'Ziyaretim, ciddiyetimizin göstergesi'
Abone olAli Babacan ile AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn yaptıkları ortak açıklamada, Türkiye'nin AB sürecini değerlendirdi. İşte ayrıntılar
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn,
müzakerelere başlama kararının ardından Türkiye'ye yaptığı
ziyaretin, AB'nin ciddiyetinin ve taahhütlerine bağlılığının
göstergesi olduğunu söyledi. 3 ekimin hem Türkiye hem de Avrupa
açısından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunun altını çizen Olli
Rehn, bunun çok daha geniş bir alana etkisi olacağını belirtti.
Başmüzakereci Babacan ile çok yapıcı ve olumlu görüşmeler
yaptıklarını ifade eden Rehn, "Babacan ile bundan sonraki süreçte
karşımıza çıkacakları görüştük" dedi. Rehn, "3 ekimden sonra
AB'nin, Türkiye'nin üyeliği konusunda ne kadar ciddi ve ne kadar
taahhütlerine bağlı olduğunu göstermek için Ankara'ya geldim" dedi.
Tarama sürecinin 20 ekimde başlayacağını hatırlatan Rehn, 9 kasımda
da düzenli olarak ilerleme raporu çıkarmaya başlayacaklarını
söyledi. Müzakere sürecinin gidişatının, reformların hızına bağlı
olacağını belirten Rehn, "tarama sürecinde hukukun üstünlüğü ve
insan hakları konuları üzerinde duracağız" diye konuştu. Bundan
önce birçok zorluklarla karşılaştıklarını ifade eden Rehn, "artık
yeni bir döneme giriyoruz. Elimizde açık ve net bir müzakere metni
var. Bundan sonra AB ile Türkiye'nin ortaklığını göstereceğiz"
dedi. Başmüzakereci Ali Babacan ise, Türkiye'nin AB üyeliğinin çok
geniş bir coğrafi alanı derinden etkileyecek bir süreç olduğunu
söyledi. "Serbest dolaşım, 2020'ye kadar ertelenebilir" Olli Rehn,
bugün Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile de biraraya gelerek, tarama
sürecinin bir yıl süreceğini belirtti ve 2020 yılına kadar Türk
vatandaşlarının serbest dolaşımının ertelenebileceğini söyledi.
Rehn konuyla ilgili olarak, ''günü geldiğinde o zamanki şartlara
bakılır. O zaman Avrupa'nın iş gücü piyasasına bakılıp belki de
serbest dolaşım konusundaki bu erteleme, kalıcı hale gelebilir''
yanıtını verdi. Rehn, TBMM'de görüştüğü milletvekillerine de,
"vakit kaybetmeden Ek Protokolü Meclis'ten geçirmelisiniz. Aksi
halde müzakereler başlamaz. Ek Protokolün etrafında dolanmayın''
dedi. 'Müzakere' teriminin yanlış anlaşıldığına dikkati çeken Rehn,
AB müktesebatı Türkiye'nin iç hukukuna uyumlaştırılmadan tam
üyeliğin söz konusu olamayacağını vurguladı. "Müzakere açık uçludur
ama sonu tam üyeliktir'' diyen Rehn, müzakerelerin başlaması için
Türkiye'nin Kopenhag Kriterlerini tam olarak yerine getirmesini
istedi. ''TCK'da hala sorun var" Olli Rehn, TBMM AB Uyum Komisyonu
Başkanı Yaşar Yakış ve üyelerle basına kapalı yapılan toplantıda
ise, ''TCK'da hala sorun var. Düşüncesinden ötürü kimse
suçlanmamalı'' dedi. Yazar Orhan Pamuk'u örnek gösteren Rehn,
''Orhan Pamuk, TCK'daki düzenlemelerden ötürü düşünce suçlusudur.
Avrupa'da bir kişi düşüncelerinden ötürü suçlanamaz. Türkiye'de de
kimse düşüncelerinden ötürü suçlanmamalı'' görüşünü ifade etti.
Rehn, Vakıflar Yasa Tasarısı'nın yasalaşmasını bekleyeceklerini,
bunun hem ibadet hem de sosyal ve ekonomik açıdan önemli olduğunu
vurguladı. Türkiye'nin bundan sonraki tavrı konusunda Rehn,
''politik türbülans istemiyoruz. Bunun olmaması için Ek Protokol'ün
onayının ertelenmemesi gerekir. Bunun geciktirilmesi, ertelenmesi,
bize politik türbülans olarak yansır'' diye konuştu. Hükümetin,
bundan sonraki süreçte politik istek ve kararlılığının önemine
işaret eden Rehn, bu süreçteki kararlılığın yapılan yasal
düzenlemelerin uygulamaya yansımasını kolaylaştıracağını
söyledi.