Aydınlar rektör Aşkın için bölündü
Abone olYazar Orhan Pamuk'a verilen destek 'aydınları' ikiye böldü. Bazı aydınların Pamuk'un yayınan rektör Aşkın'ın da konulmasını istemesi 'aydınlar'ı fikir ayrılığına düşürdü.
Yazar Orhan Pamuk'a 169 'aydının' verdiği son 'aydınlar'
bildirisinde çatlak sesler çıktı. Bazı aydınların Pamuk'un yanında
rektör Yücel Aşkın'ın isminin de eklenmesini istemesi ihtilafa yol
açtı. Meral Tamer bu ihtilafı yazısıyla dile getirdi.
Yazı: Meral Tamer
Kaynak:
-2006'nın, nicedir köprüleri atmış aydınlar arasında, köprülerin
yeniden kurulabildiği bir yıl olması dileğiyle...
İmzalayanlardan bir bölümünün bile tam içine sindiremediği 169
imzalı son Aydınlar Bildirisi'nin ilk hali neydi?
Arada ne tür tartışmalar yaşandı?
Kimlerden hangi noktalarda itiraz sesleri yükseldi?
Bu itirazlara karşı son kararı kim verdi?
Dün sabah erkenden arayan ve yılbaşı günü beni gazetede bulduğuna
da biraz şaşıran Osman Kavala, bildirinin açıklanmasından önceki
tartışmalara açıklık getirdi. Gerisini de önümüzdeki günlerde yine
bu köşeden aktarmaya çalışacağım.
Mustafa Koç'a destek
Helsinki Yurttaşlar Derneği'nin kurucu üyesi olan, Türkiye'nin
demokratikleşmesi için çeşitli sivil toplum kuruluşlarında
yıllardır canla başla çalışan işadamı Kavala, bildirinin Mustafa
Koç'a, dolayısıyla da Yücel Aşkın'a desteği de içerecek şekilde
genişletilmesini isteyen kişiymiş:
"Bildiri 301. maddenin kaldırılması için yazılıp imzaya açıldıktan
sonra, tam bu sırada Başbakan Erdoğan'ın savcıları göreve çağıran
beyanatı oldu. Böyle olunca da ben şahsen söyle düşündüm:
Başbakan burada fiili olarak taraf konumuna geldi. Bu yüzden Orhan
Pamuk'la ilgili bildiriye bunu da ekleyebilir miyiz? Bunu
önerdik.
Ama hem çok gecikilmişti, hem de bunu eklemlemekte zorluk olabilir
diye bir değerlendirme yapıldı.
Burada eklenecek olan şey, Başbakan'ın Mustafa Koç'la ilgili
demecinin eleştirilmesiydi. Koç'un TÜSİAD'daki konuşmasına
Başbakan'ın sert cevabının ardından çeşitli arkadaşlarımız, "Bu
konuda da birşey yapmamız lazım. Biz de Koç'un demecine katılalım"
dediler. Aynı Süleyman Çelebi'nin yaptığı gibi...
Yargı değil, hükümet
Başbakan, TÜSİAD'ın toplantısında ilk defa fiilen taraf oldu. Her
ne kadar 'Mahkemeler bağımsız, bu iş bizim dışımızda' dediyse de,
Yücel Aşkın'ın tutuklu kalmasını sanki savunur hale geldi. O yüzden
de bu açıklamalarından dolayı, bildiriyi Yücel Aşkın'la
ilişkilendirmek mümkün olabilirdi.
Bildiride baştan beri yargıya değil, hükümete eleştiri ve talep
vardı. Bu eleştirinin kapsamını genişletelim, bunu da koyalım diye
bir tartışma oldu. Ama imzalar toplanmaya başlanmış olduğu için
vazgeçildi."
Başta bir metin hazırlanmış ve bu sonradan değişti diye bir şey
yok. Metnin bütün bunları birleştirebilecek şekilde
genişletilmesini isteyenler oldu. Tartışılan buydu..."
Aşkın yoksa, imza yok
Cumhuriyet gazetesi yazarı ve Bilim Teknik Eki'nin yaratıcısı Orhan
Bursalı da Aydınlar Bildirisi için aradı. Bursalı, Yücel Aşkın'ın
adı olmadığı için bildiriye imza koymadığına işaret ederek dedi ki:
"Orhan Pamuk'un sürekli gazete manşetlerini süslemesi artık bana
itici gelmeye başladı. Eğer bildiride Aşkın'dan da söz edilseydi,
daha geniş kapsamlı, farklı birşey olacaktı. Diyorlar ki bizim
eleştirimiz hükümete.... Aşkın'ın tutuklanmasının sorumlusu da
hükümet. AK Partililerin parmağı var o işte..."
Bu tartışma çok hayırlıdır ve daha çoook su kaldırır. Devamı
salıya...