Başsavcı AK Parti'ye ihtar istedi
Abone olAK Parti'yi incelemeye alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok harekete geçti. Başsavcı bu partiye ihtar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
AK Parti'ye ihtar isteminde bulunan Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Nuri Ok, merkez adaylarının belirlenmesi işleminin
sonuçta partiyi bağlayan bir ''kararın'' alınmasıyla mümkün
olduğunu belirterek, ''Genel başkan, tüzükteki düzenleme ile tek
seçici durumuna getirilmiştir'' dedi. Ok, Ak Parti'ye ihtar
istemini içeren başvurusunu, bugün Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na
gönderdi. İhtar isteminde, Parti Tüzüğü'nün 39. maddesinin son
fıkrasında, Merkez Yürütme Kurulu'na delege seçimlerinin kanun ve
tüzük hükümlerine aykırılık taşıması halinde kısmen veya tamamen
iptal yetkisi verdiği anımsatıldı. Bu düzenlemenin, istenilmeyen
delegelerin görevden alınması ve merkez yönetiminin görüşlerine
uygun delegelerin seçilmelerine fırsat ve imkan tanınacağını
belirten Ok, kongre gündemlerinin belirlenmesine ilişkin tüzüğün
40. maddesinin de yasaya aykırı olduğunu ifade etti. Ok, AK Parti
Tüzüğü'nün olağanüstü kongreleri düzenleyen 50. maddesinin son
fıkrasındaki hükmün de olağanüstü kongre koşullarına yasada
öngörülmeyen biçimde yeni bir koşul getirdiğini, bunun da hem
Siyasi Partiler Yasası'na (SPY), hem de Türk Medeni Yasası'na
aykırı olduğunu kaydetti. Ok, aynı şekilde tüzüğün 70. maddesinin
1.fıkrasında Büyük Kongre'nin toplanması için aranan şartın da aynı
yasalara aykırı olduğunu belirtti. SPY'nin 14. maddesinin 6.
fıkrasının amir bir hüküm olduğuna işaret eden Ok, şunları
kaydetti: ''Bu hükmün konuluş amacı, genel başkan ve parti merkez
yönetiminin yanı sıra belirli bir sayıya ulaşmış delege grubuna da
partinin en yetkili organını toplama yetkisi ile donatmak, yani
parti içi demokrasiyi egemen kılmaktır. Yasanın 14. maddesindeki
kural, bu yönüyle hem partiyi hem de delege iradesini koruyucu
niteliktedir. Korunan menfaatlerin yapısı dakuralın buyurucu
karakterini ortaya koymaktadır. Parti içi azınlık hakkı çoğunluğun
yol açabileceği Tüzük ihlallerine karşı kurumsal bir sigortadır.
Hiçbir azınlık hakkı, yarıdan fazla bir oran içeremez. Bu durumda
hak azınlığın değil, çoğunluğun hakkına dönüşür. Bir hakkın
kullanımını olanaksız kılan bir oran ile o hakkın ortadan
kaldırılması arasında herhangi bir fark yoktur.'' AK Parti
Tüzüğü'nün 57. maddesinin 4. fıkrasında görevden alma üzerine
oluşturulan yönetim kurullarının ilgili kademenin seçimli
olağanüstü kongresine karar verilmedikçe kademenin olağan kongre
tarihine kadar göreve devam edeceğini öngördüğünü belirten Başsavcı
Ok, ''Parti içi demokrasinin temel ilkelerinden biri de seçimlerin
yasal süresi içerisinde yapılarak kurulların yeniden
oluşturulmasıdır. Tüzükte öngörülen bu hükmün uygulamada atama
olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda Yasada öngörülen
otuz ve kırk beş günlük sürelerin burada da uygulanması
zorunludur'' ifadesini kullandı. Tüzüğün 62. maddesinin 1.
