İstanbul'un Başkan'ı kim?
Abone olİstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde tokmak kimin elinde? Güllüce vekil ama asil kimi her kararın altında imzası var! Selami Öztürk'ün bu konuda çarpıcı açıklamaları var.
Sabah'tan Balçiçek Pamir'le konuşan Kadiköy Belediye Başkanı
Selami Öztürk, "Topbaş kızakta" diyor ve birbirinden çarpıcı
açıklamalar yapıyor:
Röportaj: Balçiçek Pamir
Kaynak:
Kadıköy Belediye Başkanı'ndan gündemi
sarsacak sözler: "Kadir Topbaş'a yetkileri kullandırılmıyor...
İpler başkasının elinde".
İstanbul sahipsiz
Kadıköy'ün CHP'li Belediye Başkanı Selami Öztürk, Göztepe Parkı'na
cami tartışmasına şok açıklamalarla katıldı: "İstanbul biraz
sahipsiz... Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş başkanlıktan by-pass
edilmiş durumda... Kızağa çekilmiş gibi..."
İmza Güllüce'den
"Hayati konular ondan habersiz geçiriliyor... İpler başkasında...
Birçok önemli kararın altında Güllüce'nin imzası var. Parka cami
işinde de imzası olduğu ortaya çıkınca evrakta düzeltme yaptılar...
Topbaş da bunu biliyor, baskılara
direnemiyor."
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk Göztepe Parkı'na cami projesine öfkeli. "Kadir Topbaş yetkilerini kullanıp bu işi çözebilir ama arada kaldı, kıpırdamıyor".
* Göztepe Parkı'na cami tartışması bir süredir devam ediyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Öncelikle şunu söyleyeyim. Göztepe Parkı yeşil alandır. Ben yeşil alana kilise, alışveriş alanı, bina, cami yaptırmam. Yani sadece cami yapımına karşıyım diye bir şey yok. İstanbul'da olması gerekenin çok altında yeşil alanımız var.
* Olması gereken oran nedir? Dünyanın asgari standartlarına göre kişi başına 7 metrekarelik yeşil alan düşmelidir. Bu tabii en azı. Kadıköy'de ise bu durum beş buçuk metrekare. Bütün İstanbul'a baktığınız zaman kişi başına 3.5-4 metrekare ancak düşüyor. Tabii bu arada biz sahil şeritlerini de yeşil alandan sayıyoruz. Aslında orada fazla ağaç yok ama dolaşma alanı olduğu için o bölümleri de aynı kategoriye sokuyoruz.
* Yani aslında yeşil alana ihtiyacımız var. Kesinlikle. Şu an bizim nefesimizi kısıyorlar. Doktorlar 40 yaşın üstündeki herkesin koşup yürüyüp spor yapması gerektiğini söylüyor. Peki. Nerede yapacağız? Yedi doz olmamız gereken oksijeni mevcut durumda bile ancak 5 doz alabiliyoruz. Biz bunu nasıl çoğaltalım derken bir de bakıyoruz ki elimizdeki yeşil alanlara gözlerini dikmişler. İşte ben bu yüzden Göztepe Parkı'na cami yapılmasına karşıyım.
CAMİNİN YERİ PARKIN GÖBEĞİ
* Caminin parka değil de belediyenin fidanlığına yapılacağı söylendi. Gelin size bana verdikleri planı göstereyim. Bakın bize işaretledikleri yer Göztepe dört yol ağzında, tamamen Göztepe Parkı'nın caddeye yakın kısmını kaplayan bölge. Bakın siz de görebilirsiniz. Fidanlık bize gösterilen yerin solunda kalıyor. Kaldı ki bence oraya bile yapılmamalı çünkü orası da yeşil alan, fidanlık kalsın canım niye bina yapalım?
