Fısıtlı gazetesi halkı sokağa döktü
Abone olBilim adamları depremin önceden tespit edilemediğini ne kadar vurgularsa vurgulası halk arasıda fısıltı gazetesinin etkisi daha büyük oluyor. Tıpkı Kuşadası'nda olduğu gibi
Yer bilimciler, depremlerin zamanının önceden tespit edilmesinin
mümkün olmadığını üzerine basa basa vurgulasalar da, tedirgin halk
arasında "Fısıltı gazetesi"nin etkisi büyük oluyor. Bunun bir
örneği dün gece Kuşadası'nda yaşandı. Ege Denizi'nde son günlerde
meydana gelen depremlerin ardından, Kuşadası'nda yaşayan
vatandaşların bir bölümü, hava soğuk olmasına rağmen, söylentiler
yüzünden geceyi de sokakta geçirdi. Zaman zaman sarsıntıların devam
ettiği Kuşadası Körfezi'nde, son 24 saatte, büyüklükleri 2.9 ile
3.8 arasında değişen yaklaşık 24 sarsıntı meydana geldiği
bildirildi. Yetkililerin hasarsız evlere girilebileceğini
belirtmelerine rağmen büyük bir deprem olacağı söylentilerinin
yayılması üzerine, vatandaşların bir bölümü, dün geceyi de açık
havada, park ve otoparklarda geçirdi. Öte yandan, Kuşadası
Kaymakamlığı, okullarda eğitime yarın devam edileceğini duyurdu.
SÖYLENTİLER BİTMİYOR Halkın psikolojisini bozan asılsız söylentiler
iki gün önce de "Saat 16:00'da İzmir'de büyük bir deprem olacak,
hastaneler ve kamu binaları boşaltılıyor." şeklinde ortaya çıkmış,
kurulan telefon zinciri ile hızla yayılarak Kuşadası'na ulaşmıştı.
Bütün bunlara "Kuşadası Belediyesi'nin de bir anons yaparak
vatandaşların evlerine girmemesi yönünde uyardığı" söylentisi
eklenince panik havası tüm ilçeye yayılmış, deprem olacağı söylenen
saat 16.00'da elektriklerin kesilmesi üzerine panik doruğa
ulaşmıştı. Panğe kapılan vatandaşlar bu tür asılsız söylentilerin,
etkisiyle geceyi sokaklarda geçirmeye başladı. UZMANLAR NE DİYOR?
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, geçtiğimiz günlerde
yaptığı açıklamasında yer kabuğunun jeolojik yapısı hakkında bilgi
sahibi olduklarını, ancak depremlerin ne zaman olacağı konusunun
henüz bilinemediğini vurgulayarak, halktan bu tür söylemlere kulak
asmamalarını istemişti. Kuşadası'nda yaşananların tekrarlaması
Barbarosoğlu'nun şu sözlerini unutmamamız gerektiğini hatırlatıyor.
"Depremlerin oluş zamanları hakkında birtakım görüş bildiren
kişilere karşı dikkatli olmalı, bu görüşlerin bilimselliği
sorgulanmalıdır. Ülkemiz deprem ülkesidir ve söz konusu noktada da
deprem riski belirlidir. Ama zamanla ilgili birşey söylemek mümkün
değildir. Fısıltı gazetelerinde de zamanla ilgili şeyler
söylenmektedir. Bilim dünyasının depremlerin ne zaman olacağı
konusunda anlaştığı bir metod yoktur. Bu nedenle fısıltı
gazetelerinin dedikodularına kulak asmayalım"