İran, Batı'ya rest çekti
Abone olİran geri adım atmıyor. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ülkesi için hazırlanan dosyayı BM Güvenlik Konseyi'ne taşımaya hazırlanan batılı ülkelere karşı sert çıktı.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, yeniden başlattıkları
nükleer faaliyetlerin devam edeceğini belirterek, ''Eğer nükleer
dosyamızı BM Güvenlik Konseyi'ne gönderirlerse, milletimiz kendi
çıkarlarını korumayı iyi bilir'' dedi. Ahmedinejad, düzenlediği
basın toplantısında, hükümetinin ilk aylarını değerlendirdi, yerli
ve yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Nükleer
çalışmalarını Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) işbirliğinde
sürdürdüklerini ifade eden Ahmedinejad, nükleer araştırmaları
gönüllü olarak askıya aldıklarını, gönüllü olarak da
başlattıklarını kaydetti. ''Kendi hakkımızı elde etmede
kararlıyız'' diyen Ahmedinejad, ''Nükleer araştırmalarımız sürecek.
Milletimizin hakkını korumaktan asla vazgeçmeyeceğiz'' diye
konuştu. Nükleer dosyalarının BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilmesini
istemediklerini belirten Ahmedinejad, ''Eğer böyle bir şey
yaparlarsa da İran milleti kendi hakkını ve çıkarlarını korumayı
iyi bilir'' dedi. Ahmedinejad, ''bütün dünya için barış ve huzur
istediklerini, dünyada gerginlik yaratılmasından ve sansasyonel bir
ortam oluşmasından yana olmadıklarını'' söyledi. İran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinejad,''nükleer programları konusunda kendilerinin
gerekeni yaptıklarını, güven yaratma sırasının Batı ülkelerinde
olduğunu'' söyledi. Nükleer silah üretimine düşünce itibariyle
karşı olduklarını ifade eden Ahmedinejad, ''nükleer enerji
konusunda uluslararası kurallara en bağlı ülkenin İran olduğunu,
nükleer santrallerinin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK)
müfettişlerince her zaman denetlendiğini'' kaydetti. İran'ın
nükleer faaliyetlerinden saptığına ilişkin bir belge olmadığını
belirten Ahmedinejad, ''Bizi haksız olarak suçluyorlar. Barışçıl
amaçlı nükleer teknolojiyi elde etmek ve ondan yararlanmak İran
halkının kesin hakkıdır ve İran bu hakkı elde edecek'' dedi.
Yabancı ülkelerin İran'ın nükleer faaliyetlerine
katılabileceklerini açıkladıklarını anımsatan Ahmedinejad, ''Eğer
bizim faaliyetlerimize güvenmiyorsanız, buraya gelin, bizim
çalışmalarımıza ortak olun. Biz de sizin faaliyetlerinize ortak
olabiliriz. Böylece biz sizin faaliyetlerinizi denetleriz, siz de
bizim faaliyetlerimizi denetlemiş olursunuz'' diye konuştu.
''Despotluk, zorbalık, nükleer ve kimyasal silah ile tehdit
edebiyatı mazide kaldı'' diyen Ahmedinejad, şöyle konuştu: ''Bugün
nükleer silaha sahip olan bazı Batılı ülkeler, kendi cephanelerini
nükleer ve kimyasal silahlarla doldurmuşlar ve her sene onlarca
yeni nükleer santral kuruyorlar. Buna rağmen İran'ı suçluyorlar.
Onlar güçlü oldukları için İran halkını bu doğal haktan mahrum
etmeye kalkışıyorlar ve bu kıymetli enerjinin sadece kendi
tekellerinde olmasını istiyorlar. Siz kendi cephanelerinizi nükleer
silahlarla doldurmuşsunuz, bizi suçluyorsunuz. Bu nasıl bir
mantıktır? Böyle bir mantıkla dünyayı yönetemezsiniz.''