* Göztepe Parkı her zaman iştah kabartıcı bir alan oldu. Daha önce de oraya bir şeyler yapılmak istendi. Yanılıyor muyum? Evet doğru. 1960'lı yıllarda İş Bankası bir alışveriş merkezi yapmak istedi, olmadı. 1980'li yıllarda Kadıköy Belediyesi bir kule dikip etrafına yapılaşma istedi, Dalan yeşil alan diye izin vermedi. Biz 1989'da geldik. O zaman bizim de bir projemiz vardı, evlendirme dairesinin bir bölümünü parkın bir kısmına yapmayı istiyorduk. Sonra araştırdık baktık ki, yeşil alan ihtiyacı çok fazla. Hemen projeyi iptal ettik. AB'ye adım attığımız şu günlerde yeşil alanı yok etmek olacak şey mi yani?
* İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da "AB'ye adım attığımız şu günlerde insanların cami ihtiyaçlarına karşı durmamak gerekir" diyor. Topbaş haklı, insanların ihtiyaçlarına karşı durmamak gerek. Ama önce bir bakalım Kadıköylü gerçekten de parkına cami istiyor mu?
* İstemiyor mu? Referandum yapılsın, ben eminim ki yüzde 90'nın üzerinde "Hayır" cevabı çıkacaktır. Gidiyorlar cami önünde imza toplatıyorlar. Sadece 200 imza toplandı diye olacak şey mi bu yani? Siz şimdi gidip 250 imza toplayın bir yeşil alan yaptırmaya kalkın bakalım. Mümkün değil. Değil yeşil alan bir çivi çakacak yer bulamazsınız, izin vermezler. Ayrıca bu tip taleplerin kurumsal olması gerekir. Hastane yapacaksan Sağlık Bakanlığı'ndan, okul isteği varsa Milli Eğitim Bakanlığı'ndan görüş alınmalı. Bize başvuran vatandaş yok. Ayrıca şehrin tüm çalışma planı Büyükşehir belediye meclisinde onaylandı. Bütün kurumların görüşleri alınarak yapılmış bir plandan söz ediyorum. Sonra çıkıyorlar bir itiraz üzerine dört yıllık çalışmayı çöpe atıp, parka cami yapmaya kalkıyorlar.
TOPBAŞ "BİLGİM YOK" DEDİ
* Niye özellikle Göztepe Parkı? Niye Kadıköy? Bakın, ben çok uzun zamandır belediyecilik yapıyorum. Her sokak başına cami yapmaya çalışanlar her dönem vardı, şimdi de var. Önce ihtiyaç belirlenir, sorna yerine beraberce karar verilir.
* Belediye Meclisi'nde CHP'li üyeler de var. Onlar niye itiraz etmemişler? Bakın çok önemli bir soru. Size şimdi bir belge sunacağım. İmar planlama diyor ki "3-5 Ekim 2005 günü dilekçeyle mülkiyeti şahıslara ait olan Göztepe Mahallesi'nde..."
Yani cami yapılacak yerisanki bir şahsınmış gibi göstermişler. CHP'li üyeler de biri evini arazisini bağışlamış oraya cami yaptırıyor diye anlamış. Düşünebiliyor musunuz? Parkın sahibi 1956'dan beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi'dir ama farklı yazmışlar. Bu büyük bir saptırmadır. Planda fidanlık bile denmiyor mülkiyeti şahsa ait deniliyor. Yeşil alan olduğundan bile söz edilmiyor. Ayıptır. Daha sonra orasının park olduğunu anlayan üyeler bu sefer red oyu veriyorlar. Tabii çoğunluk AK Parti'de olduğu için meclisten geçiyor.
* Siz bu kararı ilk duyduğunuzda ne yaptınız? Hemen Kadir Topbaş'ı aradım. O da bana dedi ki "Olayla benim bir ilgim yoktur, bu konuda hiçbir bilgim yok. Dosyayı inceleyip, araştırıp seni hemen arayacağım."
* Nasıl ilgisi, bilgisi olmaz? Kadir Topbaş mimar kimliği ve Beyoğlu Belediye Başkanlığı sıfatıyla kişisel olarak güvendiğim bir şahıs ama ben biliyorum ki kendisi büyük bir baskı altında. Topbaş bir şekilde belediye başkanlığından by-pass edilmiş bir durumda.
n Ne demek bu? Yani kızağa çekilmiş gibi. İstanbul için çok önemli bazı hayati konuların onun haberi olmadan geçirildiğini ve karar verildiğini biliyorum. Göztepe'ye cami de onlardan bir tanesi. En önemli kanıtıdır.
