Fırat'tan ilginç açıklamalar
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, gündemi değerlendirdi. Erdoğan-Koçaryan görüşmesini CHP ile yaşanan polemiği ve Sezer sorununa değindi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat,
"Cumhurbaşkanı’nın tüm idari işlemlerinin yargı denetimine tabi
olması konusunda Anayasal değişikliklerin bir an önce tamamlanması
gerekir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, Ak Parti Genel Merkezi’nde
basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Danıştay’ın dün yapılan kuruluş
yıldönümü törenine gönderdiği mesaja atıfta bulunan Fırat, bu
mesajdaki bazı konuların altını çizdiğini ve katıldığını
söyledi.
Fırat şöyle konuştu:
"Bir politikacı olarak Cumhurbaşkanı’nın değerlendirmelerine
katılmamak mümkün değil, ancak buna bazı şeyler eklemek
istiyorum.
Yargısal fonksiyonları Anayasada belirtilen yargı organlarına
bırakmak ve bu alana tecavüz etmemek esas olurken, yürütmenin başı
olarak imzaladığı karar ve emirler de dahil Cumhurbaşkanı’nın tüm
idari işlemlerinin yargı denetimine tabi olması konusunda Anayasal
değişikliklerin bir an önce tamamlanması gerekir.
Eğer idari bir işlem yapılıyorsa, hangi merci tarafından yapılırsa
yapılsın yargısal denetime tabi tutulması gerektiği kaçınılmaz bir
gerçektir."
AİHM’İN KARARI
Konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) terör örgütü
elebaşı Abdullah Öcalan’la ilgili kararını yarın açıklayacağını da
hatırlatan Fırat, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hayretle şunu izliyoruz ki bu davanın sonucu ve bu dava sanki AK
Parti’ye karşı açılmış ve iç siyasi malzeme yapılması gereken bir
olaymış gibi maalesef bir tartışma ortamı yaratılıyor. AİHM’de
Türkiye ile ilgili yüzlerce binlerce dava var ve hepsi Türkiye
Cumhuriyeti devleti aleyhine açılmıştır. Eğer AİHM aleyhte bir
karar vermişse, bu bugüne kadar AK Parti’nin aleyhinde verilmiş bir
karar olarak adlandırılmamışsa AİHM’in Öcalan’la ilgili vereceği
karar yargısal karardır. Bunun muhatabı da Türk adli mercileridir.
Bir defa bunu çok iyi algılamak zorundayız. Hukuk sistemimize göre
AİHM kararları ile iç hukuk çatıştığı zaman Anayasanın 94.
maddesine göre uluslararası sözleşmeler ve AİHM kararları iç
hukukun üstüne geçer. Anayasa’da böyle bir değişiklik yapılmıştır.
Bu değişiklik yapılırken de ana muhalefet partisi CHP’nin burada
imzası ve oyu vardır.
AK Parti hükümeti olarak netleşmemiş, ilan edilmemiş bir karar
üzerinde fikir beyanında bulunmayı doğru bulmuyoruz. Karar yarın
açıklanırsa, okunur, uzmanları tarafından değerlendirilir gereği ne
ise o yapılır. Eğer yeniden yargılama talebi çıkarsa, bu talep
hükümete gelmez. Doğrudan doğruya yargı mercilerine gider,
avukatları tarafından ilgili mahkemeye yeniden yargılama için
talepte bulunulur ve kararı yargı verir. Hükümet vermez. Eğer yargı
bu kararın yerine getirilmesini reddederse o zaman Avrupa Bakanlar
Komitesi devreye girer. İşte siyasi boyut ondan sonra başlar. O
tarihe kadar siyasi karar alınması söz konusu değildir.
Avrupa Bakanlar Komitesi Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti hükümeti
olarak gerekli olan girişimleri ve tedbirleri almak görevimizdir.
Bu yalnız hükümetin de görevi değildir. Türkiye’de her siyasi
partinin her kişinin gücü nispetinde katkı göstermesi gereken bir
hareket olması gerekir. Dolayısıyla bunu vasıta kılarak AK Parti’yi
köşeye sıkıştırmak isteyenlerin bu hareketlerinin ne anlama
geldiğinin takdirini millete bırakıyoruz."