Ahmedinejad, Batılı ülkelerin nükleer enerjiyi ekonomik ve siyasi
amaçla kullandıklarını ifade ederek, ''Biz defalarca söyledik,
nükleer silah peşinde değiliz. Medeniyet, kültür ve mantığa sahip
olan bir ülkenin de nükleer silaha ihtiyacı yoktur. Ülke bütçesinde
en düşük payı savunmaya ayırdık. Bu bizim savunma konusunda zayıf
olduğumuz anlamına gelmez. Biz savunmada çok güçlüyüz, ama nükleer
silahlara inanmıyoruz'' dedi. İran'ın güven yaratmak için çok
çalıştığını, 2,5 yıl çalışmalarını askıda tuttuğuna işaret eden
Ahmedinejad, güven yaratma sırasının Batılı ülkelerde olduğunu
söyledi. Batılı ülkelerin dürüst olduklarına inanmadıklarını
belirten Ahmedinejad, şunları kaydetti: ''Batının, İran'ın bilim
alanında ilerlemesini istemediği aşikardır. Bunlar Ortaçağın
radikal düşünceleri değil mi? Teknolojik ilerlemelerine rağmen hala
bazı Batı ülkeleri zihniyet ve düşünce itibariyle Ortaçağda
yaşıyorlar. Bize bilgi alanında ilerlemeye hakkımız olmadığını
söylüyorlar. Gönlünüzün istediği gibi her ülkeyi suçlamanızın
zamanı geçti. Siz 21. yüzyılda dünyayı Ortaçağ düşüncesiyle
yönetmek istiyorsunuz.'' Batılı ülkelerden ''İran halkını, İran
hükümetini ve İran devrimini iyi tanımalarını isteyen''
Ahmedinejad, ''Aksi takdirde kendileri için pişmanlık getirecek bir
girişimde bulunabilirler. O zaman da pişmanlık fayda vermez'' diye
konuştu. -İSRAİL- ''İsrail'in 200 nükleer füzeye sahip olduğunu''
da söyleyen Ahmedinejad, bu ülkedeki nükleer durumun da incelenmesi
gerektiğini kaydetti. Ahmedinejad, Yahudi soykırımıyla ilgili
sözlerinin hatırlatılması üzerine de ''Ben o sözleri soykırımla
ilgili yeni bir tutum olarak söylemedim. Ben sadece, bugün Filistin
topraklarını işgal edenlerin nereden geldiklerini sordum ve
soykırım doğru ise bunun bedelini niçin Filistin halkı ödüyor
dedim'' diye konuştu. Mahmud Ahmedinejad, ''bugün İsrail'i açıkça
destekleyenlerin, yakın bir gelecekte Filistin halkı tarafından
kurulacak mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmaları
gerektiğini'' de savundu. Ahmedinejad, bir gazetecinin ''İsrail
aleyhine yaptığınız açıklamalar nükleer silah peşinde olduğunuzu
gösteriyor ve dünyayı kaygılandırıyor'' sorusu üzerine, ''Bu iki
konu arasında bağlantı kurulması gülünçtür. İsrail rejimini nükleer
silahla donatmalarının nedeni ne, onu söylesinler'' dedi. -DÜNYA
BARIŞI- ''Bütün dünya için barış ve huzur istediklerini'' belirten
Ahmedinejad, ''dünyada, sadece adalet ve maneviyat sayesinde kalıcı
bir barış sağlanacağını, nükleer ve kimyasal silahlarla,
milletlerin servetlerini yağmalamakla huzurun sağlanmasının mümkün
olmadığını'' kaydetti. ''Dünyadaki bazı ülke yetkililerinin
maneviyata inanmadıklarını'' ifade eden Ahmedinejad, şunları
söyledi: ''Onlar sadece despotluk, diktatörlük, dünyaya hakim olma
ve dünyevi zevkler peşindeler. Onlar maneviyattan ve adaletten
uzaklar. Böyle giderse, dünyada barış ve huzur sağlanamaz. Son 200
yılda adalet, maneviyat olmadan, Allah'a ibadet etmeden, refah ve
ilerleme peşinde olanlar amaçlarına ulaşamadılar. Ahlaksız bir
siyaset, ekonomi ve kültür, insanoğlu için dünyayı bir cehenneme
dönüştürebilir. Bugünlerde dünyanın her noktasında savaşa, zulme ve
adaletsizliğe tanık oluyoruz. Bunların hepsi ahlaksızlıktan
kaynaklanıyor.''