Fibromiyalji nedir işte dikkat edilmesi gerekenler
Abone olFibromiyalji’nin eklem dışı romatizma hastalığı olduğunu belirten Nöroşirurji Uzmanı Op. Dr. Kerem Bıkmaz, hastalık hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Toplumda yüzde 5 oranında görülen Fibromiyalji hakkında
konuşan Kerem Bıkmaz, bu hastalığın görülme sıklığının 40-60 yaş
arası olduğunu belirtti.
Hastalığın uyku bozuklukları, yorgunluk, depresyon, kas ve iskelet ağrılarıyla kendini gösterdiğine de değinen Bıkmaz, "Fibromiyalji hastalarının ikincil ve destekleyici bir tedavi yöntemi olarak beslenmelerine ve psikolojilerine önem göstermeleri gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.
Ne yapılmalı? Tedavisi nasıl olur?
INCA Klinik Nöroşirurji Uzmanı Op. Dr. Kerem Bıkmaz, konuya ilişkin
olarak yaptığı değerlendirmede, “Öncelikle uyku
saatleri düzene oturturulmalıdır. Bu sirkadiyen ritmi ve bir çok
hormonun sentezini olumlu yönde etkileyecektir. Beslenme ve kilo
problemlerini önemsemek şart. Ağrılarınızın nedeninin fazla
kilolarınız olabilir. Bir diyetisyene başvurup bu sorunu ortadan
kaldırmanız hem ağrılarınızı azaltacak hem de psikolojik olarak
fazla kilolardan kurtulmak size iyi gelecektir” diye
konuştu.
Nasıl beslenilmeli?
Op. Dr. Bıkmaz, Fibromiyalji hastalarında triptofan aminoasidinden
zengin bir beslenme planı yapılması gerektiğini belirterek, şu
önerilerde bulundu:
- “Muz, ananas, fındık, hindi eti, ıspanak , yumurta
triptofandan zengin besinlerdir. Triptofan mutluk hormonu diye
bilinen serotine çevrilir. Uyku, iştah ve dürtü kontrolünün
düzenlenmesi serotonin görevleri arasındadır ve artmış serotonin
seviyesi, ruh halinin iyi olması ile ilişkilidir."
- "Hastalarda genellikle konstipasyon halk arasında kabızlık diye bahsettiğimiz durum sıklıkla gözlenir çözüm olarak bol su tüketimi, fiziksel aktiviteyi arttırıcı etkinlikler ve posadan zengin bir beslenme önerilir."
- "Hastalarda kronik ağrı, yorgunluk, depresyona eğilim sebebiyle fiziksel aktivite azalır bu azalma erken dönemde osteoporoz (kemik erimesi ) gelişim riskine de neden olabilmektedir."
- "Hastalar yıllık kan kontrollerini yaptırmalı kalsiyum, fosfor ve vitamin D seviyelerine baktırmalılardır. Hiçbir ağrı kalıcı değildir, ağrının sebebini bulmak ve ona uygun bir tedavi yöntemi belirlemek en uygun yöntemdir” şeklinde konuştu."