Fırat: Etnik köken ayrımı yapmayız
Abone olMehmet Fırat, Erdoğan'ın Diyarbakır ziyareti için ''Etnik kökenine bakarak insanların arasına ayrımcılık sokmak bizim prensiplerimize aykırıdır'' dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat,
''İster Diyarbakır'da ister Edirne'de olsun, insanların sorunlarını
dinlemek ve bu bunları çözmenin devletin asli görevi'' olduğunu
belirterek, ''Etnik kökenine bakarak insanların arasına ayrımcılık
sokmak bizim prensiplerimize aykırıdır'' dedi. Partisinin 4.
Kuruluş Yıldönümü etkinliklerine katılmak üzere Antalya'nın Alanya
İlçesi'ne gelen Fırat, düzenlediği basın toplantısında, AK
Parti'nin, programında ne söz verdiyse bunları yerine getirdiğini,
sorunları çözmek yerine çöpü halının altına süpüren zihniyeti
değiştirdiklerini söyledi. Anayasa'da, yasada ihtiyaç duyulan tüm
değişiklikleri hayata geçirdiklerini, ülkenin gerek dış dünyada
gerekse komşu ülkelerde hak ettiği muameleyi görmeye başladığını
ifade eden Fırat, iç ve dış borç ile dövizin yarattığı
olumsuzlukları geride bıraktıklarını, buna karşılık tüm sorunların
çözümlenemediğini, 60-70 yıllık biriken sorunların iki veya üç yıl
içinde çözülebilmesinin mümkün olmadığını anlattı. Fırat, şöyle
konuştu: ''Teşhisi doğru koyabilirseniz, meselenin yüzde 70'ini
halletmiş olursunuz. Türkiye bugün o noktaya gelmiştir. Hatta o
noktayı geçme durumundadır. Ümit ediyorum ki 2006 yılı, gerek
ekonomik gerek siyasi anlamda çok iyi bir yıl olacaktır. Hedefimiz
kişi başına milli geliri 10 bin dolara çıkarmaktır. İktidarımız
döneminde bu hedefi yakalayacağız. Türkiye'nin çevresini
değiştiriyoruz. Türkiye epyeni bir anlayışa kavuşuyor. Ama bu
yolumuzda tabi ki çeşitli çelmeler, bizi düşürmek isteyenler
oluyor. Maalesef farkında değiller ki, hepimiz aynı geminin
içersindeyiz. Geminin dibine delik açmaya çalışanların bu gemiyle
birlikte batacaklarının farkında olmamaları tabi ki üzücü bir
olaydır.'' MUHALEFET OKUMA ÖZÜRLÜ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı
''aydınlarla'' görüşmesi ve Diyarbakır gezisiyle ilgili eleştiren
muhalefet partilerini sert dille eleştiren Fırat, şunları kaydetti:
''Muhalefet okuma özürlü. Burada yapmak istediğimiz konu çok açık.
Bu yeni bir şey değil. Muhalefet liderleri maalesef okuma özürlüler
biraz. Eğer bizim programımızı okumuş olsalardı, bu programımızda
aynı şeylerin, bugün söylenen şeylerin yazıldığını görürlerdi. Çok
fazla da hayrete kapılmazlardı. O bakımdan biz ülkeyi din, dil, ırk
gibi nedenlerle aralarına ayrımcılık sokma gibi bir hevesin
içerisinde değiliz.'' Vatandaşları belli bir ülkü etrafında
birleştirmenin çabası içersinde olduklarını dile getiren Fırat, ''O
da Türk vatandaşlığının vermiş olduğu gururdur. Oranın nüfus
cüzdanını taşımak, oranın pasaportunu taşımak bir gurur vesile
olması lazımdır. Bunu yapacak olan da devlettir, hükümetlerdir, biz
bunu yapıyoruz'' dedi. Düşünce özgürlüğü önündeki engelleri
kaldırdıklarını ifade eden Fırat, şöyle konuştu: ''Bugün
düşüncesinden dolayı hiç kimse hapishanede değil. O bakımdan
muhalefet liderleri de çok rahatlıkla düşünebildiklerini
anlatabilirler, söyleyebilirler, bunu yazabilirler. Bunun tehlikesi
yok onlar için, Ama bunları değerlendirecek olan halktır ve halk da
o kararını sandıkta verir. Misak-i Milli hudutları içerisinde
yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre vatandaşlık
bağıyla bu devlete bağlı olan tüm vatandaşlarımız eşittir. İster
Diyarbakır'da ister Edirne'de olsun, insanlarımızın sorunlarını
dinlemek ve bu sorunlarını çözmek devletin asli görevidir. Devlet
ve hükümet bunun için vardır. Siyaset bunun için yapılır. Ama etnik
kökenine bakarak insanların arasına ayrımcılık sokmak bizim
prensiplerimize aykırıdır.'' Dine, ırka ve bölgeye dayalı siyaset
yapılmayacağını vurgulayan Fırat, söyle devam etti: ''Terör
örgütleriyle vatandaşımızın arasındaki ayrımı doğru yapabilmek
lazım. Bir terör örgütünün günahını bir bölgenin veya belli bir
kökenden gelmiş olan insanların tümüne yıkabilmek mümkün değildir.
Onlar da bizim vatandaşımızdır. Onların da sorunlarının çözümü
görevlerimizin arasındadır. O yetkiyi bize vermişlerdir. O bölgenin
temsilcisi olarak biz kendimize anlatıyoruz. Çünkü ilk kez
Güneydoğu'da AK Parti kendisini bölge partisi olarak niteleyen bir
siyasi partinin çok üstünde oy alarak birinci parti çıkmıştır.
Edirne'de, Ege'de Akdeniz'de nasıl vatandaşın temsilcisiysem
onların da temsilcisiyim.''