FETÖ'nün para kavgası, sosyal medyada fena kapıştılar
Abone olFETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in özel sekreteri Cevdet Türkyolu ile sosyal medya yöneticisi Osman Şimşek arasında örgütün Pensilvanya'daki çiftliğinde başlayan para kavgası, örgütün önde gelen firari gazetecileri arasında karşılıklı ithamlarla söz düellosuna dönüşürken, tartışmaları yakından takip eden örgüt tabanı arasında da sosyal medya üzerinden karşılıklı atışmalar yaşandı.
FETÖ elebaşı Gülen'in 1974'ten beri yanından ayırmadığı Türkyolu ile "mollası" Şimşek arasında, Türkyolu'nun "örgüt parası ile kendine servet biriktirdiği" iddiasını taşıyan mektubu Gülen'e okunması sebebiyle yaşanan kavga, konuyu ifşa eden eski Zaman Gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez ile onu eleştiren Ekrem Dumanlı arasında sözlü atışmaya dönüştü.
Söz konusu kavgayla ilgili paylaştığı Youtube videosunda Türkyolu ve örgütün "gizli kasası" Mustafa Özcan'ın tarafını tuttuğunu açıkça belli eden ve eski muhabiri Dönmez'e saldıran Dumanlı, 15 dakikalık videosunda Dönmez'i "fitne çıkarmakla" suçladı.
Hakkındaki ithamlara daha keskin bir dille, 1 saati aşan video kaydıyla cevap veren Dönmez ise eski müdürünün kendisine karşı ithamlarını tek tek çürütürken kendisine "Bu yaptığın gazetecilik değil." diyen Dumanlı'ya aynı üslupla Zaman Gazetesi yöneticiliği zamanında yaptığı usulsüzlükleri ve "gazeteci etiğine yakışmayan" tutumlarını hatırlattı.
Örgüt tabanı, Dumanlı ve Dönmez'i yorum yağmuruna tuttu
Dumanlı ve Dönmez'in ardı ardına gelen video paylaşımlarına büyük ilgi gösteren örgüt tabanı, eski patron ve çalışanı arasındaki söz düellosuna yorumları ile aktif katılım gösterirken, Dönmez'in videosunu seyreden ve yorumlarıyla destekleyen örgüt üyelerinin sayısının Dumanlı'nın paylaşımına yapılanlara göre katbekat fazla olduğu gözlendi. Çoğunluk, Dönmez'in "gerçeklerin açığa çıkarılması ve örgüt içinde şeffaflığın sağlanması" yönündeki talebini desteklerken Dumanlı'nın bir gazeteciden çok örgütün dağılmaması için yaşanan yolsuzlukları örtbas etmeye çalışan tavır takınması, örgüt tabanında karşılık bulamadı.
Mustafa Özcan ve Cevdet Türkyolu da açıklama yapmak zorunda kaldı
Örgüt içindeki yolsuzlukların dünyanın her tarafında üyeler arasında rahatsızlık meydana getirmesi ve gündemden düşmemesi, sosyal medyadaki paylaşımlara da yansırken; örgütün önemli isimlerinin de konuya dahil olması üzerine iddiaların muhatabı olan Mustafa Özcan, ardından da Cevdet Türkyolu yazılı açıklama yapma ihtiyacı hissetti.
Avukatı aracılığıyla Twitter'dan 4 sayfalık mektupla hakkındaki yolsuzluk iddialarını reddeden Özcan'ın açıklaması, kendisini tanıyan örgüt üyelerini tatmin etmedi.
Özcan'ın örgütün "örtülü ödeneği" ile Kazakistan'da AVM satın alması ve daha sonra satılan AVM'nin parasının hesabını vermemesini eleştiren örgüt üyelerinden biri, "O zaman Kazakistan'da çalışan öğretmenlerin maaşı 6 ay geriden ödeniyordu. Onca sıkıntı çeken insan varken, himmet paraları ile AVM almak caiz mi?" şeklinde eleştiride bulundu.
Özcan'ın ardından 16 Mart'ta Türkyolu da 3 sayfalık yazılı açıklamayla kendini savunmaya çalıştı. Türkyolu, 2017'de Şimşek ile arasında bir tartışma yaşandığını ancak bir kavganın veya darp olayının söz konusu olmadığını iddia etti.
Türkyolu'nu örgüt bağlantısı üzerinden tanıdığı anlaşılan kişilerce yazılan yorumlarda, kendisine "2017'de yaşanan 'küçük' bir tartışma ise neden Osman hocamız hala kampa giremiyor ve bursu kesiliyor?", "1974'ten beri hocamın dizinin dibinden ve hizmetinden ayrılmadım diyorsun, onca ticari bilgi ve serveti edinecek vakti nasıl buldun?", "Her şeyi bir tarafa bırak, mektubu yayınla, biz kararı verelim." şeklinde yorumlar yöneltildi.
Ahmet Dönmez ise son videosunda, Dumanlı'nın kendisine cevap için ikinci bir video yayınlayacağını duyurduğunu ancak kendisinin muhatabına gerekli bütün cevapları verdiğini, Türkyolu ve Özcan'ın yolsuzluklarıyla ilgili elinde daha fazla deliller olduğunu kaydetti.
Dönmez'in açıklamasından, FETÖ'nün üst düzey yöneticileri hakkında daha pek çok yüz kızartıcı iddia olduğu ve zamanla açığa çıkarılacağı anlaşılırken sosyal medyadaki tepkiler, örgüt tabanının bundan sonra benzer iddiaları daha yüksek sesle dillendireceği ve örgütün elebaşı Gülen dahil herkesten hesap sorma eğiliminde olabileceği şeklinde yorumlandı.