15 Temmuz darbe girişiminden bu yana devletin pek çok
kademesinde Fetö temizliği yapıldı, yapılmaya devam ediyor.
TSK içinde adeta bir kazıma operasyonu yapıldı, Fetullahçı
teröristlerin tamamı ihraç edildi.. Devlet kadrolarına sızan pek
çok öğretmen ve memur da aynı sonu yaşadı.
Başından beri söylediğim gibi...
Operasyonlarda isabet oranı yüzde 90'lar seviyesine çıktı. Darbe
yiyen devlet, koruma refleksiyle şüpheli bulduğu herkesi açığa
alırken arada bazı masumlar da harcandı.
Darbenin üzerinden üç ayı aşkın zaman geçti.
Panik havası geride kaldığından olsa gerek, haksızlığa uğrayanlar
yapılan soruşturmalar sonucunda peyderpey görevlerine geri
dönüyor.
Dönemeyenlerin de yakında aklanacağından endişem yok.
Ancak gördüğüm, duyduğum ve bizzat şahit olduğum bazı olaylar var
ve bu olaylar beni ziyadesiyle endişelendiriyor.
Tek tek anlatayım...
Ekranlarda Fetullahçı terör örgütü hakkında atıp tutan bazı
avukatların, perde arkasında dosya kovaladığına şahit
oluyorum.
Kelimeleri dolandırmadan yazacağım.
Bu avukatlar, Fetullahçı terör örgütüne mensup olduğu delillerle
sabit olan zanlıların davalarını üstleniyor. Bunun karşılığında 1
milyon TL'ye kadar yükselen ücretler alınıyor.
Devletin ve milletin yanında yer alıyormuş gibi görünen bu
avukatlar, aldıkları paraları birileriyle kırışarak Fetöcülerin
serbest kalmasını sağlıyor.
Bu avukatların kimler olduğunu biliyor, ama şimdilik isimlerini
yazamıyorum. Çünkü deliller ve belgeler henüz elime ulaşmadı.
Ulaştığı andan itaberen isimlerini vererek tek tek yazmak onur,
haysiyet ve namus borcum olsun diyor ve meseleyi kapatıyorum.
Şimdilik!
Gelelim diğer feci olaylara...
Yazılarımı okuyanlar hatırlayacaktır. Bundan bir süre önce kaleme
aldığım yazıda, "Emniyet İstihbarat birimi temizlenmedikçe,
emniyet içindeki Fetöcü yapılanma temizlenemez"
demiştim.
Bu yazıdan sonra Emniyet İstihbarat adına beni arayan üst düzey bir
yetkili, kurumdaki Fetullahçı teröristlerin büyük oranda
temizlendiğini ve temizlik çalışmalarının aralıksız devam ettiğini
iddia etmişti.
Ancak dedim ya, duyduğum ve doğruluğundan emin olduğum bazı
olaylar, durumun pek de böyle olmadığını gösteriyor.
Eğer izin verirseniz, hepinizin huzurunda Emniyet İstihbarat'ın
başındaki yetkililere şu soruları sormak istiyorum.
Soru 1:
2016 yılının Mayıs ayında Emniyet İstihbarat kurumuna gelen
Jandarma Komutanlığı'na bağlı 3 asker, darbenin yaşandığı Temmuz 15
tarihine kadar veri toplama merkezinde çalıştı mı?
Bu askerler kimlerdi ve kurumdaki görevleri nelerdi? Askerler,
Emniyet İstihbarat Birimi'nde resmi olarak mı görev yaptı? Yani
birimde çalışmaları için herhangi bir yazılı emir, talimat geldi
mi? Geldiyse o yazılı emri kim verdi? Yok yazılı emir gelmediyse, o
askerleri hangi prosedüre uyarak orada çalıştırdınız?
Soru 2:
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün darbeden bir süre sonra Fetullahçı
terör örgütü mensubu oldukları iddiasıyla açığa aldığı 6 polis
memuru şu an nerede görev yapıyor?
Bahsi edilen bu polis memurlarının, açığa alındıktan bir süre sonra
İstihbarat Daire Başkanlığı'nda göreve başladıkları doğru mudur?
Doğruysa, henüz aklanmayan bu polis memurlarını hangi gerekçeyle
kurumunuzdaki kadrolara dahil ettiniz?
Soru 3:
Deniz Baykal davasında, gizli tanığa baskı yapan Emniyet
İstihbarat Daire Başkan yardımcısı olan zat, suçüstü yakanmasına
rağmen onu görevde tutmaya devam ettiniz mi? Kurum içinde bu kişiyi
kimler, neden korudu?
Şimdilik sadece 3 soru...
Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı bu sorulara cevap verirse,
buradan sizlerle paylaşacağım...
Bir soru da Balıkesir Üniversitesi rektörüne soralım ve yazıyı
noktalayalım...
Sayın Rektör...
Üniversitenizde görev yapan 39 dekan ve öğretim görevlisi, Fetöcü
oldukları gerekçesiyle bundan bir süre önce açığa alınmıştı.
Ancak bu dekan ve öğretim görevlilerinin tamamı sizin girişim ve
çabalarınız sorucu kısa süre önce görevlerine geri döndü.
Bahsi edilen 39 kişi kendini yetkili komisyonlarda ve adalet
huzurunda akladığı için mi görevlerine iade ettiniz? Yoksa
aklanmadıkları halde kendi insiyatifinizi mi kullanıyorsunuz?
Özetle; bu kişiler hakkında yürütülen bir soruşturma var
mı?
Balıkesir halkı bu sorulara cevap bekliyor...
Dipnot: İçinde 20 bin kişinin bulunduğu Bylock listeleri
elime ulaştı. Bir aksilik çıkmazsa, Pazartesi gününden itibaren bu
isimleri İnternethaber'de tek tek yayınlamaya başlayacağız.
Bilginize...