Flaş... Flaş... Flaş...

Hacer ALKAN hacer1@internethaber.com

Türkiye'nin en iyi anchorman'i... Televizyonculuğun duayeni... TRT'de pişip özel kanallarda zirveye çıkmış bir isim... Sayısız ödülün sahibi... Şimdi size böyle birinin televizyon haberciliği konusunda cahil olduğunu söylesem inanır mısınız?..
Hayır kimseleri inandıramam sanırım...
Çünkü vasıfları itibariyle bu mümkün değil...

İki ihtimal var diyorum...
Birincisi; programcı olduğu için habercilikten anlamıyor...
İkincisi; milleti enayi sanıyor...

Flaş...Flaş...Flaş... Hayati tehlikesi devam eden Prof. Dr. Mehmet Haberal'a anjiyo yapılacak...

Saat 19:00'daki ana haber bülteninde geçen alt yazı bu...
Oysa "flaş" gelişme olarak bu haber öğleden önce 11:00 sıralarında bütün haber kanalları ve haber siteleri tarafından verilmiş... Peki bunu 6 saat sonra flaş diye veren kanal ne yapmak istiyor?

Flaş... Flaş... Flaş... Türkan Saylan ne zaman taburcu olacak?
Türkan Saylan kanser hastası ve kemoterapi görüyor... Ne zaman taburcu olacağı diye bir mevzu yok... Kemoterapi bitince evine gidiyor ya da uzun süre hastanede kalıyor. Peki nasıl oluyor da bu "flaş haber" oluyor...

Flaş...Flaş... Flaş... Türkan Saylan'ın heykeli dikiliyor...
Bunun neresi flaş gelişme söyler misiniz? Deprem mi olmuş, uçak mı kaçırılmış, toplumu sarsacak bir vaka mı vuku bulmuş? Flaş haber bunlar gibi sarsıcı etkisi olan sıcak anlık gelişmelerdir zira...
Peki Saylan'ın heykelinin dikilecek olması flaş haber mi?

Flaş... Flaş...Flaş... Düğün dönüşü facia... Alkollü sürücü 10 kişinin ölmesine 9 kişinin yaralanmasına neden oldu... Şimdi...
Olayın üzerinden 24 saat geçmiş... Kaza bir gün öncenin akşamında meydana gelmiş... Ama onlar "flaş" diye duyuruyorlar... "Flaş" henüz yeni olmuş çok önemli bir olay için kullanılır... Tamam kaza önemli, yani "flaş"lık... Ama 24 saat sonra değil...

***
Özel kanallar ile biliyorsunuz hayatımıza bir kelime girdi...
AZ SONRA...
O "Az Sonra" bir türlü gelmez olan türdendi...
Bültenin başında "Az Sonra" denir, bültenin sonunda gösterilirdi.
Şimdi Uğur Dündar "flaş" diye bir sahte heyecan pompası yarattı...
Bir gün önce olmuş olayları "sıcak bir olay" gibi millete sunar oldu... Birilerinin Sayın Dündar'a "flaş haberi" öğretmesi gerekiyor sanırım... 

Flaş haberin iki unsuru vardır Sayın Dündar;
Birincisi;
yeni olmuş olacak, yani son dakika bir gelişme olacak...
İkincisi; toplumda sarsıcı etki yapacak büyük bir mevzu olacak.
Hani siz biliyorsunuzdur ya...
Yine de not düşeyim dedim...

Bunca zaman...
Ne desem bana kızıyor diye sustum ama...
Bir diyen de olmayınca mecbur söyleyeyim dedim...
Çünkü artık "flaş"ın da suyunu çıkardınız...