İNTERNETHABER-ÖZEL/ Yıllarca bizden uzak tutulmaya çalışılmış; doğusuyla, batısıyla tek olan öyle bir kent ki; herkesin sahip olabilmek için kanlar döktüğü, hem kutsal hem lanetli! Peygamber efendimizin Hz. İbrahim'e, Hz. Nuh'a, Hz. Yusuf'a, Hz. İsa'ya ve 124 bin peygambere namaz kıldırdığı; oradan Miraç'a yükseldiği, yapılan her ibadetin bin ile sevaplandırdığı o mucizeler şehri Kudüs. Gitmeden önce izletilen haberler ile gözlerin korkutulduğu, gideceğiniz duyulduğunda 'Başına birşey gelir' diyerek vazgeçirmeye çalışıldığı atalarımızdan izler taşıyan, yalnızlığa terk edilmiş kutsal şehir... Peki sahip çıkalım diye naralar attığımız, mitingler düzenlediğimiz; gitmeye karar vereni ise vazgeçirmeye çalıştığımız bu kadim şehre sahip çıkmazsak, dökülen her kanın, boş kalan her seccadenin vebali ne olacak? Kudüs'ün ne denli önemli olduğunu anlatmak için namazın Mescid-i Aksa'ya yönelerek kılındığını yani İslamın ilk kıblesini olduğunu hatırlamakta fayda var. KUDÜS'ÜN ÜÇ DİN İÇİN ÖNEMLİ: Kudüs dünya dinlerince önemli olup kutsal mekan olarak kabul görür. Dünyanın en yaygın dinleri olan İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık için oldukça önemlidir. İslamiyet’te Kudüs, milattan sonra 610 yılında ilk kıble olmuştur ve Kur’ana göre Hz. Muhammed, 10 yıl sonra Miraç’a bu şehirden çıkmıştır. Hristiyanlar için Kudüs’ün kutsallığı, İncil’e göre İsa’nın bu şehirde çarmıha gerilmesinden ve 300 yıl sonra Azize Helena’nın İsa’nın hayatındaki hac noktalarını belirlemesinden gelmektedir. Kudüs, Yahudiler için en kutsal şehirdir çünkü kutsal kitaplarına göre İsrail Kralı Davud, milattan önce Kudüs’ü Birleşik İsrail Krallığı’nın başkenti olarak inşa etti ve oğlu Kral Süleyman, ilk tapınağı şehrin içinde kurdu. KUDÜS'ÜN TARİHİ: İnsanlık tarihinin en eski şehirlerinden olan Kudüs, uzun tarihi boyunca yok edildi, yeniden yapıldı, işgal edildi, saldırıya uğradı, ele geçirilip yeniden kurtarıldı. 1. Süleyman hükümranlığı altında, şehri çevreleyen duvarlar inşa edildi. Bugün bu duvarlar Ermeni, Hristiyan, Yahudi ve Müslüman olmak üzere dört çeyreğe bölünmüş olan Eski Kudüs’ü çevreliyor. Kudüs, birçok dini önem taşıyan noktalara sahiptir. Bunlar; Tapınak Dağı, Burak Duvarı, Kutsal Mezar Kilisesi, Kubbet-us-Sahra ve Mescid-i Aksa'dır. FİLİSTİN DEĞİL İSRAİL SORUNU VAR: Günümüzde İsrail-Filistin çatışmasının en önemli sorunu Kudüs olarak ön plana çıkarıldı. Halbuki, İsrail’in baskıcı ve işgalci politikaları bütün bölgeyi etkileyen bir sorun olarak uzun yıllardır karşımızda. Toplumda çözümü için uğraşılan bir ‘Filistin Sorunu’ndan bahsedili Filistin topraklarında yaşanan çatışmaları, İsrail devletinin kurulması ve sonrasındaki dönemde ortaya çıkan süreci ifade eder. Bu da bize ‘Filistin sorunu’ olarak ifade edilen kavramın aslında bir ‘İsrail sorunu’ olduğunu gösteriyor… Bugün Ortadoğu’da ve Filistin’de var olan gerçek sorun, İsrail’in saldırganlığını sürdüren politikaları, Müslümanları hedef alan saldırıları, yeni yerleşim birimlerinin inşası, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirme ve ‘ilhak’ etme hedefi, İsrail’i bölgede bir sorun olarak öne çıkartıyor. Müslüman dünyasının birlik içerisinde hareket ederek, gittikçe büyüyen İsrail baskılarının önlenmesi için uluslararası toplumu harekete geçirmesi gerekiyor. İSRAİL SORUNU NASIL ORTAYA ÇIKTI?: - Theodor Herzl’in öncülüğünde toplanan ‘Birinci Siyonist Kongresi’nde alınan kararlarla Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurulması fikri - Filistin’de yaşayan ailelere ait topraklarının satın alınarak yurt açılması - Avrupa’da yaşayan Yahudilerin bu fikir çerçevesinde Filistin’e göç etmelerinin sağlanması - Balfour Deklarasyonu ile Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kurulmasının vaat edilmesi - Yahudi göçmenler ile Filistinliler arasında çatışmaların yaşanması ve Filistinlilerin topraklarından çıkarılması - Peel Komisyonu raporu ile Filistin topraklarının bölünmesi fikrinin önerilmesi - Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen 181 nolu karar ile Filistin topraklarının bölünmesinin kabul edilmesi - Filistin topraklarında bir İsrail devletinin kurulması - İsrail’in kurulduktan sonra Filistin ‘de işgal ettiği toprakları genişletmesi ve günümüzde de yeni yerleşim yerleri inşa ederek bunu sürdürmesi