FETÖ'nün avukatları bu kez casusluk yapmış
Abone olAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada FETÖ elebaşının avukatının da aralarında bulunduğu 5 kişi hakkında casusluk suçlamasıyla dava açtı.
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, yasa dışı yollarla elde
ettikleri Türk vatandaşlarına ilişkin kişisel verileri ve bazı
soruşturmalara yönelik bilgileri, bazı Avrupa ülkelerinin
büyükelçiliklerine verdikleri gerekçesiyle FETÖ elebaşı Fetullah
Gülen'in avukatı Adnan Şeker'in de aralarında bulunduğu 3 avukat ve
2 eski devlet memuru hakkında dava açtı.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet İlhan Kömürcügil'in hazırladığı iddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in avukatı Adnan Şeker, memuriyetten ihraç edilen kardeşi Yaşar Şeker, avukatlar Yılmaz Sunar ve Baki Demirhan ile memuriyetten ihraç edilen Nazif Gürkan Şen "sanık" olarak yer aldı.
Adnan Şeker hakkında, "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlarından 9'ar kez, "açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından bir kez olmak üzere toplam 93 yıla kadar hapsi istendi.
Şeker'in kardeşi olan eski icra memuru Yaşar Şeker ile eski zabıt katibi Nazif Gürkan Şen'in de aynı suçlardan aynı cezaya çarptırılmaları talep edilen iddianamede, avukatlar Sunar ve Demirhan hakkında "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlarından toplam 2 bin 329'ar kez ve "açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından birer kez olmak üzere toplam 20 bin 973'er yıl hapis talebinde bulunuldu.
İddianamede, yürütülen soruşturma sonucunda şüphelilerin
birlikte hareket ederek Almanya, Norveç, İsveç ve Hollanda'nın
Ankara büyükelçiliklerinin talepleri doğrultusunda avukatlık ve
memuriyet kimliklerini kötüye kullanarak Türk vatandaşlarının
kişisel verilerine ve onlar hakkındaki adli makamlardaki dosya
bilgilerine yasal olmayan yollardan ulaştıkları ifade edildi.
Kişisel verilerin ve soruşturma evresine ilişkin bilgi ve belgelerin açıklanmasının kanunen yasak olduğuna dikkat çekilen iddianamede, diğer şüphelilerle bu tür bilgileri ele geçiren Sunar'ın, bunları rapor haline getirip büyükelçiliklere verdiği iddia edildi. İddianamede, şunlar kaydedildi:
"FETÖ/PDY ve PKK/KCK'ya müzahir olan, hakkında yakalama kararı bulunan ve ülkemizden illegal yolla çıkış yapan şahıslar ve terör örgütü mensuplarının iltica taleplerinde hazırlanan bu raporlardan faydalanıldığı, şüphelilerin bu faaliyetlerini diplomatik misyonların talepleri doğrultusunda yürüttüğü, bu şekilde şüphelilerin, hakkında rapor düzenledikleri kişilerin kişisel bilgilerini (nüfus vatandaşlık bilgileri, ailevi bilgileri, mal varlığı bilgileri gibi) içeren bilgi ve belgeleri rıza dışı edinip bu bilgileri raporlamak suretiyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu işledikleri, yine şüphelilerin haklarında özellikle terör örgütü FETÖ/PDY ve PKK/KCK faaliyetleri çerçevesinde soruşturma veya yakalama kararı bulunan kişilerle ilgili gizli nitelikte bulunan bazı soruşturma evrakları, yakalama kararları gibi bilgi ve belgeler edinerek soruşturmanın gizliliğini ihlal suçunu işledikleri, ayrıca şüphelilerin faaliyetlerini ülkemizin milli menfaatlerine, hukuki ve siyasi çıkarlarına aykırı şekilde gerçekleştirerek, niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri kullanmak suretiyle üzerlerine atılı bulunan yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini suçunu işledikleri anlaşılmıştır."