Ağca kaçarsa polis sorumlu değil
Abone olAbdi İpekçi'nin katili Ağca'nın tahliyesi bürokraside sıkıntı yarattı. Nerede olduğu bilinmeyen Ağca'nın kaçma ihtimaline karşı Emniyet'in son açıklaması herkesi şaşırttı.
Emniyet Sözcüsü İsmail Çalışkan, Mehmet Ali Ağca'nın kaçması
durumunda, bunda polisin sorumluluğu olmayacağını söyledi.
12 ocakta tahliye edilen Abdi İpekçi'nin katili ve Papa suikastı
hükümlüsü Mehmet Ali Ağca, Türkiye'ye iadesinden sonra Fruko
fabrikası gaspından 10 yıl, bir kuyumcunun gasp edilmesinden 10
yıl, cezaevinden firar suçundan ise 3 yıl hapis cezasına
çarptırılmıştı.
Ağca, İpekçi cinayetinden ise idam cezası almıştı. Ancak, son yasal
düzenlemelerle idam cezası kalktığı için bu ceza, ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezasına dönüşmüştü.
Papa suikastı suçundan dolayı Üsküdar Birinci Ağır Ceza Mahkemesi,
İtalyan mahkemelerin hüküm kurması nedeniyle yeni bir hüküm kurmaya
gerek görmedi.
Eğer hüküm kursaydı, Ağca bu durumda eski TCK'nın devlet
başkanlarına suikast hükmünü içeren 156'ncı maddesine göre
yargılanacak, en üst sınırdan müebbet hapis cezasına
çarptırılabilecekti.
Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Ağca'nın, İtalya'da geçirdiği
20 yıllık süre yeni TCK'nın 16'ncı maddesi gereğince 36 yıldan
düşüldü. Ağca'yı hapisten kurtaran Türk Ceza Kanunu'nun 16'ncı
maddesi oldu. TCK'nın 16'ncı maddesi şöyle diyor:
"Nerede işlenmiş olursa olsun, bir suçtan dolayı yabancı ülkede
gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen
süre aynı suçtan dolayı Türkiye'de verilecek cezadan mahsub
edilir."
ANAP döneminin affı olarak da bilinen 3712 No'lu kanun Ağca'ya
uygulanmadı. Eğer uygulansaydı Ağca çok daha erken, hatta
Türkiye'ye iade edildiği gün tahliye edilebilirdi.
Geriye kalan 16 yıllık süre, 10 yıl daha düşülerek 6 yıla indi.
Ağca'nın Türkiye'den kaçmadan önce cezaevinde geçirdiği 153 günlük
süre de hesaplamaya dahil edilince 12 ocak 2006 günü tahliye
edildi.
İnfaz hesabı ne kadar doğru?
Ancak İpekçi ailesinin avukatı Turgut Kazan ve bazı hukukçular, söz
konusu infaz hesabının yanlış yapıldığını ve Ağca'nın erken tahliye
edildiği görüşünü savunuyor.
Mehmet Ali Ağca'nın, İtalya'da cezaevinde kaldığı sürenin
Türkiye'deki infaz hesabına dahil edilemeyeceğini belirten Kazan,
Ağca'nın İtalya'da cezaevinde kaldığı süre dikkate alınsa bile
erken tahliye edilmiş olduğunu söylüyor.
Kazan, "suikasti 13 mayıs 1981'de işledi. 13 haziran 2 bin yılında
da Türkiye'ye iade edildi. Hesap ortada. Cezaevinde 19 yıl
yatmasına rağmen, 20 yıl yatmış gibi hesap yapılıyor ve serbest
bırakılıyor" diyor.
Turgut Kazan, 1991 yılında çıkarılan Şartla Salıverme Yasası'na
göre, idam cezası alanların 10 tam yıl yatması gerektiğini
hatırlatıyor ve "Ağca, İpekçi cinayetinden dolayı 10 tam yıl
yatmadı. Ağca'nın durumunda olanlar, Rahşan affı diye bilinen
yasadan da yararlandırılmadı. Kendisi iade edildiğinde Kartal Ağır
Ceza Mahkemesi bunu kesin hükme de bağladı. Buna rağmen tahliye
edilmesi kendisini ödellendirmekten başka birşey değildir"
diyor.
İtalya'da 19, Türkiye'de 5.5 yıl
Kartal H Tipi Cezaevi'nde yaklaşık beş buçuk yıl kalan Mehmet Ali
Ağca'nın tahliyesi 8 ocakta gündeme geldi.
Kartal Ağır Ceza Mahkemesi, Ağca'nın cezasını tamamladığı yönündeki
yazıyı onayladı ve tahliye yolunu açtı. Kartal Cumhuriyet
Başsavcılığı'na yapılan itirazlar 11 ocakta reddedildi.
Yeni Türk Ceza Kanunu'ndan yararlanarak tahliye olmak için Kadıköy
Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuran Abdi İpekçi'nin katili
Mehmet Ali Ağca'nın talebi 2004 kasım ayında mahkeme tarafından
reddedilmişti.
Ağca, Papa suikasti nedeniyle İtalya'da 19 yıl hapis yatmış, 13
haziran 2000 tarihinde Türkiye'ye iade edilmişti.
İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi, Vatikan'ın onayından
sonra Ağca'nın affına karar vermiş, bu karardan birkaç dakika sonra
İtalya Adalet Bakanı Piero Fassini, 1979'daki İpekçi suikastinden
dolayı hükmünü tamamlamak üzere Ağca'yı Türkiye'ye iade etme emrini
vermişti.
Ağca, Katolik Kilisesi'nin İtalyan hapishanelerinde af uygulama
planından yararlanan ilk tutuklu olmuştu.
Ağca İtalya'dan Türkiye'ye yola çıkarken avukatına "bu, benim
gerçekleşmesini çok istediğim bir rüya idi" demişti.
Kaynak: