Erdoğan'ın yabancı dil tepkisi
Abone olBaşbakan, Siyaset Meydanı'nda çocukların karşısında zaman zaman zor anlar yaşadı. Bir öğrencinin Türkçe'nin bozulduğunu belirtmesi Erdoğan'ın yarasını deşti.
Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen öğrenciler Başbakan
Erdoğan'a büyüklerin bile akıllarına gelmeyecek soruları
sordular.
Çocuklar Duymasın'ın "Havuç"u Furkan Kızılay, "Emine hanımla nasıl
tanıştınız?" şeklinde soru yöneltince Erdoğan sıkıntılı anlar
yaşadı. Ancak Erdoğan bu soruya tüm içtenliğiyle yanıt verdi..
Bir öğrenci ise "Türkçemiz gittikçe bozuldu. İnsanlar artık
birbirlerine (iyi akşamlar, güle güle) yerine (hello, bay bay,
cüüss) diyorlar" şeklinde bir hatırlatmada bulundu.
Erdoğan bu hatırlatma karşısında "Hakikaten Türkçemiz çok bozuldu.
İnsanlarımız dükkanlarının isimlerini envai çeşit yabancı dillerle
donatıyorlar. yahu bu ne komplekstir bu ne yabancı hayranlığıdır?
Türkçemiz'in nesi var? Yazsana oraya Türkçe bir isim" diyerek
tepkisini gösterdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, programın devamında şu anda
gündemlerinde cumhurbaşkanlığı seçimi olmadığını söyledi.
Erdoğan, bir katılımcının bu konuda ayrımcılık yapıldığı görüşünü
dile getirmesi üzerine, Aleviliğin doğru kaynaklardan
öğrenilmesinin ve ayrılıkların ortadan kalkmasının gereğine işaret
etti.
Bir başka soru üzerine, her ülkenin resmi dili olduğunu ifade eden
Erdoğan, farklı etnik unsurların da kendi ana dilleri olabileceğini
söyledi.
ANA DİL
Ana dille resmi dilin birbirine karıştırılmaması gerektiğini
vurgulayan Erdoğan, etnik unsurları fazla olan bir ülkede resmi
yazışmaların bu dillerle yapılmasının mümkün olamayacağına işaret
etti. Türkiye'de bir resmi dil bulunduğunu, bunun da Türkçe
olduğunu kaydeden Erdoğan, ana dillerde kurslar açılabileceğini
söyledi.
Erdoğan, Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulup okutulamayacağı
sorusu üzerine de, “O bir altyapı işidir. İleride olur mu, olmaz mı
süreç içerisinde belki konuşulur, tartışılır. Ama şu anda böyle bir
şey söz konusu değil” dedi.
Bir katılımcının Bingöl'e stajyer öğretmenlerin gönderildiğini
söylemesi üzerine Erdoğan, bu ifadenin yanlış olduğunu, buraya
gönderilenlerin içerisinde stajyer öğretmenlerin de
bulunabileceğini, bundan sonraki süreçte bölgedeki öğretmen
açığının giderileceğini bildirdi.
Rize'de üniversite açılmasıyla ilgili bir soruya karşılık da
Erdoğan, 15 yeni üniversite kurulmasının bugün TBMM'de ele
alınacağını söyledi.
Üniversiteler kurulurken altyapının göz önüne alınması gerektiğini
ifade eden Erdoğan, kendisinin Siirt milletvekili olduğunu, ancak
altyapı oluşmadığı için bu şehre üniversite açılması talebinde
bulunmadığını söyledi.
İSTANBUL'UN GÖÇ SORUNU
Başbakan Erdoğan, İstanbul'un göç ve sınıflardaki öğrenci yoğunluğu
sorunlarının dile getirilmesi üzerine, İstanbul'un göç alan bir il
olduğunu, aynı zamanda nüfusunun da arttığını söyledi.
