FETÖ'nün eğitim ve mali skandalı yurtlara dağıtmışlar!
Abone olKAYSERİ'de gizli tanık, FETÖ'nün eğitim ve mali yapılanmasına ilişkin önemli itiraflarda bulundu. İşte hainliğin ne boyuta geldiğini gösteren o ifadeler...
Fetullahçı Terör Örgütünce (FETÖ), yaptıkları yardımların
akıbetini sorgulayan esnaf ve iş adamlarının dışlandığı, ekonomik
durumu bozulanlarla irtibatın kesildiği, Maliye'deki örgüt
üyelerince kesilen usulsüz vergi cezalarının silinmesi ya da
düşürülmesi karşılığında burs ya da yüklü miktarlarda himmet talep
edilerek örgüte finansman sağlandığı, Kayseri'deki FETÖ
iddianamesinde tanık ifadeleriyle belirlendi.
FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında aralarında iş adamları Hacı,
Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş ve Halit Gazezoğlu, eski ÖSYM
Başkanı Ali Demir ile örgütün "il imamı"
Sıtkı Baş'ın da bulunduğu 68 sanık hakkında, "Anayasayı
ihlal, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini düşürmeye teşebbüs, silahlı
terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik,
hizmet sebebiyle emniyete suistimal, ÖSYM Kanunu ile Terörizmin
Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet"
suçlamasıyla dava açılmıştı.
Sanıklar hakkında 2014 ve 2015'te açılan çeşitli soruşturmalara ait
dosyalar da bu dava çatısı altında birleştirildi. Bu kapsamda
hazırlanan iddianamede, esnaf ve iş adamlarından himmet
toplanmasına ilişkin soruşturmanın detayları da paylaşıldı.
Mağdurlardan Ö.F.B. ifadesinde 2000'li yıllardan itibaren "Fetullah
Gülen cemaati"nin toplantılarına katıldığını, bu toplantılara Halit
Gazezoğlu'nun yanı sıra Mehmet Yıldız ve dönemin "il
imamı" Mehmet Kocatürk'ün de katıldığını
belirtti.
Genelde birkaç toplantıdan sonra bağış ve yardım konularının
açıldığını dile getiren Ö.F.B, şu bilgileri verdi:
"O dönem cami yaptırdığım için yardım yapamayacağımı,
faizi ve NT isimli kırtasiyede açık yayınlar satılmasını
eleştirdiğim için dışlandım. Bu nedenle ben de cemaatle olan
irtibatımı kestim. 2005 yılında kayınbabam hacca gittiği için
kendisine ait kesimhaneye kayınbiraderim ile baktık. Kurban
Bayramı'nda kesimhaneye gelen cemaate bağlı öğrencilerle izinsiz
deri toplamaları nedeniyle münakaşa ettik. Bu olaydan sonra
cemaatin ilimizdeki ağabeylerinden Mehmet Çetin ve Mehmet Fındık
yanlarında bir kişiyle daha kesimhaneye gelerek öğrencilere izin
vermememiz dolayısıyla bizimle tartıştılar ve 'zorla alırız'
şeklinde sözler sarf ettiler."
Ö.F.B, kendisinin o dönem Kayseri'nin tüm sarraflarına toptan altın
sattığını, yıllık 18 milyon lira cirosu olduğunu vurgulayarak, bu
olay sonrası kayınbiraderi hakkında altın kaçakçılığı yaptığı
suçlamasıyla soruşturma açıldığını söyledi.
Hem kayınbiraderinin hem de kendisinin ikamet ve iş yerinde
aramalar yapıldığını, iş yerlerindeki altınlara el konulduğunu
ancak yapılan inceleme sonrası altınların tekrar iade edildiğini
anlatan Ö.F.B, "İkametimde fazla mermi bulundurduğum
gerekçesiyle tutuklandım ve iki gün sonra serbest bırakıldım.
Hakkımda yapılan karalama operasyonu nedeniyle ticari itibarım
zedelendi. Hakkımda hayvan, silah ve insan kaçakçılığı yaptığım
iddiasıyla soruşturma açıldı ancak açılan kamu davalarından beraat
ettim. Bu süreçte maliye tarafından da hesaplarımızda inceleme
yapıldı. Kayınbiraderime vergi incelemesi neticesi 12 milyon lira
ceza yazıldı. Mehmet Fındık, bu incelemede bilirkişi olarak
görevlendirildi. Bu kişinin kayınbiraderime '50 tane burs verirsen
bu olayı düzeltiriz' dediğini duydum." ifadelerini
kullandı.
