Mortgage'ın püf noktaları
Abone olKira öder gibi ev sahibi olma fırsatına az bir zaman kaldı. 2006 yılında Mortgage sistemine girmek isteyenler ev ve ödeme koşullarını iyi düşünerek karar vermeli..
Mortgage sistemi için uzmanlar acele etmemek gerektiğini
söylüyor. Bu nedenle, alacağınız ev ve ödeyeceğiniz kredi ile
ilgili bilgileri en ince detayına kadar düşünmenizde fayda var
Karar verirken acele etmeyin Sistem başlar başlamaz konut
kredilerinde olduğu gibi bilinçsiz bir şekilde hücum yaşanmaması
için tedbirler de alınmış durumda. Siz de sisteme girmeden önce,
mutlaka iyi düşünmelisiniz. Alacağınız ev ve ödeme koşullarınızla
ilgili olarak, mutlaka en ince detayına kadar araştırmanızı yapın.
Bu konuda ödeme yapacağınız bankalardaki yetkililerden emlakçılara
kadar, herkesle fikir alışverişinde bulunmakta fayda var. 7-Konut
finansmanı nedir? TASARININ 12. maddesinde şöyle yanıt verilmiş:
''Konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması,
konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması,
sahip olduğu konutların teminatı altında tüketicilere kredi
kullandırılmasıdır. Bu kapsamda kredilerin yeniden finansmanı
amacıyla kullandırılan krediler de konut finansmanı
kapsamındadır.'' 8-Mevcut konut kredisi sistemi nasıl işliyor?
BANKALAR alacağı evin tapusunu teminat olarak ipotek altına alıp 20
yıla kadar, yüzde 1.10'a inebilen sabit faizlerle YTL veya dövize
endeksli konut kredisi veriyor. Bu şartlarda, 100 bin YTL'lik
kredinin aylık ödemesi 1.325 YTL euro cinsinden yüzde 0.67 faiz
oranı ile 864 euro 1.468 YTL'ye geliyor. Dolar cinsinden 0.72 faiz
oranı ile 900 dolar. 9-YTL ile mi yoksa döviz ile mi borçlanmak
avantajlı? YTL daha ucuz, ama enflasyondan dolayı artış riski var.
Dövize endeksli olanlar ise daha pahalı, ama tüketici kur riskini
alıyor. Bir kriz anında aylık ödemeniz YTL bazında artabilir. Ancak
artık bankalar zor dönemlerde tüketicinin faizini kendi
istekleriyle yükseltemiyor. Tüketiciyi Koruma Kanunu'na göre kredi
imzalandığı andaki ödeme planı karşılıklı mutabakat olmadan
değiştirilemez. 10-Değişken faizle ödeme yapmak faydalı mı? TÜRKİYE
ortamında faizlerin düşeceğini bekliyorsanız, değişken faizli bir
kredi anlaşması yaparsanız, faizler düşünce sizin de ödemeleriniz
düşer. Buna karşın değişken faizde faizler de yükselirse bundan
tüketici zarar görecektir. Türk tüketicisi çok büyük ihtimalle
sabit faizli isteyecek. Faiz riskini tüketiciye yükledikleri için
değişken faizli kredide bankalar tüketiciye daha düşük faiz
sunabilir. Faizler, örneğin yüzde 1.10 seviyesine inse, aylık ödeme
miktarı 1.325 YTL'den 1.233 YTL'ye iniyor, tüketiciye ayda 92
YTL'lik bir avantaj sağlıyor. 11-İnşa halindeki konutlar sisteme
nasıl eklenecek? SADECE yapı kullanma iznine (yani bitmiş
konutlara) sahip olanlara bu imkanı sağlasanız, Türkiye'deki mevcut
konutların yüzde 70'inin bu belgesi yok, dolayısıyla olanların
fiyatı çok yükselecek. Bankalar ve bu işi finanse etmek isteyenler
o yüzden inşa halindeki konutları da sisteme katmak istedi. Bunlar
sisteme alınmakla birlikte uygulamanın nasıl olacağı henüz
kesinleşmedi. Yasanın çıkmasından ve ikincil mevzuatın oluşmasından
sonra bu konular kesinlik kazanacak. Belki de inşa halindekiler ilk
etapta bu ikincil piyasada sunulamayacak. 12- Sistemin püf
noktaları neler? Vatandaş ödeme gücüne göre bir daire bulacak.
Dairenin değerinin yüzde 25'i vatandaşın cebinde olacak. Kalan
tutar için kredi talep edebilecek. * Ev kredisi talep eden kişi,
taksitleri ödeyememe ihtimaline karşın sigorta yaptıracak ve 2-3 ay
boyunca bu taksitleri ödeyecek. * Vatandaşın kendisinin bulduğu ve
almayı planladığı konutla ilgili bir değerlendirme de yapılacak. Bu
değerlendirmeyi yapabilecek bir şirket kurulacak ve evin değeri o
şirket tarafından belirlenecek. * Vefat halinde mirasçılar devam
ettirebilecek. * Yeni ya da eski ev alınabilecek. Yenisi bitmiş
olmalı. * Satın alınan daire için Doğal Afet Sigortası
yaptırılacak. * Sistemde herhangi bir kısıtlama yok. 2 eve kadar
alınacak bu tür kredilerle ilgili ödenecek faizlerin vergi
matrahından düşürülmesi ile ilgili teşvik mekanizması getirilecek.
* Bankalar aldıkları ipoteği, İpotek Finans Kuruluşu'na (İFK)
devredecek. İFK'nın yüzde 49'u devlet (kamu bankaları ve TOKİ),
yüzde 51'i özel sektöre (yerli ve yabancı bankalar ya da özel
finans kuruluşları) ait olacak. İFK, stoğunda yer alan ipotekleri
menkul kıymete dönüştürecek. İpotek fon katılma belgesi, varlığa
dayalı menkul kıymet ihraç edecek.