Bu şehirde çok sayıda okul yapılmasına rağmen nüfusunun artış
hızına yetişilemediğini kaydeden Erdoğan, “Benim 1994'de Belediye
Başkanı olduğum dönemde bir açıklamam vardı. Bunu nedense o zaman
ciddiye almadılar. Şu anda da aynı şeyi söylüyorum, bu göçün
durdurulması noktasında adım atılması gerekir” diye konuştu.
TÜRKİYE-İSVİÇRE MAÇI
Türkiye-İsviçre maçında çıkan olaylara ilişkin görme engelli bir
gencin sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, bunların tasvip
edilemeyeceğini söyledi. Erdoğan, “Futbol bir yerde hırs işi. O
hırs sizi bir noktaya getirebiliyor. Bir de 4 gol siz atmışsınız, 4
gol de onlar atmış ve maalesef averaj mantığıyla Almanya'ya gitmeyi
kaybetmişsiniz. Bu tabii biraz da orada hakikaten böyle biri
sıkıntıyı meydana getiriyor. O maçın bir psikolojisi, ciddi bir
psikolojisi var. Bu psikoloji sebebiyle de böyle bir netice meydana
gelmiş olabilir. Ama tasvip edilir yanı yok” diye konuştu.
Erdoğan, başka bir soruyu yanıtlarken de, engelli ve normal
öğrencilerin birarada eğitilerek, birlikte yaşama özendirme
çalışmasını devam ettirdiklerini söyledi.
"TÜRKÇEDE KULLANILACAK KELİME Mİ YOK?"
Türkçe'nin kullanımıyla ilgili bir öğrencinin görüşlerini aktarması
üzerine Başbakan Erdoğan, ana dilin iyi öğrenilmesi halinde yabancı
dilin daha kolay öğrenilebileceğini söyledi. Erdoğan, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Duvarlara, dükkanların isimlerine bakıyorsunuz, ne komplekstir bu.
Böyle şey mi olur? Ülkemizde kelimeler mi bitti? Türkçe'de,
sözlüğümüzde kullanılacak kelime mi yok? Türk vatandaşı, Türk
milleti bu kompleksi atmalı. Böyle bir kompleks taşımamalı. Onurla,
gururla dükkanına Türk ismini koymalı. Bunu yapacağız ki, nesiller
özgüvenle yetişsin. Bunu yapamazsak bu özgüveni kaybederiz.”
Nihat Sami Banarlı isimli yazarın “Türkçe'nin Sırları” isimli
kitabından örnek veren Erdoğan, Türkçe'nin daha da güçlendirilmesi
gerektiğini bildirdi.
Milletleri birleştiren en önemli unsurların başında dil ve din
geldiğini belirten Erdoğan, din ve dil birliğinin sağlanması
gereğine işaret etti. Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bunlar çok önemli şeyler. Onun için de işte o alt kültür
dediğinizde orada dinler var. Bunları bir tarafa atamayız. Bunların
güvence altında olması lazım. Dilin güvence altında olması lazım.
Bunları bir tarafa atamayız, dışlayamayız. Bunları başarılı bir
şekilde de götürmek lazım. Bu sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı,
birbirini daha iyi anlamayı getirir. Bunları kaybettiğiniz zaman
birbirimizi anlayamayız.”
Okullarda tam gün eğitime geçilmesiyle ilgili bir soru üzerine de
Erdoğan, hedeflerinin bu olduğunu söyledi.
MİLLETVEKİLİ YAŞININ DÜŞÜRÜLMESİ
Başbakan Erdoğan, milletvekili yaşının düşürülmesiyle ilgili bir
başka soru üzerine, “Bu tezi aynen devam ettiriyoruz. Bu bir
Anayasa değişikliği gerektiriyor. Çünkü Seçim Yasası ile alakalı
bir konu. Burada maalesef mutabakatın sağlanması şart. Bu
mutabakatın sağlanması halinde ben 25'i savunuyorum. Seçilme
yaşının 25 olmasını savunanlardanım. Belediye meclislerinde bu
olduğuna göre gelin bunu milletvekilliğinde de yapalım” diye
konuştu.
