'Atatürk Sivassporlu muydu?'
Abone olBaşta Fenerbahçeliler olmak üzere Galatasaray ve Beşiktaşlılar'ı kızdaracak iddia: Atatürk Sivassporlu'ydu. İddia sahibinin kendine göre 'sağlam gerekçeleri' var...
Önce Fenerbahçe ardından Galatasaray ve nihayetinde
Beşiktaşlılar Atatürk'ün kendi takımlarını tuttuklarını iddia
ettiler. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Zaman
Gazetesi yazarı Doç.Dr. Ahmet Turan Alkan ise bu durumu ironik bir
şekilde irdeleyerek, "Atatürk Sivassporluydu!"
dedi. İşte Turan'ın üç büyük kulüp taraftarını çok üzecek
yazısı:
Yazı: Ahmet Turan Alkan
Kaynak: www.zaman.com.tr
Bizim basın hayatımız -eksik olmasınlar- kışkırtıcıdır, kendinizi
matbuatın mantığına fazlaca kaptırırsanız savrulur gider ve
hakikatte gündemin ne olması gerektiğini asla fark edemezsiniz.
Atatürk’ün Galatasaraylı olduğu yolundaki son iddiayı da bu
minvâlde çocukça bulduğumu ifade etmeliyim; çocukça ama kışkırtıcı
işte. Nitekim Fener, BJK camiası hop oturup hop kalkıyor ve kulüp
müzesinin duvarındaki gazete kesiklerini yarıştırarak Kartal veya
Kanarya taraftarı olduğunu ispata kalkışıyorlar.
Lâf! Bir yığın lâf!
Bu gibi zayıf referanslar kullanarak Atatürk’ün hangi takımı
tuttuğu yolunda teori geliştirmeye kalkışırsak evin yolunu
bulamayız; bakın niçin, izah edeyim müsaadenizle.
Atatürk hiçbir İstanbul kulübünü sevmiş ve desteklemiş olamaz
çünkü, mâlum-ı âliniz olduğu üzre rahmetli, payitaht olarak
İstanbul’u değil, o günlerde sıradan bir Anadolu kasabası
görünümündeki Ankara’yı tercih etmişti. Otuzlu yıllara kadar
İstanbul’a hoş nazarla baktığını da kimse iddia edemez; İstanbul’un
deniz üstüne yayılmış petrol tabakası kadar sığ burjuvazi ve
aristokrasisinden pek hazetmediğini biliyoruz; İstanbul matbuatını
-anlaşılır sebeple- sevimli bulmadığını, hatta Ankara dışında
asimetrik bir sıklet merkezi teşkil etme uğruna İstanbul
matbuatının ağırlık koyma denemelerini İstanbul, Ankara ve
Diyarbakır’da kurdurduğu İstiklâl mahkemelerinde bir güzel imlâya
getirdiğini erbâbı bilir zaten.
Atatürk’ün futbola ne derece merbût ve muhabbetkâr olduğu da
mâlumumuz değildir aslında; bu münasebet, her devlet adamının
protokol gereği bulunması gerektiği tören ve karşılaşmalardan öteye
gitmiş midir? Ne delili var ne isbatı! Kulüp ziyaretlerinde nezaket
icabı söylenmiş birkaç cümleyi yaldızlayarak abartmanın âlemi
yoktur: Fenerbahçeli olamaz; çünkü Atatürk’ün Kadıköy muhitine özel
muhabbet beslemesi için kâfi sebep yoktur. Beşiktaşlı olması da pek
zayıf ihtimâldir; çünkü BJK’nın “saraylı” imajı mâlumdur (her ne
kadar bu imajın saray “arabacıları” ile ilgili olduğu ileri
sürülüyorsa da böyle bir rivayet hep dillendirilir). Galatasaray’a
gelince; bu ihtimâl şüphesiz benim de hoşuma giderdi ama Mecelle
düstûrudur yâhu: Sadece Fransızca bilmek müştereği ile böyle bir
“şekk”ten “yakîn” hâsıl olmaz!
Atatürk bir takımın taraftarı olsaydı bu, evvelemirde Anadolu
takımlarından birisi olurdu. Meselâ Samsunspor, meselâ Havzaspor,
meselâ Amasyaspor veya Erzurumspor. Bunlar zayıf ama Atatürk’ün
FB’li veya GS’lı olmasından daha mâkul ihtimâllerdir; çünkü Milli
Mücadele bu mıntıkalarda başladı ve bu yörelerden samimi destek
gördü.
Hiç şüpheniz olmasın, eğer Selanik Misâk-ı Milli hudutları içinde
kalmış ve Lozan’da bizim bahtımıza düşmüş olsaydı Atatürk’ün
Selanikspor’u tutması en kuvvetli ihtimâl haline gelirdi. Bu
durumda geriye kalan en mâkul ve güçlü ihtimâl, Atatürk’ün
Sivassporlu olmasıdır. Bakınız Milli Mücadele tarihine, Atatürk’ün
-Ankara’yı saymayalım- kesintisiz tarzda dört ay ikamet ettiği bir
başka taşra şehri var mıdır? Yoktur! Üstelik Sivas, Milli
Mücadele’nin kurucu heyetine ve prensip kararlarına ev sahipliği
etmiş bir şehirdir.
Tabii bir Ankara takımını tutmasını da saded harici saymıyorum ama
acaba hangisini tercih ederdi? Güneşspor, Hacettepe, Ankaragücü,
Gençlerbirliği, Ankara Demirspor (sahi nerede şimdi o?); benim
tahminim Ankara Demirspor’u tercih edeceği istikametindedir
meselâ!
“Atatürk Sivassporluydu” derken hangi tarihî belgeleri arz
edeceğimi merak edersiniz şimdi. Bu belgeleri yukarda takdim etmiş
bulunuyorum zaten: Tahmin, istidlâl ve temennî! Üç büyüklerin
tarihçileri ile benim vesikalarım aynı niteliği taşıyor ama benimki
en azından daha mâkul.
Tarihe böyle geçsin lütfen!