FETÖ'cülerin ifadelerinde kullandığı üç yöntem!
Abone olEski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, FETÖ davalarında yargılananların savunma yöntemlerini anlattı.
Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı emekli Albay
Ahmet Zeki Üçok, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) sanıklarının,
iddianamelerde, fotoğraf, görüntü ve tanık ifadeleri gibi deliller
ve suç unsurları bulunmasına rağmen savunmalarında, örgütün
talimatları doğrultusunda sırasıyla "inkar", "başkasını suçlama" ve
"komutanlarla irtibatlandırma" şeklinde bir strateji uyguladığını
söyledi.
Üçok, FETÖ davalarında yargılananların savunma yöntemlerini AA
muhabirine değerlendirdi.
FETÖ'nün uluslararası istihbarat örgütleri tarafından kurulup
geliştirilen ve kullanılan bir suç örgütü olduğunu anlatan Üçok, 15
Temmuz, 17/25 Aralık ve benzeri girişimlerin bu örgütlerin veya bu
örgütleri kullanan devletlerin talimatıyla yapıldığını
kaydetti.
SUÇLAMALARI BERTARAF ETMEK İÇİN...
Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in darbe girişiminin ertesi
günü "darbeyi şiddetle kınadığı, bilgisi olmadığı"
şeklinde açıklama yaptığını belirten Üçok, bunun o dönemde
başarısız darbe sonrasında kendisine yönelecek suçlamaları bertaraf
etmek amacıyla kullandığı ilk söylem olduğunu dile getirdi.
Amerika'ya yaptıkları ziyaret sırasında da Gülen'in bu
söylemlerinin benzerlerini oradaki bir senatörden duyduklarını,
Kasım 2016'da Alman istihbaratının Türkiye'deki darbeyi
incelediklerini ve arkasında Gülen'in izlerini göremediklerini
söylediğini aktaran Üçok, yine İngiltere'deki istihbarat dairesince
de bununla benzer bir rapor hazırlandığını kaydetti.
FETÖ'YÜ AKLAMAYA ÇALIŞIYORLAR
Ahmet Zeki Üçok, bunların FETÖ'yü aklamaya yönelik uluslararası çaba olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bu suç örgütünü kullanan ülkelerin başını çektiği bir söylem geliştirildi. Bu söylem de 'Bu işle Fetullah'ın ilgisi yoktur, FETÖ değil, başkaları yaptı.' şeklinde oldu. Bir süre sonra Gülen 'Darbeyi hükümetin icraatlarından hoşlanmayan Atatürkçüler, ulusalcılar, kemalistler yaptı.' dedi. Bu da ikinci adım oldu. Birinci adım 'Biz yapmadık.' oldu.
AKIN ÖZTÜRK İLK UYGULAMAYI BAŞLATTI
Ortada ölenler ve yaralananlar vardı. Kimin yaptığını oturtmak için de Atatürkçü, kemalist, ulusalcı, hükümetin uygulamalarından hoşlanmayan bir grup adı altında suçlanacak kesim yarattılar. Bu ikinci adımdı. Üçüncü adım da özellikle Akıncı Üssü davasında, kamuoyunun gözlerinin önünde komutanlarla ilişkilendirme gayreti görüyoruz. Özellikle Akın Öztürk bu konuda ilk uygulamayı başlattı. 'Genelkurmay Başkanı ne emir verdiyse onları yaptım.' dedi. Bu davadaki bazı sanıklar da üst kademedeki komutanların emriyle yaptıklarını söyleyerek, üst komuta kademesinin de olduğuna yönelik çabaya girdi."
BU SAVUNMA STRATEJİSİ TÜRKİYE'DE TUTMAZ
Ahmet Zeki Üçok, bunların kamuoyunda sert karşılıklar bulduğunu
ifade ederek, darbenin toplumun gözü önünde canlı yayınlarla
yapıldığını, herkesin de bunları gördüğünü dile getirdi.
Savcıların darbeyle ilgili fotoğraf, görüntü ve tanık ifadeleri
gibi neredeyse bütün delilleri, suç unsurlarını iddianamelere
koyduğunu belirten Üçok, "Bunlara rağmen bu tür
beyanlarda bulunmaları örgütün dışarıdan aldığı talimatlar
doğrultusunda geliştirdiği stratejinin sonucu. Yani, inkar,
başkalarını suçlama ve bunu komuta kademesiyle irtibatlandırma
yapıyorlar. Bunun Türkiye'de tutması mümkün değil. Zaten onlar da
Türkiye'deki insanlara karşı bu söylemlerini geliştirmiyorlar. AB
ülkelerine, Amerika'ya, kendilerine destek olan ülkelere karşı bu
söylemlerini yapıyorlar." diye konuştu.
DARBEYE KATILANLAR CEZALANDIRILACAK
Üçok, bu davaların sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gidileceğini anlatarak, FETÖ sanıklarının beyanlarını buraya yönelik bir savunma şekli olarak gördüğünü söyledi. Üçok, "Bu savunmaların bu amaçlarla yapıldığını, özellikle Amerika, AB ülkeleri, AİHM'e yönelik savunmalar olduğunu, karşılığının Türk kamuoyunda olmadığını kesin olarak söylüyorum. Darbeye fiilen katılan kişilerin en şiddetli şekilde cezalandırılacağını göreceğiz. Suçsuzların da beraat ettiklerini göreceğiz." dedi.
ÖRGÜTSEL BİR DAVRANIŞ
Örgütlerin savunma stratejilerini, örgüt yöneticileri veya örgütü kullananların belirlediğini ifade eden Üçok, "FETÖ'yle ilgili geliştirilen strateji inkar, başkasını suçlama ve komutanlarla irtibatlandırma şeklinde üç aşamalı. Tamamı bunu uyguluyor ki bu da örgütsel bir davranış biçimi olarak değerlendirilebilir. Daha önce nöbetçi hakimlikte, savcılıklarda avukatlarıyla beraber verdikleri ifadeleri reddediyorlar. Kendi resmini 'Ben değilim.' diyecek kadar da bir ret içerisine giriyorsan bu bence örgütsel davranıştır." değerlendirmesini yaptı.