Ahmet Kaya'dan polise beste!
Abone olMali Şube eski Müdürü Salih Güngör, yıllarca Ahmet Kaya'yı izlettirdi. Sonra çocukları yüzünden tanışıp kaynaştılar ve Kaya 'polisinin' bir şiirini bile besteledi. İşte o
Engin Civan, Ayşegül Nadir, Halil Bezmen, Selim Edes, Ergun
Göknel gibi ünlü isimlere yönelik operasyonlarla tanınan Mali Şube
eski Müdürü Salih Güngör, şimdi özel bir güvenlik şirketinde
yöneticilik yapıyor. Geçmişte yaşadığı ilginç olayları, ünlülerle
anılarını Zaman’a anlatan Güngör, söze Fransa’da hayatını kaybeden
Ahmet Kaya ile başlıyor. İstanbul Emniyeti’nde 1989’da İstihbarat
Şube müdürü olarak göreve başladığını hatırlatan Güngör, o yıllarda
özgün müzik sanatçısı Ahmet Kaya’nın İstihbarat Şube’nin izlediği
isimler arasında bulunduğunu vurguluyor. Kaya’nın konserlerinin de
sıkı takip altında olduğunun altını çizerken, yollarını
çocuklarının kesiştirdiğini söylüyor. İkisinin de çocuğu aynı
okulda olunca, bir toplantıda tanışıp kaynaşmışlar. Kaya, polis
müdürü Güngör’ün bir şiirini bile bestelemiş.
Bugün “Turkuaz Güvenlik Hizmetleri” isimli şirkette yöneticilik
yapan Mali Şube eski Müdürü Salih Güngör, Ahmet Kaya ile
tanışmasının hikayesini şöyle anlatıyor: “İstanbul'a gelince
oğlumun kaydını Cent Koleji'ne yaptırmıştık. Tesadüfen oğlum, Ahmet
Kaya'nın kızıyla aynı sınıfa düştü. Kaya ile bir okul açılışı
töreninde tanışıp merhabalaştık. Aradan yıllar geçti, bir Mercedes
olayı olmuştu. Ahmet Kaya'yı tanımama rağmen arabasına el
koymuştuk. Kaya'ya yurtdışındaki bir konseri karşılığında bu
arabayı vermişler. Kaçakçılık değil, işlem eksikliği söz konusu
idi. İlişkimiz bu seviyedeydi. Benim medeni ve insani yaklaşımım
kendisini etkilemiş olabilir. Benim yazdığım bir şiiri Ahmet Kaya
daha sonra besteleyerek söylemiştir.”
Polis yardım sandığıyla da ilgili ilginç anıları olan Salih Güngör,
1977'de emniyet teşkilatının OYAK gibi güçlü bir kuruma sahip olma
şansını yakaladığını; ancak bunu CHP'nin engellediğini anlatıyor. O
tarihte “Polis Bakım ve Yardım Sandığı” yönetiminde yer alan
Güngör, OYAK'ın Renault'ya ortak olduğu gibi polis sandığını da
TOFAŞ'a ortak etmek istediklerini kaydediyor. Erol Dağlı'nın
başkanlığında büyük atılımlar yapmak istediklerini anlatan Güngör,
iktidardaki CHP'nin buna engel olduğunu söylüyor. O tarihlerde 50
milyon lira nakit paralarının bulunduğunu aktaran Güngör şunları
anlatıyor: “OYAK yönetiminde Prof. Dr. İhsan Tarakçıoğlu vardı.
Bizim borçlar hukuku dersimize de girerdi. Polislerin parasından
kesilerek birikmiş 50 milyon lira nakit paramız bulunuyordu. Ben
ona ‘Parayı nasıl değerlendirebiliriz?' dedim. O da ‘OYAK'ı
Renault'ya ortak ettik. Onların sizin kadar bile parası yoktu.
