Fıkra gibi vekil anıları
Abone olBarbaros Uzunönerin yeni çıkan kitabında yer verdiği 122 milletvekilinin anıları fıkra tadında..
Barbaros Uzunöner’in "Güldüren Milletvekili Anıları- Vekilim
Beni Tanıdınız mı" kitabında, aralarında Anavatan Partisi Genel
Başkanı Erkan Mumcu ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in de
bulunduğu 122 milletvekilinin fıkra gibi anılarına yer verildi.
Radio City’de "Barbaros on Air" isimli radyo programı da yapan
stand-up programcısı Uzunöner’in "Lacivert Yayınları"ndan okuyucu
ile buluşan kitabında bazı ilginç milletvekili anıları kendi
anlatımlarıyla özetle şöyle:
MUMCU BİR BEKÇİYİ NEDEN 7 KEZ ÖPTÜ?
Erkan Mumcu-Isparta(ANAVATAN Genel Başkanı): "İlk aday olduğum
dönemde, seçim çalışmaları için Eğridir’e tepeden bakan bir köye
gittik. Benim, ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Karşılama
sırasında vatandaşlarla tek tek öpüşmeye başladım. İşin en zor
kısmının bu olduğunu öğrendim orada. Çünkü, köylük yer olduğu için,
insanlar her gün tıraş olmaya gerek duymuyorlardı. Bu yüzden, daha
üçüncü kişiyle öpüşürken yüzümün alı al moru mor hale geldiğini
hissettim. Ancak asıl dikkatimi çeken şey başkasıydı; 30-40 kişide
bir, bir köy bekçisini öpüyordum. 6-7 kez köy bekçisi öptüm.
’Burada çok mu olay oluyor acaba, niye bu kadar bekçisi var’ diye
kendi kendime sorup, etrafı dikkatlice süzdüğümde durumu çözdüm.
Köy bekçisi bir taneymiş ama ben onu her öptüğümde sıranın en
başına geçiyormuş ve ben hep aynı bekçiyi öpüyormuşum. Dahası da,
köy halkı bir daire oluşturmuş, ben, döne döne sürekli aynı
kişileri öpüp duruyormuşum."
GECE ÜÇTE "SUNGURLU’DAYIM GELİYORUM" TELEFONU
Şevket Arz-Trabzon(CHP): "Trabzon’dan arayan bir vatandaş ’Vekilim
yarın sizi ziyarete geleceğim’ dedi. Ben de, ’Buyur gel...’ dedim.
Aynı günün gecesi saat üçte telefonum çaldı, arayan aynı kişiydi.
’Vekilim otobüs Sungurlu’da mola verdi. Geliyorum’ dedi." Yaşar
Tüzün-Bilecik(CHP): "Annem, Bilecik Belediye Başkanlığı’nın
ardından milletvekili olmama pek sıcak bakmıyordu. Çünkü, Ankara’ya
gitmemden hoşnut değildi. Meclis Başkanlık Divanı üyeliğine
seçildim. Meclis TV’yi izleyenler görmüşlerdir; ben görevim gereği
Meclis’teki programı okurum. Anneme ’Partim iktidar olamadığı için
bakan olamadım ama Meclis’in bakanı oldum. Başkanlık Divanı yesi
oldum’ dedim. Annem ise şöyle karşılık verdi: ’Bırak be oğlum,
koskoca belediye başkanlığını bıraktın gittin de, orada mektup
okuyorsun." Hacı Biner-Van(AKP): Gecenin bir yarısında Biner ile
onu arayan bir vatandaş konuşur. "’Efendim’, ’Vekilim, geç saatte
rahatsız ettim, kusura bakmayın’, ’Önemli değil, dinliyorum’,
’Benim birader, karısını dövünce, yengem dördüncü kattan atladı.
Biraderi emniyete götürdüler de onu kurtar diyecektim’, ’Eee,
hanımı kim kurtaracak?’"
VEKİLDEN VEKİLE "ALO ŞAKA"
Reyhan Balandı-Afyon(ANAVATAN): Milletvekili yeminini ettikten
sonra annesi arar. "’Anneme, yemin töreninde çok başarılı olduğumu,
iyi geçtiğini söylediğimde, annem ’iyi kızım, tamam da, limon
sıkacağı nerede?’ dedi." Sabri Varan-Gümüşhane(AKP): "Meclis’te CHP
Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır kürsüde konuşan AK
Partililere devamlı müdahale ediyor ve laf atıyor. Hemen telefona
sarıldım ve onu aradım. ’Vekilim sizi Kırşehir’den arıyorum. Meclis
TV’de sizi izliyoruz, şu anda. Siz bizim gururumuzsunuz. Çok iyi
gidiyorsunuz. Arkalarda kalmayın, önlere geçin, dediğimde, Hüseyin
Bayındır, ’sağ ol benim canım’ dedi ve hemen önlere geldi.