fıkrasının 2. bendinde, büyük kongrenin tabii üyeleri arasında
kurucular kurulunun üyelerinin de sayıldığını kaydeden Ok, Büyük
Kongre seçilmiş delegelerinin azami miktarları gösterilip, toplam
kaç kişiden oluşacağı kesin ve net bir rakam halinde
açıklanmadığından kurucu üyelerin seçilmiş üyelerin yüzde 15'inden
fazla olmaları halinde bu yüzde 15'lik bölümün nasıl
belirleneceğinin parti tüzüğünde gösterilmesi gerektiğine dikkati
çekti. AK Parti Tüzüğü'nün 126. maddesinde milletvekili seçiminde
aday tespit ve sıralama işleminin kısmen veya tamamen ön seçim veya
teşkilat yoklaması usullerinden biri ile yapılmasına karar verilmiş
olması hallerinde merkez adayı göstermeye genel başkan yetkili
kılındığını kaydeden Başsavcı Ok, aynı tüzüğün 124. maddesinin 2.
fıkrasının 1. bendinde ''ön seçim'', aynı fıkranın 2. bendinde
''teşkilat yoklaması'', 3. bendinde de ''merkez yoklaması''
usullerinin açıklandığına işaret etti. -''ASIL KARARI ORGANI BÜYÜK
KONGREDİR''- Merkez yoklamasının tüzüğün 123. maddesine göre aday
adaylıkları kabul edilenlerin, seçim çevrelerine göre aday liste
sıralamalarının doğrudan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu tarafından
yapılması olarak da tanımlandığını kaydeden Başsavcı Ok, şu
tespitlerde bulundu: ''2820 Sayılı Yasa'nın 37. maddesinin 2.
fıkrasında, siyasi partilerin ön seçim ya da aday yoklaması
yaptıkları seçim çevrelerinde toplam olarak TBMM üye tam sayısının
yüzde 5'ini aşmamak üzere merkez adayı gösterebilmeleri mümkün
kılınmış, merkez adayların ise kim tarafından gösterileceği açıkça
maddede düzenlenmemiştir. Tüzüğün 77. maddesinde görev ve yetkileri
belirlenmiş, son fıkrada da 'genel başkan kanun, parti tüzüğü ve
diğer mevzuatın kendisine vermiş olduğu tüm görevleri yapar ve
yetkileri kullanır' hükmü konulmuştur. Genel başkan, tüzükteki bu
düzenlemeyle tek seçici durumuna getirilmiştir. Merkez adaylarının
belirlenmesi işlemi, sonuçta partiyi bağlayan bir 'karar' almakla
mümkündür. Oysa genel başkan, bu konuda partinin tek başına karar
almaya yetkili organı değildir. Siyasi partinin asıl karar organı
büyük kongre olup, büyük kongrenin yetkisi dışında kalan konularda
karar alma yetkisi merkez karar ve yönetim kuruluna aittir. Yine
SPY'de genel başkanın tek başına yetkili olduğu konular ilgili
maddelerde tek tek yazılmış olup, bunlar arasında merkez adayı
belirleme yetkisi yer almamaktadır. Dolayısıyla merkez adayı
belirleme yetkisi merkez karar ve yönetim kuruluna aittir. Nitekim
Adalet ve Kalkınma Partisi Tüzüğü'nün 124. maddesinin ikinci
fıkrasının üçüncü bendinde 'merkez yoklaması' yöntemiyle aday ve
liste sıralaması belirleme yetkisi merkez karar ve yönetim kuruluna
verilmiştir. Demokraside asıl olan müzakere ve oylama yapılıp karar
almaktır. Tüzüğün bu maddesi ile demokratik uygulama tamamen
dışlanmıştır. Parti Tüzüğündeki bu düzenleme pratikte seçilenler
yönünden de bir baskı oluşturacak sakıncaları taşımaktadır.''
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, söz konusu düzenlemenin
eşitlik ilkesine, parti içi demokrasi kurallarını düzenleyen 2820
Sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 93. maddesine aykırılık
oluşturduğundan, tüzükte, SPY'nin bu maddesine uygunluk sağlayıcı
değişiklik yapılması gerektiğini vurguladı. Ok, bu gerekçelerle
tüzükte yer alan bu hususların yasanın ilgili maddelerinde yer alan
kurallara uygun hale getirilmesi için adı geçen partiye 2820 Sayılı
Siyasi Partiler Yasası'nın 104. maddesi uyarınca ihtarda
bulunulmasını istedi.