Başbakan'ın erken seçim sürprizi!
Abone olŞakir Süter'in Ak Parti'yi bitirmek için 'Birileri düğmeye basacak' yazı dizisi bugün sona erdi ve seçim tarihinden, 'düğmeciler'in ismine kadar birçok sır açığa çıktı.
Şakir Süter'in Akşam Gazetesi'ndeki yazı dizisi bugün sona eriyor. Süter bugünkü yazısında 'Düğmeye Erdoğan'ın basacağını' açıklıyor.
Yazı: Şakir Süter
Kaynak:
Bu yazı dizisi dün sona erecekti. Ancak, ilgi çekici taze bilgiler ve bazı isimlerden gelen açıklamalarla bugüne sarktı.
Ayrıca, bu yazı dizisinin odağındaki AKP'den de anlamlı mesajlar ulaştı.
O kadar ki...
'Düğmeye kimin basacağı' konusu bile, bir başka boyuta taşındı!
.........
Efendim, öncelikle şunu belirtelim.
Dizimizde adı geçenlerin tamamını 'siyasi arayış' içinde görmemek gerekiyor.
Senaryo yazarları bir siyasetçiyi, hiç haberi olmaksızın çeşitli görevlere yakıştırabilir. Ama bu, adı geçen kişiyi bağlamaz.
9. Cumhurbaşkanı Demirel, istediği kadar siyaset üstü olduğunu söylesin.
Son olarak usta gazeteci Kurtul Altuğ'a '... Ülke benden, kimsenin yapamayacağı bir görev olur da isterse, ona 'hayır' demek hakkım yoktur' diye konuşmuş.
İstediği kadar böyle demeye devam etsin..
Belli bir kesim, Demirel'i siyasetin tam içine oturtuyor.
Sözcü 'Kaptan!'
ÖNÜMÜZDEKİ dönemde Prof. Mehmet Haberal ismini daha sık duyacağımız anlaşılıyor, çünkü..
Demirel'e 'efendim' diyerek öneri götürenlerin 'kaptanlığını' Haberal yapıyor:
- Merkez sağda birleşip bütünleşme konusunda çok net bir talep var. Biz, bu işin altyapısını kurduktan sonra sizi göreve davet edelim.
Demirel bu öneriye 'hayır' demiyor...
Kendisi şu an hem dinlemede, hem izlemede.
'Hele bir altyapıyı oluşturun da, göreyim' anlamında bir yaklaşım.
Demirel'in kapısını çalanları yönlendirmek için Haberal'ın özenli bir çalışması var.
Amaç, Demirel'i ikna edebilmek.
Öte yandan...
Aydın Menderes'in yakın çevresine 'bu çabalardan bir sonuç çıkmasa da, konuşulup tartışılmasında bir zarar yok' dediği de gelen haberler arasında.
DEMİREL ve DYP
Dizi boyunca aldığımız izlenimleri, yeni bilgiler ışığında aktaralım.
Demirel odaklı merkez sağda yeni oluşum çabaları, DYP'nin mevcut yönetiminde ciddi rahatsızlık yaratıyor.
Güniz Sokak çıkışlı bir siyasi arayışın önünü kesmek için bazı planlar dahi yapılıyor.
Örneğin...
14-15 Mayıs kongresinde ıskalanan Aydın Menderes, M.Ali Bayar ve Ufuk Söylemez gibi isimleri bugün DYP'ye davet edip, Demirel'in hareket alanını daraltma çabaları var.
Demirel'e, 'merkez sağdaki toparlanma DYP çatısı altında gerçekleşmeli' demediği için kırgınlık var.
Demirel'in kendisini ziyaret eden bazı siyasetçilere 'DYP, Mehmet Ağar'la büyüyemiyor. Onunla olmuyor' dediği iddia edilen sözleri ayrı bir kırgınlık sebebi.
Demirel isterse böyle bir sözü hiç söylememiş olsun; DYP kurmayları, Demirel'in bu sözleri söylediğinden çok eminler!
Bu nedenleri alt alta sıralamak mümkün ama bu kadarı bile şuna yetiyor:
- Eğer Demirel, merkez sağda 'DYP'nin mevcut yönetimine rağmen' bir oluşumun gerçekleşmesi için çalışıyorsa, DYP torbada keklik değil! Baba, hesaplarını DYP'siz yapsın!
MUHALEFETTEKiLER
MUHALEFET Cephesi'nin diğer kanatlarında da hareketlilik var.
Örneğin Saadet Partisi (SP) kıpır kıpır.