Ardından, Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen aradı; ’vekilim yüksek
yüksek bağır’ dediğinde Bayındır, ayağa kalkarak bağırmaya
başladı." Bayram Özçelik-Burdur(AKP): "Burdur’dan gelen 185 kişilik
bir topluluk, ’biz bugün Meclis’te yediğimiz yemeği, hayatımız
boyunca unutmayacağız’ dediler... O günü ben de hayatım boyunca
unutmayacağım."
İŞ İÇİN HER ŞEY TAMAM BOYU 10 CM KISA
Mustafa Ilıcalı-Erzurum(AKP): "’Vekilim ben iş başvurusu yaptım.
Her şey tamam da, küçük bir problem var’, ’Neymiş’, ’İş başvurusu
için her şey tamam da, bir tek boyum on santim kısa... Ne
yapabiliriz’" Osman Seyfi-Nevşehir(AKP): "Gece 02.30’da telefonu
açtığımda ’Efendim’, ’beni tanıdınız mı’, ’hayır tanımadım’, ’Seçim
zamanı olsa tanırdın ama...’" Rasim Çakır-Edirne(CHP): "’Vekilim ,
oğlumun arabasını çekecekler. Lütfen yardımcı ol. Tüm evrakları
tamam, bir tek ehliyeti ve ruhsatı yok. Hallet şu işi be vekilim.’"
Öner Gülyeşil-Siirt(AKP): "Telefon çaldı, açtım. ’alo’, ’beni
tanıdınız mı’, ’isminizi verirseniz’, ’ismimi versem bilemezsiniz.
Hiç karşılaşmadık. Siz bizim köyde teyzemin oğlu ile
tokalaşmızsınız. Oradan tanırsınız belki.’" Alim Tunç-Uşak(AKP):
"Bir keresinde bir dostum ziyaretime geldi. Otururken
telefonlarımın biri susuyor, biri çalıyor. Doğru dürüst oturamadan
dostum izin isteyip ayrıldı. Bir saat kadar sonra, çalan telefonu
açtığımda karşıma yanımdan izin isteyerek ayrılan dostum çıktı ve
bana ’en iyisi böyle konuşmamız; sen telefonla arayanlarla daha çok
ilgileniyorsun’ dedi."
"TELEFONU YENİ ALDIM DA ÇALIŞIYOR MU DİYE ARADIM"
Mahmut Durdu-Gaziantep(AKP): "Gaziantep’te biz yedi milletvekili
çıkardık. Normalde ben 8’inci sıradaydım. Ama 6’ncı sıradaki aday
istifa edip çekilince ben seçilmiş oldum. Yalnız, bunu birçok kişi
bilmiyordu. YSK bile onun adını açıkladı. Herkes, onu tebrik edip
bana geçmiş olsun dedi." Ensar Ögüt-Ardahan(CHP): Telefonu ödemeli
çalan Öğüt ’Buyurun’, ’Ben dağdan arıyorum. Ömer’in oğlu çoban.
Telefonu yeni aldım da, çalışor mu diye baktıydım....’" Mahmut
Kaplan-Şanlıurfa: "’Vekilim, kocam sizi kırmaz. Bir eş daha
alacakmış. Söyleyin de almasın."
İNÖNÜ’NÜN "SAYIN KOÇ" NEZAKETİ
Emin Koç-Yozgat(CHP): "1989 seçimleri öncesi Hürriyet Gazetesi
muhabiri olarak gittiğim, İnönü’nün Antalya mitinginde çok ilginç
bir olay yaşadım. Miting sırasında İnönü’nün üzerinde konuşma
yaptığı otobüse yaklaşmak istediğimde polisler beni durdurdu. Ben
basın kartımı çıkarmaya çalışırken, İnönü otobüsün üstünden
elindeki mikrofonla seslendi, ’Sayın Koç’u bırakın... Sayın Koç’u
bırakın..’, Daha sonra bazı gazeteciler olayı tam
algılayamadıklarından İnönü hakkında, ’Ne kadar kibar biri,
kurbanlık hayvana bile ’sayın diye sesleniyor’ şeklinde
yayımladılar."