Feyzioğlu’nun seçilmesi daha demokratiktir”
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde siyasi konuşma yaptığı gerekçesiyle Başbakan Erdoğan’ın tepki gösterd...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay’ın kuruluş
yıldönümünde siyasi konuşma yaptığı gerekçesiyle Başbakan
Erdoğan’ın tepki gösterdiği TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na sahip
çıkarak, “Feyzioğlu’nun Barolar Birliği’ne seçilmesi,
milletvekillerinin seçilmesinden daha demokratiktir” dedi.
Partisinin grup toplantısında katılan CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu, konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktığında kendisine
çiçek vermek isteyen görme engellilerin kürsüye geleceğinin
söylenmesi üzerine, kürsüden inerek kendisi görme engelli
vatandaşların yanına gitti.
Görme engelli vatandaşların verdiği çiçeği aldıktan sonra yeniden
kürsüye dönen Kemal Kılıçdaroğlu, Anneler Günü’nü kutlayarak,
“Annelerimiz bize hiçbir annenin miting meydanlarında
yuhalanmamasını öğrettiler” dedi.
“Engelli kardeşlerimiz bilsinler, sizin CHP milletvekilleri 38 defa
kanun teklifi verdiler, 20 defa Meclis araştırma önergesi verdiler.
Sizlere şikâyet ediyorum, bizim verdiğimiz araştırma önergelerini
AK Parti milletvekilleri reddettiler” ifadelerini kullanan
Kılıçdaroğlu, Eskişehir’de engelliler için yapılan çalışmalara
değindi. Kılıçdaroğlu, “Bir şehir nasıl engelsiz hale getirilir
öğrenmek istiyorlarsa Yılmaz Büyükerşen’e başvursunlar” diye
konuştu.
AK Parti iktidarının ekonomi politikalarına değinen ve rakamlar
veren Kılıçdaroğlu, enflasyon rakamlarının yükselmesinin
faturasının halka kesildiğini belirtti. Memur-Sen’in iktidarın arka
bahçesi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, iktidarın arka bahçesinden
hayır gelmeyeceğini ifade etti.
“Devlet adamı” kavramının yeniden içselleştirilmesi gerektiğinin
altını çizen ve devlet adamı profili çizen Kılıçdaroğlu, “Devlet
adamı dürüst olmalıdır, hırsına teslim olmamalıdır. Devlet adamını,
öfke ve kin ile hareket etmemelidir. Bütün yurttaşları
kucaklamalıdır” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, devlet
adamlarına verilen öğütlerle Şeyh Edebali ve Osman Bey’den örnekler
verdi.
Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e nasihati okuyan Kılıçdaroğlu, “700 yıl
önce söylüyor. Şimdi 21. Yüzyıldayız, kaldı ki, bu tür öğütleri
sadece Şeyh Edebali mi yaptı. Dünyanın pek çok bilgini benzer
nasihatlerde bulunmuşlardır. Kin ve öfke ile devletin
yönetilemeyeceğini dünya örneği bize göstermiştir. 2014 yılının
Türkiye’sinde bu öğütleri bir daha okumak ihtiyacı duyduğumuz için
bu öğütleri yeniden okuyoruz. Keşke devleti yönetenler akıl ve
mantık ile devleti yönetebilselerdi o zaman bunlar yaşanmazlardı.
21. Yüzyılda mutlak güç dile bir kavram yoktur, güçler ayrılığı
vardır. Yasama, yargı dediğimiz erkler bunun üzerine inşa
edilmiştir. Biz mutlak güce yeniden dönen bir sürecin içine girmiş
oluyoruz. Akıl ve öfke ile yönetilmeyen toplumlar ağır bedeller
ödemişlerdir. Bu ülkenin insanı 1. Sınıf demokrasi istiyor ve ona
layıktır” şeklinde konuştu.
“Siyasetçi her eleştiriyi dikkatle dinlemek zorundadır. O eleştiri
doğru olmayabilir, bizi rahatsız edebilir ama biz aklımızı
kullanacağız, sabırlı davranacağız, dikkatle dinleyeceğiz ve ders
çıkartacağız. Bunu yaparsanız devlet adamı kimliğini yakalamış
olursunuz. Siz öfke ile kalkıp öfke ile hareket ederseniz bir
toplumu ateşe atmış olursunuz” açıklamasında bulunan Kılıçdaroğlu,
kürsü dokunulmazlığına değinerek, “Kamer Genç, Meclis kürsüsünde
konuşurken, onlardan birisi geldi kaba güç ile sesini kesmeye
çalıştı. Bunun adı demokrasi değil. Sözden korktuğunuz andan
itibaren siz dünyanın en korkak insanısınızdır artık. Kürsüde
yapılan her konuşma saygıdeğer konuşmadır” dedi.
Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümünde yaşananlara değinen
Kılıçdaroğlu, “Gittiğimde ön sırada oturan, eskilerin deyimiyle
devlet ricali vardı, bende onlara merhaba dedim. Saygı içinde ayağa
kalkıp tokalaştık. Bir kişiye de elimi uzattım, hafif öne eğildi
ama ayağa kalkmadı, olabilir, o onun saygısının ne anlama geldiğini
gösterir. Genelkurmay Başkanı da içeriye girdi, bir baktım bu esas
duruya geçmiş, elini uzatıyor, başını eğiyor. İnsan kendi egosuna
teslim olursa bu tür manzaralar ortaya çıkar. Herkes birbirine
saygılı davranmak zorundadır. Egosu bu kadar şişkin birisi topluma
nasıl saygı duyacak. TBB Başkanı Feyzioğlu kürsüye çıktı,
konuşmanın sonlarına doğru baktım, birisi bir türlü koltuğunda
duramıyor, devamlı oynuyor. Sonra birden yanındakilerle konuşmaya
başladı, ses tonunu her seferinde biraz daha artırarak, sonra ayağa
kalktı kürsüde konuşan hatibe ‘edepsizlik yapma’ diye bir söz
söyledi. Şeyh Edebali’nin öğüdünü okumuştuk değil mi? Bir de bu
arada bir tarihten bahseder, tarihi de bilmiyor emin olun,
hayatımda gördüğüm dünyanın en cahil adamı. Konuşmada edebi aşan
tek bir cümle yok. Tam tersine son derece kibar, saygılı ifadeler.
Kaldı ki, bizi de eleştirdi. Biz dinledik, neden biz Şeyh Edebali
kültürünü biliyoruz. Söyledikleri için ‘baştan aşağı yalan’ dedi.
Hukukun üstünlüğü ona göre, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı
ona göre baştan aşağı yalan” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Feyzioğlu’nun Barolar Birliği’ne seçilmesi,
milletvekillerinin seçilmesinden daha demokratiktir.
Milletvekillerini diktatör bozuntusu seçiyor” ifadelerini
kullanarak, Başbakan Erdoğan’ın darbeci olduğunu ve Kenan Evren’in
arkadaşı olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan’ın partiden istifa
eden milletvekillerine ‘tuzluk’ demesine tepki gösteren
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın ‘diktatör’ değil ‘diktatör
bozuntusu’ olduğunu ifade etti.
Başbakan Erdoğan’ın Menderes’in idam edilmesiyle ilgili
konuşmalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Menderes’in adını ağzına
alacak en son kişisin. Sen kendini Menderes ile kıyaslayamazsın”
ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan’ın 17 ve 25 Aralık’tan
“darbe” olarak bahsetmesine değinen Kılıçdaroğlu, “Darbe
paranoyasının arkasına saklanmasın” dedi.
(İHA)