yaptığı
açıklamada şunları anlattı. Bir süreden beri bir gazetemizin
(Yenişafak'ı kastediyor) CHP ve bana karşı sistemli kampanya içine
girdiğini biliyoruz. Bunu ilgiyle izliyorum. Kampanya içinde ortaya
atılan iddiaların hiçbir dayanağı yoktur. İddiaları destekleyecek
hiçbir durum sözkonusu değil. Bunu ayrıntılı bir şekilde gereken
zeminlerde konuşabiliriz. Zaten bu çok iddialı ve sarsıcı manşetler
karşısında diğer medyanın umursamazlığa girmiş olması, çok açık ki,
bu konun değer taşımadığının toplum tarafından değerlendirilmesi
sözkonusudur. Bu konuya itibar etmeyen değerli gazetecilere
teşekkür ve saygılarımı sunuyorum. SABAH GAZETESİ'NE YANIT Bu
kampanya içinde birdenbire Sabah gazetesinin manşetini okuyunca
tereddüte düştüm. İddia şu: Benim 1990'lı yıllarda yaptığım servet
beyanlarında İş Bankası'na ait hisse senetleri beyan ettiğimi
tespit etmişler. Diyorlar ki, "Bu hisse senetleri bugün
değerlendirilirse 4 trilyon ortaya çıkıyor" Benim mali ilişkilerim
gayet sistematik ve kurumsal bir çerçeve içinde götürülmektedir.
Türkiye'nin önemli ve saygın bir bankasında fon vardır. Benim
servetim oradadır. Mali varlığımı değerlendirdiğim bankanın yatırım
fonları vardır. Bu yatırım fonu yetkilileriyle temas ettim.
Onlardan benim bütün banka hareketlerimin, mal varlığı
hareketlerimin çıkarılmasını, nasıl bir malvarlığım vardır bana
bildirilmesini istedim. İŞTE HİSSE SENETLERİ İşte onlar geldi. O
hesaplarda böyle bir değerlendirme yok. Bunun üzerinde bu sabah
çalıştığım bankanın yatırım fonuna 1 Ocak 2005 tarihinde YTL
uygulamasına geçmeden önce mevcut olan (1990'lı yıllarda mevcut
olduğu iddia edilen İş Bankası hisse senedinden oluşan bir
portföyün YTL uygulamasına geçişle birlikte bugün kaç adet olarak
ifade edildiğini ve değerini bildirmenizi saygılarımla rica ederim
dedim. Onlar da bana cevap verdiler. Dediler ki YTL uygulamasından
önce herhangi bir bankada bulunduğu varsayımıyla sözkonusu hisse
senetlerinin YTL uygulamasına geçişle birlikte 0.15 İşbankası A
tertipi hisse senedi, 0.218 adet İşbankası B tertibi hisse senedi,
1.656 C tertipi hisse senedine dönüşmüştür. Bu hisse senetlerinin
İMKB birinci seans kapanışına göre A tertipi 3.577.50 YTL, B
tertipi hisse senedi 393.49 YTL, İş Bankası C tertipi hisse senedi
20.70 YTL'dir. Toplan bunlar 3.991.69 YTL'na baliğ olmaktadır.
İDDİALARIN ASLI YOK Yani eski Türk lirasıyla 3 milyar 991 bin 690
liralık bir fonu bu değerli gazetemiz 4 trilyonluk bir fon olarak
ilan etmekte ve bunun hesabını bizden sormaktadır. Bankanın yetkili
uzmanları bu 90'lı yıllarda yani YTL'ye geçmeden önce varolan ve
orada gazetede ifade edilen adetteki hise senetlerinin 150 adet A,
218 adet B ve 1656 adet hisse senedinin belli katsayıyla çarpılaak
demin ifade ettiğim rakamlara indirgenmiş olduğunu, bunun da
İMKB'nın yayınladığı yatarımcı bilgilendirme kılavuzuna dayanak
yapıldığını 3 milyar 991 bin 690 eski Türk Lirası'ndan ibaret
olduğun ifade etmiştir. Ben de bankaya 'ya bunları ucuza sattınız
ya da 4 trilyon yoksa bunu bize söyleyin. Eğer 4 trilyonsa ben
böyle bir para almadım, nerede bu para?'.. Bankada çağrının
yarattığı telaşla hızla hesapladılar ve 3 milyar 991 960'dır
dediler. Ben bunu manşeti atanların dikkatlerine ilgiyle sunuyorum.
SALDIRILAR TEMELSİZ Bu tabi bir saldırı olaak bir anlam taşıyor.
Bize yönelik saldırının dikkatsiz ve temelsiz bir şekilde
oluşturduğunu ve nasıl fiyaskoya dönüştürdüğünü çarpıcı olarak
ortaya koyuyor. Bu olayın bir tarafı. Karar vermişsiniz birisini
suçlayacaksınız. İşte böyle suçluyorsunuz. Bir de basın ciddiyeti
açısından değerlendirilmesi gereken yönü var. Onun da aydınlığa
kavuşturulması lazım. Ben bu bilgileri kamuoyuna saygıyla
sunuyorum. Benim malvarlığımla ilgili bir olay yaratma çabaları tam
bir fiyaskoya dönüşmüştür.