Fikri Sağlar'ın skandal 'türbanlı hakim' sözleri sonrası muhafazakar seçmen CHP'ye nasıl güvensin!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Başörtü sorununu biz bitirdik" gibi iddialı cümlelerle muhafazakar seçmene göz kırparken, partisinden sürekli muhafazakar seçmeni hedef alan faşizan ve ayrılıkçı çıkışlar geliyor. Hürriyet gazetesi Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan da Fikri Sağlar'ın büyük tepki çeken "Türbanlı hakimin karşısına çıktığımda adaleti sağlayacağından kuşkuluyum" sözleri sonrası "Muhafazakar seçmen CHP'ye nasıl güvensin diye sordu. İşte Ahmet Hakan'ın yazısının ilgili bölümleri...

Geride kalmış, gerici fikirler bunlar

CHP’li Fikri Sağlar, 2020’nin son demlerinde televizyon ekranında şöyle şeyler söylemiş: “Türban ayrı, başörtüsü ayrı... Türbanlı hâkim tarafsız olamaz... Ben başörtüsüne değil türbana karşıyım...”

Kapanmış yaraları deşmekten... Bitmiş tartışmaları alevlendirmekten... Aşılmış geçilmiş meseleleri yeniden gündeme getirmekten... Başka hiçbir işe yaramayacak cümleler bunlar. Geride kalmış bir fikir. Geride kalmış bir tartışma. Geride kalmış bir yaklaşım. Bu açıdan gerici fikirler bunlar.

Türban ayrı başörtü ayrı diye bir şey yok

Bunca zaman geçti, şunlar hâlâ anlaşılamadı mı? Türban ayrı, başörtüsü ayrı diye bir şey yok. Bu, Kenan Evren döneminin uydurduğu bir masaldan ibaret. Yok böyle bir şey. Türban denilen şey, başörtüsünün şehirli versiyonu. Başörtüsünün modernleşmesinden başka bir şey değil türban. Başörtüsünün de türbanın da temel amacı aynı.

Türbanlı hakim taraf tutar da türbansız hakim tutmaz mı?

Türbanlı hâkim, taraf tutar da... Türbansız hâkim taraf tutmaz mı? Sen türbanlı hâkimin adaletinden kuşku duyarsan İsmailağa’dan bir mürit de türbansız hâkimin adaletinden kuşku duymaz mı? Ne gerek var bunları kaşımaya? “Adalet duygusuna sahip olmak” ile “kılık kıyafet” arasında bağ kurmadan duramıyor muyuz?

Asıl dertleri, 'örtme biçimi' değil 'örtmenin' ta kendisi

“Türbana karşı değilim başörtüsüne karşıyım” cümlesi de boş bir cümle... Çünkü böyle diyenler, karşılarına “anneanneleri gibi” ya da “babaanneleri gibi” başlarını örten doktorlar, hâkimler ya da avukatlar çıksa... Yine işkillenecekler. Çünkü onların asıl dertleri, “örtme biçimi” değil aslında, “örtmenin” ta kendisi.

Muhafazakâr seçmen, nasıl olacak da CHP’ye güvenecek?

Ve gelelim esas meseleye: Bu tür gerici fikirler, CHP’nin yayın organından CHP’nin tanınmış bir ismi tarafından dile getirilince... Muhafazakâr seçmen, nasıl olacak da CHP’ye güvenecek?