Filmekimi devam ediyor
Abone olFilmekimi devam ediyor. Festivalde gösterilecek filimler, saatleri ve sinema salonları şöyle:
Fimekimi: 15 Ekim Çarşamba 11:00 Albino Noi 13:30 Kırık Kanatlar
16:00 Kurdun Günü 19:00 Böcek 21:30 Comandante (GALA) ALBİNO NOİ
Nói Albinói Noi, the Albino 2003 Angers En İyi Film; Avrupa Jürisi
Ödülü 2003 Göteborg En İyi Film; FİPRESCİ Ödülü 2003 Rotterdam
Gençlik Jürisi Ödülü 2003 Rouen Jüri Büyük Ödülü 2003 Marsilya
Eleştirmenler Ödülü Yönetmen: Dagur Kári Oyuncular: Tómas
Lemarquis, Pröstur Leó Gunnarsson, Elín Hansdóttir, Anna
Fridriksdóttir İzlanda-Almanya-İngiltere-Danimarka, 2003 / 35 mm. /
Renkli / 93’ / İzlandaca; İng. ve Tr. altyazılı 15 Çarşamba 11:00 /
16 Perşembe 19:00 "Albino Noi" Buz kesmiş bir sahil köyünde yaşamın
sınırlarına isyan eden yetenekli bir yeniyetmenin portresi,
gerçekçilik, mizah ve metaforu esin dolu bir biçimde harmanlaması
sayesinde, seyirciyle doğrudan iletişim kuruyor… Acaba o, köyün
delisi mi, yoksa çevresine göre fazla akıllı olduğu için tebdil
kıyafet gezen bir deha mı? On yedi yaşındaki cüretkâr Noi,
İzlanda’nın kuzeyindeki gözden ırak bir fiyortta yaşama kapılmış
sürüklenmektedir. 1970’lerden kalma kiç eşyalarla donatılmış,
yıkıldı yıkılacak bir evde büyükannesiyle birlikte oturmaktadır.
Babası Kiddi ise, alkolizmle mücadele ederek yaşamını tek başına
sürdürmektedir. Kışın, tekinsiz dağlarla çevrili fiyort dış
dünyadan kopar ve bir kar örtüsü altına gömülür. Bu beyaz duvarlı
hapishanede kapana kısılmış, hayalleri yıkılmış Noi, hep yapacak
ilginç bir şey bulmaya çalışırken, bir yandan da okula gitmek gibi,
ondan beklenen görevlerden kaçınmaya çabalar. Noi kendisi
gideceğine, okula babasının teybini yollar ve zamanını yerel
kitapçı dükkanının sahibiyle ya da benzin istasyonunda çalışan
güzel şehirli kız İris’le sohbet ederek geçirir. Noi, İris’le
birlikte bu ıssız yöreyi terk edip gitme hayalleri kurar. İris için
bu hayaller bir tür oyundan ibaretken, Noi için daha anlamlı bir
yaşam sürme amacıyla daha iyi bir dünyaya kaçmayı temsil eder. Ama
kaçıp gitme yolundaki beceriksizce çabaları hızla kontroldan
çıkarken, doğal bir felaket Noi’nin evrenini sarsacaktır… 29
yaşındaki ödüllü kısa filmci Dagur Kári - müzisyen sıfatıyla,
filmin minimalist müziğini de üstlenmiş - çarpıcı imgeler ve küçük
ayrıntılarla dolu bu ilk kurmaca filminde hüzünlü-komik durumlara
karşı çok duyarlı olduğunu gösteriyor. KIRIK KANATLAR Knafayim
Shvurot Broken Wings 2002 Tokyo Büyük Ödül 2002 Kudüs Jerusalem En
İyi İsrail Filmi 2002 İsrail En İyi Film; En İyi Yönetmen; En İyi
Senaryo; En İyi Görüntü; En İyi Kurgu; En İyi Kadın Oyuncu (Orly
Zilberschatz-Banai); En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Maya Maron) 2003
Berlin CICAE Ödülü; İzleyici Ödülü (Panorama); Kiliseler Birliği
Jürisi Ödülü 2003 Palm Springs John Schlesinger Ödülü Yönetmen: Nir
Bergman Oyuncular: Orly Zilberschatz-Banai, Maya Maron, Nitai
Gvirtz İsrail, 2002 / 35 mm. / Renkli / 87’ / İbranice; İngilizce
ve Türkçe altyazılı 15 Çarşamba 13:30 "Kırık Kanatlar" Kösteklenmiş
hayaller hakkındaki bu samimi film, birbirlerine destek olarak
kaderin onlara hazırladığı bunalımlar dizisine göğüs germeyi
başaran bir aileyi anlatırken dramla komedi arasında hassas bir
denge tutturuyor… Ullman’lar trajik bir bahtsızlığa uğrar ve
ailenin babası beklenmedik bir şekilde ölür. Dört çocuk anası
çaresiz Dafna birden kendini, kederiyle başa çıkma mücadelesinin
yanısıra, mali sorunlarla da boğuşurken bulur. Yataktan çıkamadığı
üç ayın ardından hemşireliğe dönüp çift vardiya çalışmaya
başlarken, on yedi yaşındaki kızı Maya’ya güvenmektedir. Maya ise
hayallerini kovalamak ya da ailenin diğer fertlerine bakmak
arasında kararsız kalmıştır. Eylül başıdır ve okulun ilk günüdür.