SP; lider değiştirip, AKP'yi sandıkta mağlup etmeye odaklanmış bir kadro kurma çabası içinde..
Bu arada, SP'nin önümüzdeki seçimlerde ANAVATAN ve Büyük Birlik Partisi ile seçim ittifakı içine girme hesapları da kulislere 'bereket' olarak yağıyor!
MHP'nin, baraj sorununun kalmayıp Meclis'i garanti ettiği...
Hatta, sandıktan '2. parti' çıkma hazırlığı içinde olduğuna itiraz eden yok.
MHP'nin, önümüzdeki dönemde mutlaka iktidarda olacağına 'iman etmiş' çok kişi var!
MHP'nin, CHP ile ikili koalisyon kurmasından rahatsızlık duyan çevrelerin, DYP'yi 'köpürttüğünü' söyleyenler de yok değil!
CHP'nin oylarının biraz SHP, biraz DSP tarafından azaltılacağına da kesin gözüyle bakılıyor!
DTP'nin 'ırkçı parti' görünümünden kurtulamadığını 'İmralı sakini' bile görmüş olmalı ama...
Diyarbakır Belediye Başkanı hala gece
karanlığında güneş gözlüğü ile dolaşıyor!
Demokrasi-İhtilal
TÜRKİYE'de siyaseti 'paydos' etmek adına 'düğmeye basmak' isteyenler hep olmuştur, bugün de vardır, yarın da olabilir.
Eğer düğmeye asker basmışsa bunun adı 'ihtilaldir' ki; Allah esirgesin.
O düğmeye halk basmışsa bunun adı da 'demokrasidir' ki; Allah yokluğunu göstermesin.
Düğmeye halkın basmasını sağlamak için siyasi çaba harcayanlar kınanamaz.
Aksine desteklenmeleri gerekir.
Ancak...
Halkı devre dışı bırakıp, devreye asker ya da dış güçlerin girmesi için çaba harcayanlar, bu ülkenin iyiliğini düşünüyor olamazlar.
Bugüne geldiğimizde...
Ortaya henüz bir seçim sandığı konulmuş değil.
Ancak, 2006'da seçim yapılması için yoğun çabalar var.
Bu çabalar bize göre, Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olabileceği yolundaki ihtimal güç kazanınca yoğunlaştı.
Çünkü Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasına karşı olanlar hiç de güçsüz insanlar değiller.
Aralarında 'düğmeciler' de az değil...
Çankaya'ya çıkmak için yanıp-tutuşanlar da!..
Düğmenin başında Erdoğan
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir kendisine çok yakın bazı bürokratlara şöyle demeye başladı:
- Bir marifetiniz varsa, ki ben olduğuna inanıyorum. Bu marifetlerinizi 2006 yılı içinde mutlaka gösterin. 2007'ye kalırsa, işimize çok yaramaz.
Erdoğan bu sözleri, biraz daha 'sivrilterek', bazı yerel yöneticilere de söyledi:
- Kendinize çeki düzen verin ve 2006 yılında kendinizi gösterin artık!
AKP Lideri ve Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri, AKP'liler arasında şöyle yorumlanıyor:
- Reis (Tayyip Erdoğan), 2006'nın sonuna doğru erken seçime gidecek!
Demek ki neymiş?
2006'da erken seçim yapılmasını sağlamak için 'düğmeye' basmaya hazırlananlar hiç zahmet etmesinler!
2006 Türkiyesi'nin 'düğmecisi' bu kez bir siyasetçi; Tayyip Erdoğan.
Halkın düğmeye basacağı ortamlarda buluşmak üzere...
Mumcu'nun yaklaşımı
ANAVATAN Lideri Erkan Mumcu'nun, merkez sağdaki arayış konusuna yaklaşımı, bu çaba içindekileri umutlandıracak gibi görünmüyor.
Reddetmeyen ama ihtiyatlı bir yaklaşımı var Mumcu'nun..
Makul, mantıklı, hukuki ve siyasi alt yapısı olan...
Anavatan mensuplarını incitmeyecek...
Mumcu'nun ortaya koyduğu siyasi iddialara ket vurmayacak...
Ayakları yerebasan, kamuoyundan kabul görecek bir siyasi oluşum çabasına peşinen 'hayır' demiyor ama...
Bu arayışlardan sağlıklı bir sonuç alınacağı konusunda çok umutlu görünmüyor.
Mumcu'nun, seçimlere kadarki süreyi daha iyi değerlendirip, önümüzdeki seçimlerden 'aktör' olarak çıkma hesabının tutabileceğine dikkat çekiliyor; ama öyle, ama böyle!
BİTTİ