Fitch'den Türk bankaları açıklaması
Abone olKredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarının bu yılın ilk yarısındaki kredi büyümesinde teşvik etkisinin görüldüğünü ve bankaların iyi sermayelendirilmiş durumda olduğunu belirtti.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'ten yapılan açıklamada,
“Türk bankalarının bu yılın ilk yarısındaki hızlı kredi
büyümesi, hükümetin kredilendirmeyi artırıcı insiyatifinin dikkate
değer etkisini gösteriyor. Türk bankacılık sektörünün kredi
kayıtları bu yılın ilk yarısında yaklaşık yüzde 10,5 büyüme
kaydetti. Bunda küçük ve orta ölçekli şirketlerin krediye ulaşması
için hükümetin sunduğu kredi garanti fonu itici unsur
oldu” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada Türk bankalarının kredi büyümesinin bu yıl yüzde 20 seviyesine erişmesinin beklendiği bildirildi.
Türk bankalarının sıkılaşan likidite koşulları ve artan finansman maliyetlerine rağmen karlarını artırmasının beklendiğine vurgu yapılan açıklamada, “Kredi garanti fonu kapsamında olan krediler portföy bazında yüzde 7 seviyesine kadar takipteki kredilere garanti sağlıyor ama bu seviyeler aşılırsa garanti aşağıda kalabilir. Bu da bankaların taahhüt standartlarının dikkate değer şekilde gevşetmesine mani olabilir” ifadelerine yer verildi.
"TAKİPTEKİ KREDİ ORANI DÜŞÜK"
Türkiye’de halihazırda bankacılık sektörünün takipteki kredi
oranının bu yılın ilk yarısı itibarıyla yüzde 3,1 seviyesinde
olduğu ve bu seviyenin düşüklüğüne dikkat çekilen açıklamada yüksek
seviyede izleme listesinde olan ve yeniden yapılandırılan
kredilerin, yakın zamandaki kredi büyümesi ve Türk lirasındaki
değer kayıpları dikkate alındığında, bankaları varlık kalitesinde
olası bir bozulmaya karşı hassas pozisyonda bıraktığı
belirtildi.
Fitch Rating'in açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Yakın zamandaki kar artışının desteğiyle bankalar oldukça iyi sermayelendirilmiş durumda. Sektörün kredilerinin mevduatlarına olan oranı yüksek seyrini koruyor. Bu durum dış finansmana olan ağır bağımlılığı yansıtıyor. Bu durum bankaları ülke riskine ilişkin yatırımcı algısındaki değişimlere karşı dikkate değer risklere maruz bırakıyor. Bankaların piyasa erişimi ve döviz cinsinden likiditeleri yeterli seviyede olmaya devam ediyor fakat piyasa erişiminde uzun süreli bir duraklama, döviz cinsinden likiditenin baskılanmasına neden olabilir.”