Fikret Bila'ya şok suçlama

Bir haftadan bu yana Mesut Yılmaz röportajını ve Milliyet'te yayınlanmamasının yansımalarını takip ediyorsunuz..Olayın kahramanı olarak bazı gerçekleri sizlerle paylaşma gereği duydum. Olayın kahramanı olarak bazı gerçekleri sizlerle paylaşma gereği duydum. Önce teşekkürle başlayalım. Turktime.com röportajı Türkiye'ye duyurdu. Diğer internet gazeteleri de destek verdi. Şu ortaya çıktı; internet gazeteleri gündem oluşturabilecek güce sahip., Peki röportaj neden yayınlanmadı? İrdeleyelim.. Muhabir olarak bu röportajın protokol kuralları çerçevesinde yapıldığını vurgulamalıyım. Mesut Yılmaz'ın sadece Milliyet'e konuştuğunu da hatırlatmalıyım. Açıklamalarının önemli olduğu da görüldü. DOĞAN GURUBU'NDA ÇOK SAYIDA AYDIN DOĞAN VAR! Milliyet Doğan grubuna ait.Doğan grubu denilince de akla hemen Aydın Doğan geliyor. Üzülerek söylemeliyim ki bu grupta çok sayıda Aydın Doğan var. Alkışlar yönetici bazındaki Aydın Doğanlara giderken, yergiler maalesef patron Aydın Doğan'a yöneliyor. Aydın Doğan'ın, "Mesut Yılmaz röportajını yayınlamayın" deme ihtimali sıfır. Aydın Doğan'ın tüm haberlerden haberdar olma olasılığı da sıfır. Ne garip ki, eleştiriler ona yöneliyor. Aydın Doğan'ın bu olaydaki sorumluluğu sansürün ortaya çıkmasını öğrenmesiyle başlamıştır. Zamanı geldiğinde gereğini yapacağından kuşkum yoktur. Röportajın yayınlanmamasının sorumlusu Aydın Doğan değildir. Aydın Doğan'ın korktuğunu söylemek de yakışık almaz. Çünkü bizim memleketten ne korkak çıkar ne de uşak.. SANSÜR'ÜN SORUMLULARI BİLA VE AKIN'DIR!.. Size sorumlularını açıklayayım:Milliyet'in Ankara Temsilcisi Fikret Bila ve maşası, İstanbul Haber Müdürü Doğan Akın. Baş sorumlular bunlar. Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yakup Yılmaz'ın dahlinin çok fazla olduğu kanaatinde değilim. Fikret Bila'ya, röportajın yayınlanmaması halinde istifa edeceğimi söylemiştim. MİLLİYET YAYIN KOORDİNATÖRÜ: MESUT BEY SAÇMA KONUŞMUŞ! Ertesi gün, Doğan Akın ile konuştuğunu ve Emre Oral'ın, Mesut Bey'in Mavi Akım konusundaki suçlamalarını saçma bulduğu için engel olduğu bilgisini aldığını bana aktardı. Doğan Akın'a, röportajın Mavi Akım bölümünü anlattığımda da bana, "Bunlar teknik bilgiler. O kadar önemli değil" demişti. Ankara'ya döndükten sonra Akın'ın önemsemediği bu bölümü flaşa çekerek haberi yazmıştım. Akın efendi acaba "sen bana inat yaparsın öyle mi?" diyerek bir hareket içine girdi mi? Bence girdi. Fikret Bila, işine geldiğinde Genel Yayın Yönetmeni ile konuşan ve her istediği haberi gazeteye sokma insiyatifine sahipken bu gücünü acaba benim röportaj için niye kullanmadı? Eee temsilci olarak Mesut Bey'e ulaşamıyorsun, Muhabir Hakan görüşüyor. Hazmetmek kolay değil ki! DOĞAN GURUBUNU ÇİFTLİK GİBİ KULLANIYORLAR Aydın Doğan benim hemşehrim. Kendisini tanımadan önce de sempati duyardım, tanıdığım sürece de.. Onu hiç patron olarak görmedim. Bizim oranın tabiriyle "Baba yarısı" oldu benim için daima. Eleştirilecek tarafları yok mu? Tabi ki var. Ancak eleştiriler insaflı olmalı. Onun yöneticilerinin, müesseseleri nasıl çiftlik gibi kullandıklarını hatırlamak gerekli. İnanın gazetede Aydın Doğan'a yakın olmak değil, Genel Yayın Yönetmenleri ve Temsilcilerine yakın olmak çok daha önemli. Fikret Bila'ya son bir mesaj.. 3 yıl önce beni ANAP'a haber sızdırdığım gerekçesiyle işten çıkarmaya kalktın. Herkes bilsin.. Sızdırıldığı iddia edilen haber dönemin Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun Danışmanı Hakan Yıldız ile ilgiliydi. Milliyet bu danışmanın seramik mezunu olmasını manşet yapmıştı. Ben de Karakoyunlu'nun Danışmanı Osman Yazıcı'ya olayı sormuş ve "bana neden söylemedin?" diye sitem etmiştim. Bu sızdırma sayılmıştı. ONURLU TEMSİLCİ İSTİFA EDER!.. Fikret Bila, beni işten çıkarma girişinde muvaffak olamadı. Ben işime devam ettim. Size bir soru: Onurlu bir Temsilci muhabirini işten çıkarmaya çalışır ve bunu başaramazsa ne yapar? Bana göre istifa edip giderdi. Ama o yapmadı. Ne de olsa herkes bizim gibi delikanlı değil ki.. FİKRET BİLA KİME BİLGİ SIZDIRDI?.. Bir kaç soru daha: Bila, "Ecevit'in oğlu" yakıştırmasını neler yaparak kazandı?Ecevit'lere servis mi yaptı? Muhabirinden haber kaynağının ismini öğrenip hangi lidere sızdırdı? O lider o kişiyi Başkanlık Divanı toplantılarından çıkardı mı? 1995 Nisan ayında göreve başlayan Hakan Şanlıtürk'ün ismi, 1996 Ocak ayında "Böyle geçmiş" başlıklı Fikret Bila makalesinde neden yer almadı. Bürodaki tüm muhabirleri tek tek isim isim yazan Bila'nın Şanlıtürk'e karşı hazımsızlığı o günlerden mi geliyor? Ve terbiyemin elvermediği daha nice sorular var.. Bila ve maşası bana darbe vurmuş. Ey Bila, ben istifa etmesem beni işten çıkaracak kudretin varmıydı ki?.. Ankara Büro'daki insanların yüzde 90'ını senin yüzünden işinden oldu. Sana mesajım; dağ dağa kavuşmaz ama insan insana kavuşur. Maç 90 dakika.. Görüşeceğiz.. Tarih, Entrikalarının hesabını mutlaka sorar.. HAKAN ŞANLITÜRK turktime.com