FETÖ'nün gizli tanığı konuştu en mahrem ifade!
Abone olFETÖ davasında gizli tanıt Bulut bomba bir ifade verdi. Çatı davasında tanık olan Bulut, FETÖ abilerinin 'eş değiştirme' bile yaptıklarını söyledi. İşadamlarına mahrem tuzak ve Adana belediyesiyle ilgili ifadesi de bomba!
Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör
örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın
yargılandığı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada,
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı
davasında gizli tanık Bulut dinlendi.
FETÖ'nün mahrem sırlarını ortaya dökün gizli tanık Bulut, örgütün ortaokuldan alıp üniversiteye kadar yetiştirdiği isimlerden biri. Bulut, "şike kumpası", "himmet adı altında iş adamlarında haraç alınması", "Özel Harekat Daire Başkanı Oktay'ın şüpheli ölümü", "belediyelerin ele geçirilmesi için planlar" ile "örgüt üyelerinin deşifre olmamaları için kullandıkları yöntemleri" detaylarıyla anlattı.
PARA VERMEYEN İŞADAMININ MAHREMİNİ...
Örgütün, emniyet ve yargıdaki mensupları aracılığıyla iş
adamlarından himmet adı altında haraç aldığını vurgulayan Bulut,
şöyle devam etti:
-"Örneğin bir iş adamı himmet vermeye yanaşmıyor. Bu
şahsın mahremine yönelik bir çalışma yapılıyor. Semt
imamları, bölgelerinde belirlemiş oldukları şahısları, devlet
içindeki adamlarıyla çembere alınıyordu. Sonuçta o kişinin
biyografisi çıkarılarak himmet adı altında haraç alınıyordu. Kamu
ihalelerinin örgütün kontrolü dışına çıkmayacak isimlere verilmesi
isteniliyordu. Diyelim ki örgütten olmayan biri ihaleye için
başvurdu. Bir bakmışsınız o şahıs organize şubece kimlik konrolü
için alınıyordu. Bel altı vurmayı örgüt çok iyi
benimsemiştir. Bunu Türkiye'de zamanında çok sistematik
olarak kullandı."
ŞİKE SAVCISI İLE BİZZAT GÖRÜŞMÜŞ
"Futbolda şike" soruşturmasını yürüten savcı ile yaptığı görüşmeyi
de anlatan Bulut, o dönem soruşturma kapsamında gözaltına alınan
Serdar Adalı'nın serbest bırakılması için çaba sarf ettiğini
belirterek sonrasında yaşanılanları şöyle anlattı:
-"Benim üstüm olan biri, Adalılarla muhabbeti, dostluğu vardı.
'Serdar Adalı'yı kurtarabilir miyiz?' diye rica etti. Çeşitli
görüşmeler yaptık, soruşturmayı yapan savcının yanına gittim. O da
'İlgili yerlerin haberi var mı?' diye sordu. Daha sonra savcı Cihan
Kansız ile de görüştüm. Ancak bu aşamada yardımcı olamayacağını,
dışarıdakilerle görüşmemi istedi. Anadolu yakasındaki FEM
dershanesinde toplantı yapıldı. Bunların himmette bulunabileceğini
söyledim. 'Serdar Adalı'nın ağabeyi Hünkar Şevki Adalı'ya geçmiş
olsun için gidelim, niyetlerini anlayalım' dedim. Şevki Adalı ile
görüştük. Avukatı Ömer Durak vasıtasıyla himmet talebi yapıldı ve
Anayasa Mahkemesinin önünde ödeme yapıldı."
ADANA BELEDİYESİNDE ATAMALARI BEN
YAPTIM
Gizli tanık Bulut, "Himmet adı altında alınan
haraçların" kalıcı hale getirilmesi için örgütün İzmir, Adana gibi
büyükşehir belediyelerini ele geçirmek için planlar yaptığını ve
bunu Adana'da uyguladığını kaydetti.
Örgütün Akdeniz sorumlusu olarak görev yaptığı dönemde Adana Büyükşehir Belediyesine daire başkanlarını, şube müdürlerini, genel sekreteri ve yardımcıların, genel müdürleri hatta zabıtalara kadar bütün atamaları kendisinin yaptığını savunan Bulut, "Adam memur olmak için 25 bin lira veriyordu. Bu şekilde bir kalemde 20 trilyon kadar bir para himmet alındı. Daha sonra maaşlarını aldıklarında da düzenli olarak himmet veriyorlardı. Adana'da bulunduğumuz dönemde örgüt 1 milyar TL'nin üzerinde para aldı. Bunlar belgeleriyle ortaya koydum. Adana belediyelerin ele geçirilmesi için ilk pilot ildir." ifadelerini kullandı.
ÖZEL HAREKATÇI BEHÇET OKTAY NİYE İNFAZ
EDİLDİ?
Bulut, tanık olarak beyanını tamamlamasının
ardından mahkeme heyeti, müşteki, sanık ve avukatların sorularına
cevap verdi. İntihar ettiği iddia edilen eski Emniyet Genel
Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın
eşi Şengül Oktay, kocasının ölümüyle ilgili bilgisini bulunup
bulmadığını sordu.
Gizi tanık Bulut da Oktay'ın infaz edilmiş olabileceğini belirterek, "Behçet Oktay örgütün hedefindeydi. Milli duruşu olan vatan sevdalısı bir adamdı. Örgütten bağlarımı kopardıktan sonra kendisiyle iki kez görüşmem oldu. Örgüt doğuda bir kalkışma, halkı tahrik edip hükümeti zaafa uğratma planı yapıyordu. Bunun için özel harekat polislerini halka karşı kullanmayı planlıyordu. Oktay'ın da buna boyun eğmeyeceği biliniyordu. Bunun için infaz edildiği kanaatindeydim." iddiasında bulundu.