* Yani Topbaş, yetkilerini kullanmıyor mu? Kullandırılmıyor. Bu hiç hoş bir şey değil. İstanbul biraz sahipsiz. Bakın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın rahat bırakılması lazımdır. Bu başkanlık sistemine çok benzer. Eğer kendi kadronuzu siz kurmadıysanız, siz yönetmiyorsanız, ve sizin adamlarınızı başkaları tayin ediyorsa... Ayrıca ipler başkalarının elindeyse bu kadar büyük bir belediyeyi yönetme şansınız kalmaz. Bütün hayati kararların altında İdris Güllüce'nin imzası vardır, bakın araştırın.
* Peki o zaman AK Parti yönetimi İdris Güllüce'yi aday yapsaymış. Niye Topbaş diye ısrar ettiler? Bu onların sorunu. Ama bizi de yakından ilgilendiriyor maalesef. Örneğin cami olayında yine İdris Güllüce'nin imzası olduğu ortaya çıkınca dönüp evraklarda düzeltme yaptılar. Yani imzadan iki gün sonra görevlendirme yazısı yazdılar. Şimdi bu bir suçtur. Bir yerde suç işlemeye, yanlış yapılmaya başlandıysa arkası gelir. Belediyede bir tek yanlış yok yanlışlar sinsilesi var.
* Kadir Topbaş sizi bilgilendireceğini söylemişti. Tekrar aradı mı? Hayır. Basında yazılıp çizilmeye başlanınca, Topbaş rahatsız oldu. Bir iftar sofrasında İdris Güllüce bir konuşma yapmış. Sonradan konuşma metinlerini aldırdım. Konuşmasında açıkça diyor ki "Göztepe'ye cami yerel ve merkezi iktidara oksijen pompalayacaktır." Dolayısıyla bu olayın siyasi bir çıkış olduğunu anlatıyor. Sonra da Kadir Bey'i kastederek, "Aramızda bizden olup bizimle davranmayanlar var, eleştiriyorum" diyor. Hani dosyayı incelettireceğim dediği için. Ve o noktada Topbaş çıkıp "Görüşüm hiç değişmedi siyasi çizgim bellidir" diye konuşuyor.
GÜLLÜCE'NİN SİYASİ MESAJI
* Yani baskı altında kaldığı için cami projesini üstüne alıyor. Maalesef. Topbaş da biliyor aslında bunun yanlış olduğunu. Ama baskılara direnemiyor. Güllüce cami çıkışıyla bir mesaj vermek istiyor.
* Ne mesajı? Bakın ben bu şekilde yalan beyan verip, sonra oldu bittiye getirip belge düzenleyerek yapılan işlerin meşruluğuna inanmıyorum. Eğer birileri Göztepe Parkı'na cami yaptırarak Kadıköy'ün yapısını değiştireceğini umuyorsa yanılıyor. Kadıköy'lüleri ben zor tutuyorum eylem yapmamaları için. Mübarek Ramazan ayında gerginliğe yer yok, olmamalı. En çok dinine saygı gösteren ilçelerden biridir Kadıköy. Ama üstümüze fazla geliyorlar. Bunlar soru soran insan istemiyorlar. Araştırmayan hemen kabul eden bir toplum istiyorlar. Kadıköy'ün yapısı bunu kaldırmaz.
* Peki çözüm? Kadir Topbaş bu olayı çözebilir. Krizin doğduğu kurulu oturtacak bir masanın etrafına konuyu tartışacak. Yetkilerini kullanacak. Doğru bildiği şeyi yapacak. Bir müddet sonra insanları tutamayacağız. Yürüyüşler, eylemler olacak. Can sıkıcı şeyler olacak. İnsanlar, kurumlar karşı karşıya gelecek.
* Sizce Topbaş bunları yapacak mı? Yapacağını umuyorum ama yapabileceğini zannetmiyorum çünkü yetkilerini kullandırmıyorlar. İpler onun elinde değil. Arada kaldı, kıpırdamıyor.
Röportajın diğer bölümleri: