FETÖ'den tutuklanan İhlas Ceo'su Paksoy'un ifadesi ortaya çıktı

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) finansal destek sağladıkları iddiasıyla Akfa Holding ve alt şirketleri ile Yeni Mağazacılık AŞ'ye düzenlenen operasyon kapsamında tutuklanmasına karar verilen İhlas Holding Üst Yöneticisi Cahit Paksoy'un hakimlik sorgusunun detayları ortaya çıktı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, FETÖ/PDY'ye finansal destek sağlanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Paksoy, Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği'nce "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "terörizmin finansmanının önlenmesi kanununa muhalefet" suçlarından tutuklandı.

Paksoy, hakimlik sorgusunda, Paksoy Holding, Muteber Altın ve Albero AŞ dışında herhangi bir şirkette ortaklığı bulunmadığını, 1992-1996 yılları arasında Marmara İnşaat'ın kurucu genel müdürü olduğu için ABD'de yaşadığını, 2006-2012 yılları arasında da Ülker grubunun ABD kıtası genel müdürlüğünü yaptığını anlattı.

''FETÖ ÖRGÜTÜNE HİÇ BİR ŞEKİLDE PARA TOPLANMASI OLAYINA KARIŞMADIM''
Bank Asya ile hesapsal olarak hiç bir irtibatı olmadığını savunan Paksoy, şunları kaydetti:

"Fetullah Gülen'i hiç görmedim. Ben himmet adı altında FETÖ örgütüne hiç bir şekilde para toplanması olayına karışmadım. 2013 yılı Mart ayından fiili olarak 2014 Mayıs ayına kadar Fatih Aktaş'ın şirketi Akfa Holding'e danışmanlık hizmeti yaptım. Şu anda da İhlas Holding İcra Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisiyim. İhlas Holding'de yılbaşından bugüne görev almaktayım. Bu holding ile FETÖ terör örgütü taban tabana zıttır. Zaten İhlas Finans kuruluşu da bu terör örgütü tarafından batırılmıştır. Ben son 25 yılımı birçok firmada geçirdim. Benim talihsizliğim 1,5 yılımı Akfa Holding'de hiç bir imza yetkisi olmadan geçirmektir."

TUTUKLAMA GEREKÇESİ
İhlas Holding Üst Yöneticisi Cahit Paksoy'un da aralarında bulunduğu şüphelilerin tutuklama kararını veren Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin gerekçesinde, şüphelilerin, Akfa holding çalışanları ve ortakları ile para transferi yapan diğer şirketlerin sahipleri, ortakları veya yöneticileri oldukları belirtildi.

Söz konusu şüphelilerin 17-25 Aralık 2013 tarihinde meydana gelen kalkışmadan sonra dahi eylemlerine anılan şekilde devam ettikleri vurgulanan kararda, çalışanların maaşlarıyla uyumlu olmayacak şekilde holding şirketlerine, toplumun dini duyguları sömürülmek suretiyle toplanmış olan burs, kurban ve himmet paralarının aktarıldığı, bazen de bu aktarılan paraların aynı çalışanlara maaşlarıyla uyumlu olmayacak şekilde gönderildiği kaydedildi.

Kararda, bu işlemin de MASAK ve diğer kurumlar tarafından takibini zorlaştırmak için yapıldığı anlatılarak, en son holding yetkilileri tarafından devir daim yaptırılan bu paranın da FETÖ/PDY'nin yurt dışında bulunan kurumlarına aktarıldığı, örgütün yurt içi kullanımına sunulduğu ifade edildi.

Şüphelilerin bu şekilde terör örgütünün finansmanını sağladıkları ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini akladıkları yönünde kuvvetli suç şüphesi olarak kabul edilebilecek somut deliller bulunduğu aktarılan kararda, şüphelilerin kaçma ve delilleri karartma şüphesi altında oldukları, dosya kapsamında firari konumda olan şüphelilerin bulunduğu, delillerin henüz toplanmamış oluşu gibi gerekçelerle ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildiği bildirildi.