Fiyatlar yükselince, peynirde sahtecilik arttı!
Abone olTürkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında değişik yöntemlere başvuruluyor" dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, yaptığı basın açıklamasıyla Türkiye’deki peynir üretimi
ve taklit tağşiş sorununa dikkat çekti.
Peynirde çok fazla çeşidin bulunmasının, taklit ve tağşiş yapmanın boyutlarını artırdığını vurgusu yapan Bayraktar, son 2 yılda peynir fiyatlarında 4 kata varan artışların olması tüketicinin alım gücünü azalttığını ve bu durumun sahtecilik oranlarını artırdığını söyledi. Bayraktar şu ifadeleri kulandı:
"Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında; süt yağı haricinde yağ kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla izin verilen miktardan fazla natamisin kullanımı gibi değişik yöntemlere başvuruluyor. Özellikle piyasada tost peyniri, üçgen peynir ve kahvaltılık peynir gibi eritme peynirler sorunu çok daha önemli hale getiriyor. Bu peynirler birçok peynir çeşidinin süt tozu ve tereyağı bazlı süt ürünlerinin ve homojenliği sağlayıcı kimyasal maddelerin karıştırılması ile yüksek sıcaklıklarda işlenerek elde edildiği için tağşişe en açık ürünlerdir."
"Peynirde dünya üretiminde 9’uncu sırada olan ülkemizde 200’e yakın peynir çeşidi bulunuyor"
Dünyada yaklaşık 22 milyon ton peynir üretildiğini ve 39,3 milyar dolarlık ihracat yapıldığına dikkati çeken Bayraktar, “Türkiye 723 bin ton üretim ile dünyanın 9’uncu, Avrupa Birliği ülkeleri arasında 6’ncı sırada yer alıyor. Dünya peynir üretiminde ABD 6,4 milyon ton ile ilk sırayı alırken, ABD’yi 2,5 milyon tonla Almanya, 1,7 milyon tonla Fransa, 1,2 milyon tonla İtalya, 1,1 milyon tonla Rusya takip ediyor. Türkiye gerçekleştirilen üretim ile dünyanın en büyük peynir üreticilerindendir. Ülkemizin yöresel zenginliği peynirde çeşit sayısını artırıyor. Üretimi yapılan peynir çeşidinin 200’e ulaştığı biliniyor. Türkiye'de tüketimi en yaygın olan peynirler; beyaz peynir, deri peyniri ve kaşar peyniri olmakla birlikte, yöresel peynirler yönünden de ciddi bir çeşitlilik bulunuyor” ifadelerini kullandı.
"Peynirde markalaşma ve tanıtıma önem verilmesi gerekiyor"
Türkiye’nin çeşitli yörelerinde üretilen zengin bir peynir
kültürü bulunduğunu söyleyen Bayraktar, "Her çeşit peynirimizin
kendine özgü üretim yöntemi, benzersiz bir lezzet profili var. Bu
peynirlerden 40’ı coğrafi işaret alarak tescillenmiş, 18’i için de
tescil başvurusu yapılmıştır. Ezine peynirimiz ise Avrupa
Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan ilk Türk peyniri olmuştur.
Ancak ülkemiz tüm bu zenginliğe rağmen dünya peynir ihracatından
binde 5 oranında pay alıyor. Bu durum markalaşmanın ve tanıtımın ne
kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Ülkemizdeki peynir
çeşitlerinin her biri AB tescili alabilecek kalitededir. Amacımız
bu lezzetleri dünya tüketicisiyle buluşturmak, Türk mutfağının
vazgeçilmez bir parçası olan bu peynirleri bir marka haline
getirerek sınırlarımızın dışına çıkarmak olmalıdır" diye
konuştu.
"Üretimdeki sorunlar çözülmeden, dış pazarlarda rekabet etmek mümkün değildir"
"Üretimde yaşanan sorunların çözülememesi halinde dış pazarlarda
rekabet etmenin mümkün olmayacağını da sözlerine ekleyen Bayraktar,
“Hedefimiz 200’e yakın çeşit peynirimizi dünya tüketicisiyle
buluşturmak olmalıdır. Önceliğimiz; yem başta olmak üzere
girdilerdeki fiyat artışlarına yönelik etkili tedbirler almak,
üreticilerimize sürdürülebilir gelir, tüketiciye ulaşılabilir
fiyattan gıda sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalıdır.
Çiğ süt fiyatları değişen piyasa koşullarına göre güncellenmeli,
süt üreticilerimiz mağdur edilmemelidir. Ülkemizde üretilen sütün
büyük bir kısmı, çiftçilerimizi kırsalda tutan, küçük aile
işletmeleri tarafından üretiliyor. Bu sektörü ayakta tutan aile
işletmeleridir. Bu işletmeler üretime küstürülmemeli, ayakta
kalması sağlanmalıdır" açıklamasında bulundu.
Türkiye’de süt ürünlerinde tüketim alışkanlığı kazandırmak için
okul sütü programının tekrar hayata geçirilmesi gerektiğini de
belirten Bayraktar, "Peynir gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilerek,
sosyal yardımlarda peynire de yer verilmesi gerekiyor. Peynir
tüketiminin artırılması için üretim maliyetleri düşürülmeli, uygun
fiyatlı sağlıklı ürünlerin tüketici sofrasına ulaşması
sağlanmalıdır" ifadelerine yer verdi.