Fischer, Türkiye'yi savundu
Abone olAlman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Helmut Kohl döneminde Türkiye'yi destekleyen partilerin birden bire tutum değiştirmelerine karşı sert tepki gösterdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Türkiye'nin AB
üyeliğini eski Başbakan Helmut Kohl döneminde destekleyen Birlik
partilerinin (CDU/CSU) bu politikalarından neden şimdi
vazgeçtiklerini açıklamak zorunda olduklarını söyledi. Federal
mecliste Alman Birlik partilerinin sunduğu ''AB'nin Türkiye'ye
inandırıcı bir teklifi için'' ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile
Birlik 90 Yeşiller Partisi'nin ortak sundukları ''AB'nin Türkiye
politikası güvenilir bir şekilde sürdürülmeli ve Türkiye'nin AB
üyeliği yolu açılmalı'' konulu önergeler tartışıldı. Fischer
yapılan tartışmada, ''Türkiye'nin Avrupa için olan önemi konusunda
bugüne kadar Birlik partileriyle de uzlaşma içinde olduğumuzu
sanıyordum. Bu nedenle Kohl döneminde de Türkiye'ye AB üyelik sözü
verildi. Türkiye'nin AB üyeliğini daha önce destekleyen Birlik
partileri, neden şimdi bu politikadan vazgeçtiklerini söylemek
zorundalar'' dedi. AB Komisyonu'nun Türkiye hakkında hazırladığı
İlerleme Raporu'nu, tüm endişeleri de dikkate aldığı için takdir
ettiklerini belirten Fischer, bu konudaki çalışmalarından dolayı
AB'nin genişlemeden sorumlu komisyon üyesi Günter Verheugen'e
teşekkür etti. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Hıristiyan
Sosyal Birlik Partisi (CSU) federal meclis grubu Başkanı Michael
Glos'u eleştiren Fischer, şunları kaydetti: ''Glos, Soğuk Savaş
döneminden sonra da Türkiye'nin öneminin kaybolmadığını söylemişti.
Türkiye'nin stratejik önemini vurguluyorsanız, o zaman Türkiye'ye
'hayır' denmesinin doğuracağı sonuçları bile bile neden şimdi eski
politikanızdan vazgeçtiğinizi de söylemeniz gerekir. 'Türkiye,
coğrafi ve kültürel açıdan Avrupa'ya ait değildir' diyorsunuz.
Sizce Kohl geçmişte Türkiye'ye inandırıcı bir vaatte bulunmadı
mı?'' Glos'un daha önce yaptığı bir açıklamada, ''Türkiye'nin
Avrupa'dan kesinlikle dışlanmaması ve Avrupa'nın kenarında
bırakılmayıp, Avrupa'ya dahil edilmesi gerektiğini'' söylediğini
hatırlatan Fischer, ''Türkiye haklı olarak, 'kriterleri yerine
getirirsem, AB'ye üye olarak alınacak mıyım?' diye soruyor.
Türkiye'ye 'hayır' denirse bunun çok kötü sonuçlar doğuracağını
sizler de biliyorsunuz'' diye konuştu. ABD'de yapılan 11 Eylül
saldırılarından sonra tüm ülkelerin terörizm tarafından tehdit
edildiğini kaydeden Fischer, ''Bu nedenle de Türkiye'ye 'hayır'
denmesi dar görüşlülük olacaktır. Türkiye ile yapılacak
müzakerelerin ne getireceğini tabii ki şimdiden bilemeyiz. Bunu 15
yıl sonra göreceğiz. Ben bu müzakere sonucunun başarılı bir şekilde
sonuçlanacağına inanıyorum'' dedi. ROTH'UN GÖRÜŞLERİ Alman Birlik
90/Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth da Glos'un daha önce
''Türkiye'ye ayrımcılık yapılmamalı'' dediğini hatırlatarak,
''Şimdi bu ayrımcılığı yapıyorsunuz. Avrupa'nın değerleri belirli
bir din ve kültüre bağlı değildir. Türkiye'ye 40 yıldan bu yana söz
verildi. Şimdi, 'Biz öyle demek istememiştik' mi diyeceksiniz?''
Birlik partilerinin Türkiye'ye tam üyelik yerine önerdikleri
''imtiyazlı ortaklığın'' da mevcut durumu koruma çabasından ibaret
olduğunu belirten Roth, şunları kaydetti: ''AB Komisyonu raporu,
Türkiye'ye kapının kapatılmaması ve ülkedeki reformların
sürdürülmesinin desteklenmesi yolunda verilmiş tarihi bir işaret.
Biz bunu destekliyoruz. Almanya'nın demokratik bir Türkiye'den
hayati çıkarları var. Bu nedenle reformların sürdürülmesi şart. Bu
dinamizm sürmeli.'' Müslüman bir ülkenin AB'ye alınmasının tüm
dünyaya önemli bir mesaj vereceğini de ifade eden Roth, Türkiye'nin
AB üyeliğinden ekonomik alanda en fazla istifade edecek ülkelerin
başında Almanya'nın geldiğini, bu nedenle Birlik partilerinin
tutumunun ''trajik bir hata'' olduğunu söyledi. Roth, ''Göç ile
endişelerden bahsederken de bunu bir uyarı olarak değil, insanların
endişe ve korkularından faydalanmak için yapıyorsunuz'' dedi. ''ŞU
ANDA KİMSE TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNDEN SÖZ ETMİYOR'' Hür Demokrat Parti
(FDP) Genel Başkanı Guido Westerwelle de federal meclisin Türkiye
ile yapılacak ''ucu açık'' müzakereleri desteklemesi gerektiğini
belirterek, ''Sonuçta her türlü sonuca açık olunmalı. Biz şimdiden
bu konuda kesin bir karar vermek istemiyoruz. Şimdiden hiç kimse 10
ya da 15 yıl içinde Türkiye'nin ya da AB'nin ne durumda olacağını
bilemez'' dedi. AB'nin hem genişlemesinin, hem de
derinleştirilmesinin başarılması gerektiğini ifade eden
Westerwelle, ''AB henüz genişlemeye hazır değil. Türkiye de şimdi
üyeliğe hazır değil. Ancak zaten hiç kimse de Türkiye'nin şu anda
üye olmasından söz etmiyor. Aksi takdirde biz de şimdi 'hayır'
derdik'' diye konuştu. Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili olarak
alınacak nihai kararda, reformların uygulanmasının çok önemli
olacağına dikkat çeken Westerwelle, şunları söyledi: ''Bu nedenle
şimdi bu tartışmanın iç siyasi nedenlerle yapıldığına inanıyoruz.
Kimse 10, 15 yıl sonra ne olacağını bilemez. Şunu da belirtmek
isterim ki Alman hükümetinin şimdi alacağı karar gelecekteki
hükümetler için de bağlayıcı olacaktır. Bu konuda geri adım
atılması Almanya'nın dış politikadaki güvenilirliği açısından
zararlı olur.'' Kaynak: Milliyet