Filistinde barış rüzgarı
Abone olFilistin'deki silahlı gruplardan İslami Cihad'ın askeri kanadı 'Barış metni'ni kabul etti
Filistin'deki silahlı gruplardan İslami Cihad'ın askeri kanadı
El Kuds Tugayları, cezaevindeki El Fetih liderlerinden Mervan
Barguti'nin de aralarında bulunduğu bir kısım Filistinli tutuklu
tarafından hazırlanan ve İsrail'in yanı başında, 1967 sınırları
üzerinden bir Filistin devleti kurulmasını öngören barış metnini
kabul etti.
İslami Cihad'ın siyasi liderliği ve silahlı grubun komutanları
tarafından uzun müzakerelerden sonra alındığı belirlenen sürpriz
karardan sonra, El Kuds Tugayları, Cenin'den bir açıklama
yayınlayarak, grubun, metni imzalayan cezaevindeki örgüt
liderlerine tam güven duyduğunu duyurdu.
Açıklamada, tutuklu İslami Cihad liderlerinin, prensipte İsrail ile
görüşmelere karşı oldukları yolunda metne koydukları çekincelere
atıfta bulunularak, "Tüm gruplar, metni imzalayan hapisteki örgüt
liderlerine tam anlamıyla güvenmektedir. Bu kişiler, Filistin halkı
için savaşmış ve büyük özverilerde bulunmuş yürekli insanlardır.
Belgeyi inceledik, içeriği konusunda, cezaevindeki liderlerimizin
koyduklarının dışında, metnin içeriği konusunda bir çekincemiz yok"
denildi.
El Kuds Tugayları'nın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Sınırlı bir ateşkesi içerse de bu talimatları destekleyeceğimizi
ve uyacağımızı belirtiriz. Şayet her gün üyelerimiz öldürülüp
tutuklanmasaydı, önderlerimizin anlayış mutabakatını incelemeleri
ve bunu ulusal bir proje olarak uygulanabilmesine olanak sağlamak
üzere, bir aylık bir ateşkes ilan edebilirdik. Biz, söz konusu
belgenin, tüm Filistinli grupların üzerinde anlaşabilecekleri bir
asgari müşterek olduğuna inanıyoruz."
El Kuds Tugaylarının açıklamasında, "kan dökmeye karşı olmadıkları"
da belirtilirken, "Yaptıklarımız, ölümü sevdiğimiz ya da
çaresizlikten değil, Filistin halkı ve çocuklarımıza daha iyi bir
gelecek sağlamak isteğimizdendir" denildi.
Üst düzey bir İslami Cihad üyesi de "2 devletli bir çözümün İsrail
devletini tanıma anlamına gelip gelmeyeceği yolundaki" soruya,
"Filistin halkının çıkarlarına ve Filistinliler'in ortak
mutabakatını yürütmekle yükümlüyüz" yanıtını verdi.
Aynı yetkili, "Günümüz diplomatik gerçekleri çerçevesinde, Filistin
halkına zarar verecek herhangi bir tutum alma niyetinde değiliz"
dedi.