Çoğu ailede bu olay heyecan yaratır; Ullman’lar için ise, birbiri
ardınca bunalımların patlak vermesi anlamına gelecektir. Günün
başlamasıyla birlikte öyküleri içiçe geçerek gelişir. Dafna’nın beş
yaşındaki kızı Bar, okuldaki ilk gününden korkmakta, terk edilme
duygusu içinde acı çekmektedir. Bar’ın on yaşındaki ağabeyi İdo,
boş bir havuza riskli atlayışlarla üzüntüsünü unutmaya çalışırken,
okulu bırakmaya karar vermiş yeniyetme ağabeyi Yair, fare kılığında
broşür dağıtarak biraz harçlık edinmektedir… Senarist-yönetmen
Bergman gereksiz duygusallıktan uzak duran bu ilk kurmaca filminde,
orta sınıftan bir İsrailli ailenin yaşamındaki beş olayı içiçe
örerken mutluluğun kırılgan doğasına eğilmeyi başarıyor. KURDUN
GÜNÜ Le temps du loup - Wolfzeit The Time of the Wolf Yönetmen:
Michael Haneke Oyuncular: Isabelle Huppert, Béatrice Dalle, Patrice
Chéreau Fransa-Avusturya-Almanya, 2003 / 35 mm. / Renkli / 113’ /
Fransızca; Türkçe altyazılı 15 Çarşamba 16:00 "Kurdun Günü"
“Piyanist” ve “Ölümcül Oyunlar”ın yönetmeninin, toplumun
açıklanmayan bir felaket yüzünden tamamen çöktüğü, tanımlanmamış
bir zaman ve yerde geçen bu son filmi, kasvetli Haneke tarafından
“en iyimser çalışma”sı olarak tanımlanıyor… Bir aile - Anne, kocası
Georges ve çocukları Ben ile Eva - tatillerini geçirmek üzere,
ormanlık tepelerde tecrit olmuş kır evlerine gelirler. Birdenbire,
sert, yeni bir gerçeklikle karşı karşıya kalırlar; çünkü küresel
çapta âfet nevinden bir şey olmuş, ülkeyi aniden kıyamet sonrası
bir atmosferin içine atmıştır. Bu durumda aile, alışkın
olduklarından çok daha farklı koşullara uyum sağlamak zorunda
kalır. Georges hemen ve vahşice öldürülür. Anne ile çocuklar
kaçmaya başlar, umarsızca onlara yardımcı olabilecek birini
ararlar. En yakın köye ulaşmaya çalışırken, erzak eksikliğinden
kaynaklanan korku ve şiddetle karşılaşırlar. Her gün kavgalar
çıkmaktadır. Aile, küçük bir erkek çocuğun rehberliğinde, pek çok
kişinin tıkılıp kalmış olduğu bir tren istasyonuna varır. Burada,
karmaşa ve çelişki atmosferindeki insanlar, onları daha iyi bir
yere taşıyacak olan bir treni beklemektedir. Genç ve zayıfları
şiddetten korumaya çalışarak ellerinde kalan son malları birazcık
yiyecek ve suyla değiş-tokuş ederler. Çoğu kişi, kaba saba
liderleri Koslowski’nin bir tür kurtarıcı - dünyadaki 36 “Adil
Adam”dan biri - olduğuna inanmaktadır… Yavaş, telaşsız bir tempo
tutturan film, seyircilerin soğuk ve kasvetli atmosferi gerçekten
hazmetmesine zaman tanıyor. Sizi rahat koltuklarınızdan sarsarak
kaldıracak karanlık, amansız bir çalışma. BÖCEK Bug 2002 Santa
Barbara İzleyici Ödülü 2003 Mar del Plata Özel Mansiyon 2003
Fantosporto Yönetmenler Haftası Ödülü: En İyi Senaryo Yönetmenler
Directors: Matt Manfredi / Phil Hay Oyuncular: Brian Cox, Jamie
Kennedy, Sarah Paulson ABD, 2002 / 35 mm. / Renkli / 89’ /
İngilizce; Türkçe altyazılı 15 Çarşamba 19:00 / 16 Perşembe 13:30
"Böcek" Küçük bir erkek çocuk, bir böceğin üzerine basarak onu
öldürür. Her olayın bir sonucu vardır: böceğin ölümü de zincirleme
tepkilere yol açarak, bu cazip ve acayip komedinin çeşitli
karakterleri arasında yüzleşme ve çarpışmalara neden olur… Wallace
