Ağar'dan Erdoğan'a ilginç benzetme
Abone olMalvarlığı tartışmalarına DYP Lideri Mehmet Ağar da katıldı. Ağar, Erdoğan'ın tartışmalar çerçevesinde kullandığı üslubu çirkin bularak bir de benzetme yaptı...
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Başbakan Recep Tayyip Eroğan’a
mal varlığı tartışmalarında kullandığı üslup nedeniyle, "Bu dil
adamı tasfiye eder" uyarısında bulundu. Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan’ın başlattığı tartışmada, mal varlığını "canlı yayında"
açıklayan Ağar, Erdoğan’ı sert sözlerle hedef aldı. "Herkes malı
mülkü neyse açıklamak zorunda" diyen Ağar, AKP ve Başbakanı söz
konusu tartışmada "kendi kazdıkları kuyuya düşmekle", "ava giderken
avlanmakla" suçladı. Malın sahibinin istediği zaman mallarını
açıklayabileceğini, buna kanuni bir engel bulunmadığını ifade eden
Ağar, şu değerlendirmelerde bulundu: "Hak-ül eytam yetimlerin
hakkı, siyasetin temel noktası işte buradır. Mücadele şimdi
başlamıştır. Mal varlığı işini de CHP ile kutuplaşma üzerine
oturtmaya çalışıyorlar. Başbakan’ın konuştuğu dil, vahim bir
dildir. Siyasetin en kirli unsurlarının dili ile konuşmuştur ve
onların akibetine razı eder bu dil onu. Bu dilin götüreceği yer
aynı akibettir. Hep beraber dizilelim. Ana rahmine düştüğümüz
günden, öğle siyasete girdiğimiz günden beri felan da değil,
kursağımızdan ne geçtiyse oturalım, millet karşısında tek tek hesap
verelim. Bu dili çok kullanan oldu. Bu dili kullananların hepsi,
siyasetten tasfiye oldu gitti. 2002 seçimlerinin öyle bir sonucu
vardır. O sonuçtur ki, Erdoğan’ı iktidar yaptı. Eski parti
grubundaki alkışlarla, bugünki (dün) alkışları bir ses uzmanına
dinletin bakalım. Başbakan arzuladığı desteği gruptan görebildi mi?
Kimse masal anlatmasın. Bu dil adamı tasfiye eder. Bu dil ve bu
tavır çok kişiyi siyasetten tasfiye etti. Siyaset bu noktada
kirlendiği için geldin sen iktidar oldun. Ama bunun kadri kıymeti
bilinememiştir. Onun için aynı mukadder akibet, bu iktidarı da
beklemektedir. Siyaset heran hesap verebilir durumda olanların
yapması lazım iştir. Artık bu, siyasetin zırt dediği nokta var ya
işte bugün gelinen nokta bu. Bu hesap görülmeden, bu duraktan kimse
geçemez bir adım ileri. Bu duraktan hesap görülecek. Yürüyüş ondan
sonra devam edecek."