Erdoğan, bunun çok ciddi bir rekabet getireceğini, siyasetin
gençleşmesiyle Parlamento'nun da gençleşeceğini söyledi.
SURİYE VE İRAN'A MÜDAHALE TARTIŞMALARI
Erdoğan, “Türkiye ile ABD'nin, Suriye ve İran'a ortak bir
müdahalesi konusunda bir politika geliştirilmesi yolunda
hazırlıkların alttan alta ısıtıldığı” iddialarının anımsatılması
üzerine de, uluslararası münasebetlerde bu tür kararların anlık
olduğunu, “Davul zurna çala çala gelmediğini” söyledi. Yargısız
infazın doğru olmadığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Biz şunu söylüyoruz. Suriye bizim sınır komşumuz. 8 kilometre
sınırımız var. Yıllardır birbirimize dargın olmuşuz, hatta düşman
hale gelmişiz. Ama bunlar atlatılmış, karşılıklı olarak birbirimize
gidip gelmeye başlamışız. Onlar bütün mayınlarını sökmüşler, asker
bırakmamışlar sınırlarında. Biz mayınları artık sökmeye başladık ve
karşılıklı anlaşmalar yaptık. Bu anlaşmaların yanında ortak
yatırımlar planlanıyor. Tabii ki böyle bir sınır komşumuzun bu tür
bir sıkıntı içerisine girmesini istemeyiz. Bunun için de arabulucu
olup bu işi çözmenin gayreti içerisindeyiz.”
Türkiye'nin İtalya ve Yemen ile birlikte “Geniş Ortadoğu ve Kuzey
Afrika Projesi” içinde eşbaşkan olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunun
gereği olarak da Ortadoğu'daki bu gelişmeler içerisinde inisiyatif
alma gayreti içinde olduklarını bildirdi.
Erdoğan, “Temennimiz odur ki Irak'taki bir gelişme Suriye'de de
olmasın. Kaldı ki PKK terör örgütüyle ilgili de bizim artık Suriye
ile görüşmelerimiz teröristlerin teslimi noktasındaki çalışmalar da
olumlu istikamette gelişmeye başladı” diye konuştu.
İran ile de bu noktada olumlu gelişmeler yaşandığını bildiren
Erdoğan, bu ülkeye ilişkin nükleer kitle imha silahlarıyla ilgili
endişe taşındığını kaydetti. Erdoğan, “Temennimiz odur ki orada da
böyle bir şey patlak vermesin” dedi.
“GÜNDEMİMİZDE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ YOK”
“Cumhurbaşkanı olmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna karşılık da
Erdoğan, “Çok zor soru soruyorsunuz. Bunun altından kalkmak zor. Şu
anda bizim gündemimizde bu yok” dedi.
2007'de konunun gündeme geleceğinin anımsatılması üzerine de
Erdoğan, “Gün ola harman ola” dedi. Şu anda kendisinin Başbakanlık
görevlerinin gereklerini yaptığını ve bunu başarmak zorunda
olduğunu söyleyen Erdoğan, “Partimi daha iyi noktaya getirmekle
görevliyim. Onun için de arkadaşlarımızla beraber sadece 5 yıllık
acil eylem planımız, programımızın gereğini gerçekleştirmek için
çalışıyoruz” diye konuştu.
ŞİİR
Erdoğan, “Siz istiyor musunuz Cumhurbaşkanı olmak?” sorusuna da,
”Artık onu bırakın bende kalsın” yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan programda, gençlere Mehmet Akif Ersoy'dan şu şiiri
de okudu:
”İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum Nevruz,
Ne büyük söyle, ne çok söyle;
Yiğit işte gerek.
Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme;
Sözü sağlam, özü sağlam ol,
Irkına çek.”