Fişleme iddialarına sert tepki
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, CHP’de siyaset yapan veya CHP’lilere hısım veya akraba iş adamlarının fiş...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Faik
Öztrak, CHP’de siyaset yapan veya CHP’lilere hısım veya akraba iş
adamlarının fişlendiği iddilarına sert tepki gösterdi.
TBMM basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik
Öztrak, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan olayların ve bu olaylar
çerçevesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının
ekonomiye faturasının büyük olduğunu söyledi. Taksim Gezi Parkı
olayları sürecinde borsadaki şirketlerin değerinin 38 milyar TL
eridiğini belirten Öztark, “Başbakan ne de olsa ‘borsada param yok’
deyip, sebep olduğu kayıplara kayıtsız kalmasının gerekçesini
açıkladı. Maliye Bakanı da 1.4 milyar dolar tutarında sıcak paranın
geçtiğimiz hafta içinde Türkiye’yi terk ettiğini söyledi. Sadece
1.4 milyar dolarlık bir para çıkışı dolar kurunu 1.90’lara kadar
taşıdı. Mayıs ayından bu yana çıkan para ise 8 milyar dolar” diye
konuştu.
FAİZ LOBİSİ TARTIŞMASI
Hükümetin doların ateşini düşürmek için kamu kurumlarına döviz
sattırdığını öne süren Öztark, bunun yetersiz kalmasının ardından
Merkez Bankası’nın doğrudan piyasaya girdiğini belirtti. Öztark,
“Kamu eliyle 2 günde satılan toplam döviz en az 500 milyon dolar.
Başbakan’ın 28 Mayıs’tan bu yana kurda yarattığı dalgalanmanın
Türkiye’ye döviz açık pozisyonu ve kur farkında maliyeti ise 22.7
milyar TL oldu” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim Gezi Parkı ile ilgili
yaptığı açıklamaların ardından vatandaşın iki haftada sırtına 160
dolar ilave yük getirildiğini öne süren Öztrak, bu konulara hep
dikkat çekmek istediklerini ve hükümeti bu konuda uyardıklarını
söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın olaylarla ilgili
sorumluyu ‘faiz lobisini’ gösterdiğini hatırlatan Öztrak,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Baktı buda yetmiyor, senaryo bir de dış mihrakları ekledi. Oysa
Başbakan daha ilk günde gençlerin gönlünü olacak olgunluğu
gösterse, gençleri anlamaya çalışsa bu işler bu noktaya
gelmeyecekti. Ne faiz lobisi ne de dış mihraklar gibi bahanelere
sığınılacak, ne de millete bedel ödetilecekti. Üzülerek söylüyorum.
Başbakan, bu olgunluğu gösteremedi. Bu nedenle de yazdığı senaryoda
başrolü ‘faiz lobisi’’ne, yardımcı rolü ise ‘dış mihraklara’ verdi.
Bakalım senaryoya yeni yardımcı oyuncu de eklenecek mi? Bakın daha
bu hafta içinde açıklanan Nisan ayı cari açık ve finansmanı verisi
Başbakanın ‘faz lobisi dediği kesimlerle’ nasıl bir ittifak içinde
olduğunu gösteriyor. Nisan’da cari açık, bir önceki yılın aynı
ayına göre yüzde 80 artarak, 8.2 milyar dolar oldu. Aynı ay, sadece
Hazine’nin borçlanma kağıdına gelen sıcak para miktarı ise 9 milyar
dolar oldu. Bu, tek bir ayda, ülkeye bu kanaldan gelen en yüksek
sıcak paradır. Yani daha geçtiğimiz Nisan ayına kadar Başbakan ve
‘şikayet ettiği’ faiz lobisi oldukça sıkı fıkı imiş.”
“FİŞLEME İDDİALARINA SERT TEPKİ”
“CHP’li hısım veya akraba iş adamlarının fişlendiği’ yönündeki
haberlerin basında yer aldığını hatırlatan Öztrak, bugün de aynı
iddianın başka bir parti için yapıldığını söyledi.
Öztark, “Bunlar, çok vahim iddialardır. Haberlerde ihaleye giren
firmaların MİT tarafından tahkikata tabi tutulduğu, bu tahkikat
sonuçlarının da özel bir telefon hattı ile Başbakanlığa aktarıldığı
söyleniyor. Haber, işin ucunda başbakanlığın olduğuna işaret
ediyor. Haberde ihaleye giren iş adamlarının siyasi geçmişi ve
ideolojilerinin, hatta din ve mezheplerinin fişlendiği iddiası var.
Bu haberi yapan gazete elinde belgeler olduğunu da söylüyor. Bu
iddialar doğru ise çok ciddi bir skandal ile karşı karşıyayız
demektir. Eğer firma sahipleri sırf CHP’li veya başka bir partiden
olduğu için devlet ihalelerinden yararlanamıyorsa yapılan iş en
hafifinden devlet ihalelerine fesat karıştırmaktır” dedi.
“İHALELERİNİN KİMLERE VERİLECEĞİNE BAŞBAKANLIKTA KARAR VERİLDİĞİ
ANLAŞILMAKTADIR”
Fişleme iddialarına çok sert tepki gösteren Öztark, “Bir kez daha
söylüyorum; haber, bu fesadı karıştıranların başbakanlık binasında
oturduğunu iddia etmektedir. Geçtiğimiz yıl çıkarılan bir genelge
ile kamuya ait taşınmazların, arazilerin maden alanlarının satışı,
devir, kira, takas, tahsis ve devrinde doğrudan başbakanlıktan izin
şartı getirildi. Başbakan’da başbakanlık binasında özel birim
kurduğunu ve bunların incelettiğini bir mülakatında ifade etmiştir.
Eğer gazetede yer alan haberler doğru ise sadece kamu
taşınmazlarının değil, devletin tüm ihalelerinin kimlere
verileceğine başbakanlıkta bu birim karar verdiği anlaşılmaktadır.
Başbakan gezi parkında gerilen siniri ile piyasa ekonomisinin temel
kurumlarını hiç anlamadığını zaten göstermiştir. Belirli şirketleri
hedef gözeterek açıklamalar yapmaktan ve hukuku çiğnetmekten hiç
çekinmemiştir” diye konuştu.
“İDDİALAR DOĞRU İSE BUNUN SONUNDA YÜCE DİVAN VARDIR”
Başbakanın tavrının iddiaları ciddiyetini arttırdığını öne süren
Öztark, konuşmasına şöyle devam etti:
“Piyasa ekonomisinin en temel şartı herkesin eşit zeminde rekabet
etmesidir. Eğer başbakanlıkta böyle bir birim, ihaleleri parti
yakınlığına göre dağıtıyorsa bu piyasa ekonomisinin, demokrasinin
temellerine dinamit döşemektir. İddialar doğru ise bunun sonunda
Yüce Divan vardır. Bu normal bir demokraside hükümeti devirecek bir
iddiadır. Ben savcıları, göreve davet ediyorum. Savcıların bu
haberi ihbar kabul ederek gerekli incelemeyi başlatmasını talep
ediyorum. Biz bu olayı TBMM’de takipçisi olacağız.”
(İHA)