Gündeminde Malatya vardı
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'daki çocuk yurdunda yaşanan insanlık dışı muamelenin sorumlularıyla ilgili her ne gerekiyorsa yapıldığını söyledi.
'Ulusa Sesleniş' konuşmasında sözlerine Cumhuriyet Bayramı'nın
82'inci yıldönümünü kutlayarak başlayan Erdoğan, ardından
Malatya'da yaşanan dayak skandalına değindi. Malatya'da bayram
sevincine gölge düşüren üzücü bir olay yaşandığını vurgulayan
Erdoğan, "görüntüleri içimiz acıyarak, tarifi imkansız duygular
içinde, irkilerek izledik'' dedi. Erdoğan, kamuoyunun haklı bir
duyarlılık gösterdiğini belirterek, medyanın haklı olarak bu olayın
üstüne gittiğini, minik yavruların başına gelenleri dikkatlere
sunarak görevini yerine getirdiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan,
''ancak bununla birlikte kimi yanlışlar da yapılmıştır. Bu
görüntüler, yargı kararına rağmen karartılmadan, montajlanmadan
yayınlanmıştır. Ekranları başındaki çocuklarımızın, anne ve
babaların psikolojisi üzerinde bırakacağı travmatik etkiler dikkate
alınmamıştır" dedi. Medyanın bu olaydan gereken dersleri
çıkaracağını ifade eden Erdoğan, "şunu bilmenizi isterim, bu üzücü
olayın sorumlularıyla ilgili her ne gerekiyorsa yapılmaktadır.
İdari ve hukuki yönden de gerekli süreçler ciddiyetle
işletilmektedir'' diye konuştu. "Bakanıma güveniyorum" Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan sorumlu Devlet Bakanı Nimet
Çubukçu'ya güvendiğini ve inandığını ifade eden Başbakan Erdoğan,
olayın meydana geldiği dönemde İngiltere'de bulunan Çubukçu'nun, bu
ülkede turistik seyahatte bulunmadığını söyledi. Erdoğan,
"İngiltere'de bulunması birileri tarafından ne yazık ki eleştirilen
bakanım, tam aksine Türkiye'de yapılacak olan bu rehabilitasyon
çalışmalarını dünyadaki başarılı olan ülkelerin nasıl bir süreçle
bunu gerçekleştirdiklerini yerinde görmek üzere İngiltere'deydi"
dedi. Bakanın dört aylık bakanlığı süresi içerisinde haber
vermeksizin 150 civarında çocuk yuvasını dolaştığını ve buralarda
tespitler yaptığını belirten Erdoğan, Bakanın bir yandan da
hazırlanmakta olan yasayla ilgili çalışmalarını devam ettirdiğini
ifade etti. Türkiye AB ilişkileri Başbakan Erdoğan, konuşmasında
Türkiye'nin AB ile ilişkisini de ele alarak, iki tarafın da
yararına olacağını umdukları bir menfaatler ve değerler buluşması
olduğunu belirtti. Erdoğan, ''burada hiçbir siyasi parti polemik
içerisine girmek suretiyle hükümeti yıpratma gayreti içerisinde
olmamalıdır. Çünkü bu olay, bu adım, bu yürüyüş partiler üstü bir
olaydır'' dedi. 3 ekimde, AB ile artık katılım ortaklığını
hedefleyen katılım müzakerelerini, süratle ve heyecanla
başlattıklarını ifade ederek, 42 yıllık AB yürüyüşünde en önemli
merhalenin böylece aşıldığını vurguladı. 3 ekim kararının, AB
açısından da son derece hayati bir karar niteliği taşıdığını
vurgulayan Erdoğan, ''AB, 3 Ekim kararıyla küresel bir güç olma
iddiasını net olarak ortaya koymuş, etki gücünü ve alanını
büyütmüştür. Bu büyük bir adımdır" dedi. Türkiye'nin artık felaket
tellallarının iş ve uğraş bulamayacakları bir ülke haline gelmekte
olduğunu kaydeden Erdoğan, ''çıkarılan bütün gürültünün temelinde
işte bu 'kötü olsun bizim olsun' anlayışı vardır. Hayır, biz bu
anlayışı reddediyoruz. Diyoruz ki, bu ülke iyi olsun, zengin olsun,
özgür olsun, güçlü olsun ve hepimizin olsun, hepimizin'' diye
konuştu. Pakistan depremi ve yardımlar Başbakan Erdoğan, Pakistan
ve Keşmir'deki depremzedelerin yardımına ilk Türkiye'nin koştuğunu
belirterek, ''şunu memnuniyetle söyleyebilirim ki millet olarak
karşılaştığımız son imtihandan da yüzümüzün akıyla çıktık,
çıkıyoruz'' dedi. 2.5 milyon insanın evsiz, barınaksız, aç ve
açıkta kaldığını ifade eden Erdoğan, ''bu deprem, acı hatırası
henüz hafızalarımızdan silinmeyen Güney Doğu Asya'daki deprem ve
tsunami hadisesinden sonraki en büyük felaket olmuştur. Allah
hiçbir millete bir daha yaşatmasın" dedi. Başbakan Erdoğan, Türk
Kızılayı bünyesinde, Güney Asya felaketine yardım faaliyetleri için
41 milyon 44 bin 616 dolar toplandığını, buna Kızılay'a ve
Başbakanlığa gelen bütün yardımların dahil olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Türk Kızılayı öncülüğündeki ekiplerimiz, sizlerden, sivil
toplum örgütleri ve kamu kurumlarımızın düzenlediği kampanyalardan
gelen yardım paralarını yerine ulaştırmak için özel bir gayretle
çalışmaktadır'' dedi.