2006 Renault ve Türkiye için önemli

Renault Uluslararası Operasyonlar Direktörü Luc Alexandre Menard, "2006, Renault ve Türkiye için önemli bir yıl olacak" dedi. Menard, 61. Uluslararası Frankfurt Otomobil Fuarı'nda düzenlediği basın toplantısında, fuarda Renault için önemli yenilikler olduğunu belirterek, Türkiye'de de üretimi yapılacak Clio III'ün dünya prömiyerinin yapıldığını kaydetti. Bursa'daki fabrikanın yıllık 150 bin adet Clio III üretim kapasitesinin bulunduğunu ifade eden Menard, 2006'nın, Renault ve Türkiye için önemli bir yıl olacağını söyledi. Menard, Megan II Sedan ve Clio Sembol ile birlikte Türkiye'de 2005 yılındaki üretimlerinin ise yaklaşık 200 bin adeti bulacağını bildirdi. Türkiye'de üretilecek Clio III modellerinin yüzde 70-80'inin ihraç edileceğini belirten Menard, Renault'un Bursa'daki fabrikasının uluslararası bir üretim merkezi durumuna geldiğini anlattı. Oyak-Renault kaliteli iş yapıyor Türkiye'de üretilen otomobilleri İspanya ve Fransa'da gördüğünü dile getiren Menard, araçların kalite olarak da en iyiler arasında yer aldığını, Oyak Renault'nun kaliteli iş yaptığını söyledi. Menard, bir gazetecinin 3 Ekim sürecine ilişkin sorusu üzerine, "Renault'nun konumu belli. Bizim için Renault zaten AB içinde. Biz her zaman 35 yıldır Türkiye'deki çalışmalarımızda başarılı olduğumuzu söylüyoruz. 210 milyon Avro'luk yatırımımız da bunu gösteriyor. Bunu hem söylüyoruz hem de aksiyon olarak iletiyoruz" dedi. Menard, Oyak Grubu'nun Türkiye'deki özelleştirmelerine olan ilgisi konulu bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Oyak-Renault ortaklığı, yüzde 51 Renault, yüzde 49 Oyak şeklinde. Renault Mais'te ise tam tersi. Yönetim kurulu ile sürekli görüşüyoruz. Stratejileri konusunda bizi haberdar ettiler. Bizim ortaklığımız çok başarılı ve efektif bir şekilde ilerliyor." Amaç karlı satmak Menard, Tofaş Üst Yöneticisi Altavilla'nın otomobil firmalarının Türkiye'de pazar payı kapmak için kar paylarından fedakarlık ettiği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, Fiat'ın politikası konusunda yorum yapamayacağını söyledi. Renault'nun Türkiye'deki stratejisinin her zaman satmak olduğunu ifade eden Menard, "Ama karlı bir şekilde... Renault'da pazar payı yarışı yok. Karlı pazar payı yarışı var. 2005 yılı Renault satışlarına baktığınızda bu görülür" diye konuştu. Menard, Türkiye'de otomotiv pazarındaki rekabet konusundaki soru üzerine de 10 yıl önceki Türkiye pazarı ile şimdiki pazarın aynı olmadığını kaydetti. Artık Türkiye pazarının tamamen açık bir hale geldiğini ifade eden Menard, Türk Lirası'nın değer kazanmasının araç ithalatını artırdığını anlattı. Türkiye'deki pazarın Avrupa pazarından en büyük farkının gelişmiş ticari araç pazarı olduğunu belirten Menard, bu pazara özel araç sunduklarını kaydetti. Renault olarak hedeflerinin binek araç kategorisinde liderlik olduğunu belirten Menard, yaygın ve gelişmiş bir bayi ağları bulunduğunu hatırlattı. Menard, Türk Lirası'nın değerli olmasının kendilerini nasıl etkilediğine ilişkin soru üzerine de bu durumun ithalatçı olarak kendilerine avantaj sağladığını, verimliliklerini artırmak için de disipline soktuğunu anlattı.