Nihal Atsız yeterince Türk değil!
Abone olTürkçü Nihal Atsız'ın oğlu Yağmur'un kafataslarını nasıl öçtüğünü anlatan kitabına Prof. Reha Oğuz Türkkan'dan itiraz var.Türkkan'a göre Nihal Atsız yeterince Türk değil.
Gazeteci-yazar Prof. Reha Oğuz Türkkan, Türkçülük davasında
birlikte yargılandığı Atsız’ın kafatası ölçtüğüne dair iddiaların
doğru olmadığını söyledi. Asıl kendisinin Atsız’ın kafatasını
ölçtüğünü belirten Prof. Türkkan, ‘Yeterince Türk çıkmadı ve çok
bozuldu’ dedi. Ünlü tarihçi ve Türkçü Nihal Atsız’ın oğlu Yağmur
Atsız’ın, babasının nasıl kafatası ölçtüğüne dair yazısına
gazeteci-yazar Prof. Reha Oğuz Türkkan’dan itiraz geldi. Türkkan,
kendisinin Atsız’ın yakın bir arkadaşı olduğunu hatırlatarak,
‘Atsız’ın ırkçı olduğunda şüphe yok. Fakat tanıdığım Atsız’ın ne
yazılarında, ne de konuşmalarında ‘kafatasçılık’ izine rastlamadım.
Yağmur Bey’in de en azından o senelerde, babasının ‘brakisefal,
dolikosefal’ gibi tabirler kullandığı tek bir yazısını
gösterebileceğini sanmam’ dedi. Türkkan, Sorbonne’de Antropoloji
okuduğunu kaydederek, o esnada bir ‘Antropometri (kafatası ölçüm
aleti)’ pergeli edindiğini, Türkiye’ye dönünce şakayla da karışık
olsa asıl kendisinin kafatası ölçtüğünü söyledi. Prof. Türkkan,
şöyle devam etti: ‘Bir gün, kafatası ölçümünün insanın Türk olup
olmadığını anlamak için değil, bir toplumun çoğunluğunun hangi tür
kafatası sahibi olduğunu tespit için yapıldığını arkadaşlarıma
anlatıyordum. Atsız Bey, Cihat Savaşer, Fehiman Altan ve Necdet
Sançar’ın da yer aldığı bir gruptu. Arkadaşlar kendilerinin
kafatasını ölçmemi istediler. Ölçtüm. Atsız’ınki 81.4 çıktı.
Halbuki Türklerin de dahil olduğu ‘brakisefallik’ 84’ten başlar.
Atsız’ın fena halde canı sıkıldı. Ben de ölçtüğüme pişman oldum.
Belki Yağmur Bey’in aklında bu olaylar kalmıştır ve aradan yıllar
geçtiği için yanlış hatırlıyordur.’ Türkkan, 1944 Türkçülük Davası
esnasında kendisinin antropometri pergeline de el konulduğunu,
beraat ettikten sonra ise bütün ısrarlarına rağmen bu aleti geri
alamadığını söyledi. Orta öğretim yıllarındaki tarih kitaplarında
Türkler’in brakisefal olduğunu gösteren kafatası örneklerinin yer
aldığını hatırlatan Türkkan, Prof. Afet İnan’ın İsviçre’de yaptığı
doktorasında da bol bol kafatası ölçümü bulunduğunu ifade etti.
Türkkan, Ermeniler’in Türkler gibi ‘brakisefal’ kafatası yapısına
sahip olduğunu, ancak boyun kısımlarının biraz daha yassı olduğunu
sözlerine ekledi. 81.4 Prof. Türkkan: ‘Ölçtüm. Atsız’ın kafatası
81.4. Halbuki Türklerin de dahil olduğu ‘brakisefallik’ 84’ten
başlıyor.’ 84 ve üstü Türk REHA Oğuz Türkkan’ın verdiği bilgiye
göre, kafatasının cinsini belirlemek için ‘antropometri pergeli’
ile önce kafatasının genişlik ve uzunluk açısı ölçülüyor. Daha
sonra çıkan rakamlar yüzle çarpılıp birbirine bölünüyor. Buna göre
belirlenen kafatası tipleri şöyle sıralanıyor: 65-75 arası:
Dolikosefal (uzun kafatası) 79-84 arası: Mezzosefal (orta
yuvarlaklıkta kafatası) 84 ve üstü: Brakisefal (yuvarlak kafatası)
Doktorası için ölçüm istemiş TÜRKİYE’de ilk antropolojik
çalışmalar, Atatürk’ün isteği üzerine 1924’te, Türkiye Antropoloji
Tetkikat Merkezi’nin kurulması ile başladı. Daha sonra Türk
Antropoloji Müessesesi adını alan bu kurum, 30’lu yılların sonunda
Ankara’daki Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne bağlanarak
Antropoloji ve Etnoloji Enstitüsü olarak faaliyetlerini sürdürdü.
Antropoloji Müessesesi’nin araştırma görevlileri, 1937’de,
Türkiye’nin on değişik bölgesinde, yaklaşık 60 bin kadın ve erkek
üzerinde incelemeler yaptılar. Bu araştırmanın yapılmasının bir
sebebi de, Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan’ın Cenevre’de
sürdürdüğü doktora çalışması sırasında karşılaştığı güçlükleri
çözmekti. Çalışmalarda Sefalometri’ye (kafatası ölçümü) ağırlık
verilmekle birlikte, tüm vücut ölçümleri de yapılacak, elde edilen
bilgiler Afet Hanım’a da gönderilecekti. Daha sonra profesör olacak
Afet İnan ise bu bilgileri, 1939’da Cenevre’de Fransızca olarak
basılan ‘Recherches sur les Caracteres anthropologiques des
population de la Turqui’ adlı eserinde de kullanacaktır. Haber:
Sefa Kaplan Kaynak: www.hurriyetim.com.tr