CHP VE ÖZELLEŞTİRME
Konuşmasında CHP’nin özelleştirme ile ilgili değerlendirmelerine de
tepki gösteren Fırat, CHP’nin İngiltere ve Almanya’daki sosyal
demokrat iktidarlara ve Tony Blair’in niye üçüncü kez seçilmesine
bakması gerektiğini söyledi. "CHP tarihin tünelinde takılıp kalmış"
diye konuşan Fırat, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet ile CHP’n özdeşleştirilmesinin Cumhuriyete karşı ihanet
olduğu kanısındayız. Türkiye’de 70 milyon insan Cumhuriyeti
benimsemiştir. Cumhuriyetin korunması konusunda herhangi bir
tereddüt yoktur. CHP ile Cumhuriyeti özdeşleştirdiğiniz zaman almış
oldukları oy oranında Türkiye’de Cumhuriyetçi olduğunu, onun
karşısında olanların da Cumhuriyet karşıtı olduğunu düşünmek gibi
bir bağnazlığa düşülür ki bunu izahın bir imkanı yoktur.
AK Parti’nin CHP ile herhangi bir alıp veremediği yoktur. Olması da
mümkün değildir. CHP’nin anlaşamadığı birileri vardır, o da
halktır. O nedenle tavsiyemiz AK Parti yerine halka bakılması ve
halkla barışılması gerektiğidir. CHP’nin artık yolsuzluk üzerinde
çok fazla söyleyeceği şey kalmamıştır. CHP şu anda yolsuzluğun
üzerinde oturuyor eğer bu yolsuzluğun içinde olmak istemiyorlarsa
genel başkan seviyesinde bulunan genel muhasipleri hakkında
kendileri yerine bağımsız yargı karar vermelidir." -SORULAR- Fırat,
bir gazetecinin, "Terör örgütü elebaşı Öcalan’la ilgili karar
açıklandıktan sonra tepkiniz ne olacak" sorusuna karşılık, "AİHM’in
Öcalan’la ilgili vereceği karar yargısal karardır. Bunun muhatabı
da Türk adli mercileridir. Dolayısıyla biz siyasi karar alma
durumunda değiliz" dedi.
Fırat, doktorlara yeniden zorunlu hizmet getirilip getirilmeyeceği
konusundaki sorulara da, "Doktorlara kademeleştirilmiş bir şekilde
zorunlu hizmet getiren bir sistem konusunda çalışmalar sürüyor"
yanıtını verdi.
Fırat, "Sayın Erdoğan Moskova’da Güney Kıbrıs Lideri Tasos
Papadapulos ile bir görüşme yaptı. Güney Kıbrıs’ı tanımanın bir
alıştırılması mı yapılıyor?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Bazı şeylerin demagoji yapılması siyasete alet edilmesi
Türkiye’nin milli çıkarlarına aykırı hiçbir şeyin alıştırılması
yapılamaz. Kıbrıs Ak Parti’nin yarattığı bir problem değil, bugüne
kadar halının altına atılmış bir problemdir. Ak Parti hükümeti
olarak Kıbrıs konusunda önemli adımlar attık. Bugün karşı tarafın
artık kaçacak tarafı kalmadı.
Bugün Kıbrıs’ta çözüme doğru gidiliyor. Şimdi kalkıp sayın
Denktaş’a bir şey söylemem mümkün değil. 30 yıl bu şekilde
götürüldü başında da vardı bundan bir ay öncesine kadar da vardı.
Ama çözülemedi, çözemedi. Şu anda Türkiye ve KKTC hükümeti önemli
aşamalar kaydetti. Sayın Genelkurmay Başkanının Harp
Akademileri’nde yaptığı konuşmayı izlerseniz Kıbrıs’la ilgili orada
çok güzel değerlendirmeler var. Türkiye’nin müspet bir noktaya
gittiğini, Türkiye’nin dış politikalardaki açmazlardan birisinin
çözüldüğünü, çözülüyor durumda olduğunu orda beyan ediyor." Fırat,
Başbakan Erdoğan’ın Moskova’da Ermenistan Devlet Başkanı Robert
Koçaryan’la tokalaşması ile ilgili soruya da "Tokalaşmayıp da boks
maçı mı yapsalardı?" karşılığını verdi.