Bilgi sahibi olarak ifadesine başvurulan N.E ise Halit
Gazezoğlu'nun daveti üzerine 2000 yılından itibaren
"Fetullah Gülen cemaati"nin
toplantılarına katıldığını aktardı.
"Cemaate" mensup şahısların yardım
konusundaki istek ve taleplerinin ağırlığından ve bitip tükenmek
bilmeyen taleplerini karşılayamadığı için 2003'te bu kişilerin bir
araya geldiği "oturma grubundan"
ayrıldığını ifade eden N.E, yapılan yardımlara karşılık herhangi
makbuz veya yerine geçer bir belge verilmediğini, bu yardımların
akıbetini sorgulayan esnafın da dışlandığını söyledi.
ÇEK, SENET VE TAKSİTLE HİMMET
TOPLAMIŞLAR
S.F. ise 2002 yılından önce bu yapının sohbet toplantılarına
katıldığını ve Allah rızası için elinden geldiğince yardımda
bulunduğunu ifade etti.
Yardımlarını nakit, çek, senet olarak yaptığını ve kurban bağışında
bulunduğunu vurgulayan S.F, "2002 yılında ekonomik
krize girdik ve battık. Bu tarihten sonra paralel yapının önde
gelen kişileri herhangi bir yardım alamayacaklarını anladıkları
için bizimle irtibatı kestiler. Şu an ekonomik durumumuz iyi. Bu
nedenle olsa gerek, tahminen 3-4 yıl önce Halit Gazezoğlu, iş
yerime gelerek beni yeniden sohbet toplantılarına davet etti. Ben
de daveti kabul ettim ve geleceğimi söyledim ama 2002 yılında
yaşadığımız ekonomik kriz sonrası bunların amacının bizden sadece
para ve bağış almak olduğunu anladığım için oturmalarına gitmedim
ve her aradıklarında bir şekilde atlattım." diye
konuştu.
Ş.Ö. de bilgi sahibi olarak verdiği ifadesinde, 2004-2005
yıllarında "cemaatin" oturmalarına
katıldığını, bu toplantılarda dini sohbetler yapılmasına rağmen
daha çok burs, himmet, yardım gibi konuların konuşulduğunu
kaydetti.
Oturmalara kendisi gibi yeni katılan kişilerden Zaman gazetesine
abone olmalarının istendiğine dikkati çeken Ş.Ö, "Ben
bir gazeteye abone olurum dedim ancak 'Olmaz abi, en az 10 gazete
sana yazalım hatta sen parasını ver biz gazeteleri alıp
dağıtacağız' dediler. Günlük 10 gazeteden yıllık hesaplanan miktarı
oturmada elden nakit olarak verdim. Her oturma sonunda ortaya bir
kutu konulup 'hepimiz yola gidiyoruz, kazalardan korunmak için
sadakamız olsun' diye yol sadakası adı altında para toplanırdı.
50-100 lira ne varsa veriyorduk." dedi.
SINAV SORULARINI FETÖ YURTLARINA
DAĞITMIŞLAR
"Ayaz" kod adlı gizli tanık ise ifadesinde,
şüphelilerden Mehmet Fındık'ın muhasebe bürosunda 1993'te stajyer
olarak işe başladığını ve 2010'a kadar çalıştığını anlattı.
Mehmet Fındık'ın, FETÖ'nün Kayseri yapılanmasında maliye, emniyet
ve himmetten sorumlu kişi olduğunu ifade eden tanık, şu bilgileri
verdi:
"1993 yılında Mehmet Fındık'ın yanında çalışırken
polislik sınavına girmek istedim. Sınav öncesinde Mehmet Fındık'ın
yönlendirmesiyle Ankara'ya giderek bu yapı bünyesindeki Samanyolu
Koleji yetkilisinden 150-200 sayfalık soru alarak Kayseri'ye
getirdim ve kendisine teslim ettim. Bu soruların da son iki yılda
sınavda çıkan ve yeni çıkacak sorulardan oluştuğunu gördüm. Mehmet
Fındık bu soruları çoğaltarak bana verdi, Keykubat ve Milenyum
öğrenci yurtları ile ismini hatırlamadığım iki ayrı yurda daha
gönderdi. 1993 yılı nisan veya mayıs ayında girmiş olduğum polis
okulu sınavında bana verilen sorulardan 20-30 tanesi çıktı ancak
sınavı kazanamadım."