Engin Ardıç'tan bol ajanlı yazı
Abone olAkşam yazarı Engin Ardıç okul yıllarını anlattı. Ajanların cirit attığı Robert College Yüksek Okulu’nda okuyan Ardıç'ın sınıfındaki ünlü bir ismin görevi sizleri şaşırt
Hasan Cemal'in 'Cumhuriyet'i çok sevmiştim' adlı kitabında geçen
bir isim Akşam yazarı Engin Ardıç'ı harekete geçirdi. O isim
ajanların öğretmen ve yönetici olduğu Robert College Yüksek
Okulu'nda, Ardıç'la aynı sınıfıta okuyordu. Ardıç o günlerini adlı
yazısıyla dile getirdi.
Yazı: Engin Ardıç
Kaynak:
-Sonradan Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüşecek olan Robert College
Yüksek Okulu’nda, az buçuk İngilizce çakan ama gene de hazırlık
sınıfı okuması gerekenlerin toplandığı bizim A sınıfına Charles
Gilchrist gelirdi.
Ölmüştür herhalde, toprağı bol olsun, savaş yıllarında SOE, yani
İngiliz Özel Harekât Dairesi’nin ajanı olarak komandoluk yapmıştı,
görev bölgesi Yunanistan, uzmanlık alanı da köprü uçurmak ve daha
önce de nöbetçi Alman askerinin gırtlağını çıt çıkarmadan jiletle
kesmek...
Biz “anlatsana Sir” diye yavşayınca çok kızar, “siz savaşın ne
korkunç olduğunu bilemezsiniz” der, konuyu değiştirirdi... Çok
tonton, çok sevdiğimiz bir adamdı.
(Ben en arkada oturuyorum tabii, dalgacılar köşesinde... Mesut
Yılmaz’ın eşi Berna bacım da en ön sırada!)
Hiç mi hiç İngilizce’den nasibini alamamış gabilerin toplandığı C
sınıfına da Mary Elizabeth Nadi giderdi (yoksa o sınıfa Enis Dinç
bakıyordu da Bayan Nadi D’ye mi gidiyordu, yanlış olmasın)...
Bayan Mary, Doğan Nadi’nin eşi, yani Yunus Nadi’nin gelini, Nadir
Nadi’nin yengesiydi. Bu durumda İlhan Selçuk’un nesi olur,
bilmem.
Şimdi, otuz beş yıl sonra Hasan Cemal’den öğrendim, Bayan Mary Nadi
de savaş yıllarında OSS ajanıymış! Pardon, savaştan hemen sonra,
işgal altında tuttukları Berlin’de.
“Office of Strategic Services”, yani “Wild Bill” namıyla maruf
William Donovan’ın kurduğu, FBI’ya bağlı olmayan ilk Amerikan dış
istihbarat ve harekât örgütü...
Donovan’ın yardımcısı Allen Dulles da, savaştan sonra, 1947
yılında, Başkan Truman’ın emir ve onayıyla CIA örgütünü
kuracaktır... Yani OSS, CIA’nın atası, ağababasıdır.
Gene çok sevgili hocalarımızdan biri olan Hilary Sumner-Boyd’un da
MI5 ajanı olduğunu Mehmet Eymür’den öğrendiğim zaman çok
şaşırmıştım ama, Bayan Mary’nin öyküsü hepsine tüy dikti!
Yani, son Robert College başkanı John Scott Everton’un CIA ajanı
olduğunu biliyorduk ama, bu kadarı... Pes doğrusu!
(Sevgili Orhan Pamuk, sizin müdür John Chalfant neciydi acaba
yahu?)
Bayan Mary, daha sonra, Dünya Bankası’nda çalışan yeğeni Zeynep’in
oğlunun, okulunu bitirince CIA örgütüne “analizci” olarak girmesini
önermiş, çünkü çok iyi para veriyorlarmış... Anlatan Hasan Cemal,
tanık Ufuk Güldemir.
Zeynep’in ablası Emine, Cumhuriyet Gazetesi’nin ortağı ve
yöneticisi...
Aile, İzmir “eşrafından”, eni konu zengin ve ünlü Uşşakizade
ailesi...
Babaları Bülent Uşaklıgil, ünlü romancı Halit Ziya’nın oğlu...
Büyükelçi... (Orada bir de Vedat olacaktı ama o konuyu hiç
açmayalım, kıyametler kopar!)
Aynı aileden Latife Hanım’ın kim olduğunu soracak kişiler de bir
daha benim yazılarımı okumasınlar.
Solcu gazetenin ortakları bunlar. Yönetiyorlar, yön veriyorlar.
Paşa torunu Nazım Hikmet’in komünist olmasını kanıksamıştık, onun
akrabası, ülkenin en zengin ailelerinden Aybar ailesinin çocuğu
Mehmet Ali Aybar’ın sosyalist lider olmasına da şaşmamıştık,
Nazım’ın üvey oğlu, “sıkı Stalinci” Memet Fuat’ın Altunizade’de
paşa dedesinin köşkünde geçen çocukluk anılarına da pek
gülmüştük... Sonra toprak ağası Maocu da gördük.
Ben en çok, İzmirli TKP üyesi fabrikatör Boz Mehmet’i severim:
İşçiler zam isteyince “sabredin” dermiş, “devrim olunca fabrika
zaten sizin!”