Filistinin tapuları bizde

Kurtulmuş, partisinin İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, genel başkan seçildiği 26 Ekim 2008 tarihindeki büyük kongre ile parti olarak yeni bir açılım ve atılım içine girdiklerini bildirdi.

İsrail'in son 2 yıldır Gazze'yi açık bir hapishane haline getirdiğini ifade eden Kurtulmuş, ''Buradan bir kez daha tüm Türk milletinin nefret ve lanetini bu katliamı hazırlayanlara gönderiyoruz. Katliamdan daha acı olan, bu katliama seyirci kalan farklı siyaset çevreleridir. Buna karşı çıkmayan kim varsa, bunlar tarihin sayfalarında kendi defterlerine çok büyük kara leke olarak düşmüştür'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ''Filistin'in tapuları bizde'' sözünü hatırlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

''Bu bile gösteriyor ki, biz oralara karşı herkesten fazla sorumluluk duygusu içinde olan ülkeyiz. Türkiye Filistin sorununun çözümünde dünyanın en aktif ülkesi olmak zorundadır. Sadece basit, ne dediği belli olmayan kınama cümleleriyle bunu geçiştirmemiz mümkün değildir. Şimdiye kadar hükümetin ortaya koyduğu perspektif son derece cılız, ne dediği anlaşılmayan, kararlılığı ortada olmayan bir kınama şeklindedir.''

Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının ardından, izlenmesi gereken yola ilişkin önerilerini şöyle sıraladı:

''Türkiye, bütün uluslararası kuruluşları harekete geçirerek, İsrail'i durduracak siyasi kararlığı ortaya koymalıdır. Bu zulüm durana kadar Türkiye, Suriye-İsrail arasındaki barış görüşmelerinden çekildiğini derhal ilan etmelidir. Türkiye, büyükelçimizi Tel Aviv'den geri çekmelidir. Şu anda parlamentoda bulunan İsrail-Türkiye dostluk grubuna üye olan milletvetkillerimiz istifa etmelidir. 170'e yakın milletvekili istifa etmiştir, ama bir o kadar daha milletvekili bu gruba halen üyedir. Hükümet, tüm yardım kuruluşlarının Gazze'ye gönderilmesi konusunda gerekli kolaylığı sağlamalıdır. Buradaki yaraların tedavisi için gezici bir hastane gemisi bölgeye gönderilmelidir.''