Gelin sizi de TOFAŞ'a ortak edelim. Hem polislere ve teşkilatınıza
indirimli araba alırsınız, hem de sandık kanalı ile araba
satarsınız.' dedi. Araba o zaman çok kıymetli. Projeyi hazırladık,
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sunduk; ancak kabul etmediler. CHP
iktidara gelmişti ve emniyet teşkilatına kendi kadrolarını
getirmişlerdi. Ve bizi belli bir siyasi görüşün temsilcisi olarak
görüyorlardı. Sonradan ise hazırladığımız proje ile taksitle alıp
üyelerine otomobil satmaya başladı. Bir nevi galericilik yaptı.
Bugün Polis Bakım ve Yardım Sandığı'nın çok küçük bir kurum olarak
kalmasında o dönemdeki karar vericilerin çok büyük vebali vardır.
Proje kabul edilseydi bugün ikinci bir OYAK olurdu.”
Polislik mesleğine 1970'li yılların başında adım atan Salih Güngör,
1976-78 yılları arasında dönemin Başbakan'ı Süleyman Demirel'in
yakın korumalığını yapmış. Söz konusu dönem her meslek grubunda
olduğu gibi polislerin de ‘Pol-Bir'ci ve ‘Pol-Der'ci diye ikiye
bölündüğü bir zaman dilimi. Başlangıçta polis teşkilatı içinde
ikinci bir derneğe karşı çıkan Güngör, bütün polislerin tek bir
dernekte, Pol-Der (Polis Derneği) çatısı altında birleşmesi için
uğraş vermiş. Ancak başarısız olunca Pol-Bir'e destek vermiş.
Güngör: “İkinci bir dernek olursa sınırlar ayrılacaktı. Sorunları
Pol-Der içinde çözebileceğimize inanıyorduk. Ama olmadı. Pol-Der'in
DSİ salonunda yapılan genel kurulunda CHP, 11 milletvekili ve bir
bakanı ile ağırlığını koydu. Ve böylece dernek, siyasetin en üst
noktasına itildi. Ben başlangıçtan beri teşkilat içinde ‘polis
birliği' olsun istiyordum. ‘Pol-Bir' ismi de zaten buradan çıktı.
İsim babası benim.”
Mali Şube eski müdürü Salih Güngör, İSKİ operasyonu sırasında
Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün Başbakan Tansu Çiller'in
yurtdışına gitmesinden istifade ederek kendisini görevden almaya
kalktığı iddiasını da sözlerine ekliyor.
İSKİ soruşturmasında görevimden olacaktım
CHP'li İstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen zamanındaki İSKİ
Genel Müdürü Ergun Göknel'e yönelik operasyon ise Güngör'ün en ünlü
tahkikatlarından biri oldu. Güngör, Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü'nün kendisini görevden almaya kalkmasını şöyle anlatıyor:
“İSKİ tahkikatı belli aşamaya gelmişti. ‘İl emniyet müdürü' yapalım
diyorlardı, yedi sülalemi araştırıyorlardı. Bir ara ‘Ailesinden
kimse sol partiye oy vermemiştir.' dediler. O sırada Başbakan Tansu
Çiller’e vekalet eden Erdal İnönü İçişleri Bakanlığı'na acele bir
yazı göndererek görevimden alınmamı istedi. Emniyet Genel Müdürü
Mehmet Ağar ‘Sana inanıyor, güveniyorum. Arkandayım, devam et.'
dedi.
Güngör’ün Ahmet Kaya tarafından bestelenen şiiri
Karlı Dağlar
Ilgaz dağlarında
çocuk doğurdun sen,
Memende süt yoktu
Karla doyurdun sen,
Sardın sarmaladın anam,
Sırtına vurdun anam, anam
Terk etmedin karlı yolları.
Yolda çile çeker Şerife bacım hey
Eller donmuş gözler çekilmez acı
Çocuğuna değil Yurduna sancın
Terk etmedin karlı yolları.
Haber: Erkan Acar
Kaynak: