Astubaylara vatan hainliği suçlaması
Abone olVan Cumhuriyet Başsavcılığı, patlamayı Terörle Mücadele Kanunu'ndaki terör suçu kapsamında değerlendirdi ve suçun hükümete karşı işlendiği sonucuna vardı.
Şemdinli olaylarına karışan iki astsubay Ali Kaya ve Özcan
İldeniz, "vatan hainliği" suçu olarak bilinen "devletin birliğini
ve ülke bütünlüğünü bozmak için silahlı isyan"dan tutuklandı.
SAVCININ İSTEDİĞİ 312 (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini
yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. (2) Bu suçun
işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu
suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur. HÂKİMİN
UYGULADIĞI 302 (1) Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını
yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, devletin birliğini
bozmak, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir
kısmını devlet idaresinden ayırmak, devletin bağımsızlığını
zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fiil işleyen kimseye
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Suç 'devlete karşı
isyan' "Lokal mi, genel mi" diye tartışılan Şemdinli’ye yargının
tespiti daha ağır: Devletin bütünlüğüne karşı silahlı çete
kurulmuştur. Şemdinli olaylarına karışan iki astsubay, terör örgütü
lideri Abdullah Öcalan'ın da mahkum olduğu "vatan hainliği" suçu
olarak bilinen "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak için
silahlı isyan"dan tutuklandı. Şemdinli'deki olaylardan sonra "olay
lokal mi yoksa planlı ve genel mi" sorusu gündeme gelmişti. Yargı,
bu tartışmaların ötesinde bir tespitle astsubayların işledikleri
suçun devlete karşı olduğunu belirledi. SAVCININ YAZISI SABAH,
Van'a gittikten sonra yeni bir aşamaya gelen Şemdinli dosyasının
detaylarına ulaştı. Buna göre Van Cumhuriyet Başsavcılığı önceki
gün ifadesini aldığı astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'le
ilgili soruşturma sonunda patlamayı, Terörle Mücadele Kanunu'nda
kapsamında değerlendirdi ve suçu hükümete karşı işlendiği sonucuna
vardı. Savcılık Ağır Ceza Hakimliği'ne gönderdiği yazısında
sanıkların eylemlerini, hükümete karşı işlenen suçları tanımlayan
TCK'nın 312'nci maddesi kapsamına girdiğine işaret etti. Ayrıca
TCK'nın 220'nci maddesine aykırı olarak çete kurdukları ve bu çete
aracılığıyla Terörle Mücadele Kanunu'nda yer alan terör suçunu
işlediklerini de belirtti. Yazıda Umut Kitabevi'nin bombalanması
şöyle anlatıldı: "Suç işlemek için örgüt kurmak,bu örgütün
faaliyeti çerçevesinde kişilerin hayatı, sağlığı ve malvarlığı
bakımından tehlikeli olabilecek biçimde kişilerde korku panik ve
kaygı yaratabilecek tarzda patlayıcı madde kullanmak..." Eylemi
"planlı" olarak nitelendiren savcılık, Kaya ve İldeniz'i patlamada
yaşamını yitiren Zahit Korkmaz ile kitabevinde yaralanan iki kişiyi
kastederek, "Patlayıcı madde kullanma sonucunda bir kişinin ölümüne
neden oldukları ve iki kişinin de öldürülmesine teşebbüs
ettikleri"ni iddia etti. Tutuklama kararını veren Ağır Ceza
Mahkemesi Nöbetçi Hakimi Vahit Baltacı ise suçu, kamuoyunda "vatan
hainliği" olarak bilinen TCK'nın 302'nci maddesinde "devletin
birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" olarak nitelendirdi. Hâkim
Baltacı, bu sonuca göre iki astsubayı, TCK'nın 302 ve 220'nci
maddeleri ile Terörle Mücadele Kanunu'nun 1/3'üncü maddesine göre
tutukladı. 220'nci madde "suç işlemek için çete kurma"yı içeriyor.
JİT'İ ANLATTILAR Kaya ve İldeniz'in savcılıkta, Jandarma İstihbarat
Teşkilatı'nın (JİT) çalışma usullerini anlattıkları öğrenildi. İki
astsubayın savcılığa verdiği ifadenin dayanağı olan belgeler
konusunda askeri birimlerin "lojistik destek" sağladığı ifade
edildi.