merhametli bir adamdır, oğlanın böceğe basacağını görünce, müdahale
etmeye çalışır. Bu yüzden de arabasını parkmetreye para atmadan
terk eder ve görevli bayan memur ona ceza yazar. Ceza Wallace’ın
belli bir şekilde hareket etmesine yol açar, bu da semtteki diğer
insanları etkiler. Bir Çin restoranının saplantılı sahibi Cyr’in
peşinde sağlık müfettişleri vardır. Niyet kurabiyelerine metin
yazan Dwight, sevgilisi Eileen’le ilişkilerini sona erdirmeye karar
verince, düşmanca duygularını işine de bulaştırır. Mitchell
sokakta, Dwight’ın sinirle fırlattığı çatlamış bir niyet kurabiyesi
bulur ve içindeki mesajı okur: “Rüyalarınızın kızına
rastlayacaksınız”. O anda, yanından yuvarlanarak portakalların
geçtiğini ve Gwen’in de onların peşinde koştuğunu görünce bunun bir
tür alamet olduğunu düşünür. Bir de Olive’le evliliği hiç iyi
gitmeyen Ernie vardır, ama evliliklerindeki tüm sorunları belirsiz
nedenlerle kendisi çıkarıyor gibidir. Bu arada, havalanmak için
bekleyen bir uçağa önemli bir yedek parça ulaşır… Karmayı, kaos
teorisini ve neden-sonuç ilişkisiyle ilgili kozmik yasaları odağına
alan teori ve felsefelerin çok başarılı bir sinema uygulaması
olarak okunabilecek bu hızlı nükte bombardımanında, her bir öykü
bir şekilde birbirine bağlı ve espriler süratle birbirini izliyor.
COMANDANTE Yönetmen: Oliver Stone Katılanlar: Fidel Castro, Oliver
Stone İspanya-ABD, 2003 / 35 mm. / Renkli / 93’ / İngilizce ve
İspanyolca; Türkçe altyazılı 15 Çarşamba 21:30 (Gala) "Comandante"
Yönetmen Oliver Stone, 2002 yılının Şubat’ında Fidel Castro’yla
birlikte üç gün geçirdi. Yaklaşık 30 saatlik kurgulanmamış ve
sansür görmemiş film kaydından, Küba liderinin, birçok arşiv
çekimini de içeren bu büyüleyici belgeselini kotardı. Castro,
umulmadık bilgiler sunan samimi bir sohbette gençliğinden, iktidara
gelişinden söz ediyor, hatta ülkesinin şimdiki durumu hakkında
neler düşündüğünü açık açık anlatıyor. Yalnızca Che Guevara,
Kennedy ve Nixon’la ilişkisinden ilk kez ayrıntılı olarak söz
etmekle kalmıyor, baba, koca ve âşık olarak rolü gibi, özel
hayatının kimi yönleri üzerine de yorumda bulunuyor. Stone, kıvrak
ve bazen ele avuca sığmaz bir kişi olduğu şüphe götürmeyen Fidel
karşısında, yalnızca onunla söyleşi yapan biri düzeyinde kalmayıp
kendini filme ortak bir katılımcı sıfatıyla dahil etmiş. Böylece,
ikisinin birden kameranın gözü altında olup riski paylaştıkları bir
durum yaratmış, ve belki bu sayede sorularına başka hiçbir şekilde
mümkün olmayacak karşılıklar almış. Dostça ama farklı sorgulama
taktiklerini deneme konusunda inatçı ve azimli davranan Stone ile
Fidel, başbaşa sürdürdükleri, çoğu kez aydınlatıcı bu sohbette,
Küba’nın, dünyanın en büyük süper gücünün sınırında, onun en
ısrarlı düşmanı olarak kırk yılı aşkın süredir nasıl varlığını
sürdürebildiğini de açıklığa kavuşturuyorlar… Adını Castro’nun
lakâbı ve askeri rütbesinden alan “Comandante”, çoğu kişinin sakal,
puro ve askeri kamuflaj üniformasıyla tanıdığı bir adamın son
derece özel bir portresini sunuyor ve filmin sonunda Castro çok hoş
bir karakter olarak ortaya çıkıyor: çekici, içten ve çok zeki.
Kaynak: NTV