FETÖ'cü 216 firari asker suikast yapabilir!
Abone ol216 firari asker olduğunu vurgulayan Numan Kurtulmuş, FETÖ'nin suikast eylemleri yapabileceğini açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'tan, 15 Temmuz
sonrası firari askerler için korkutan uyarı. Firariler ve onların
işbirlikçilerinin ferdi bir takım suikastler yapabileceklerini
söyleyen Kurtulmuş, siber saldırılar için de dikkatli olunması
gerektiğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Habertürk televizyonunda
Teke Tek programına katılarak gündeme dair açıklamalarda
bulundu. İşte Numan Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkan
satır başları:
(Riski atlattık mı? sorusu üzerine) Bunu söylediğimiz zaman
bazıları ürküyor ya da abartılı bulabiliyor ama Irak'ın paramparça
hale gelmesi,
Irak'taki o sürecin başlamasından 20 ay sonra gerçekleşmiştir. Suriye, 18-19 ay sonra bugünkü Suriye haline gelmiştir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti tarihimizin en karanlık, en zor virajıydı, ülkemiz tam tabiriyle uçurumun kenarından döndü. Artık yakın dönemde Türkiye'de bir darbe teşebbüsünün olabileceği, buna benzer bir hain planının uygulanmaya konabileceğini zannetmiyorum.
"FİRARİ ASKERLER SUİKAST YAPABİLİR"
(14 Ağustos spekülasyonları) Bu FETÖ'cü çete ve bunlarla iş
birliği halinde olanlar, 'vazgeçtik, yenildik, kenara çekilelim'
diyecek değiller. Bunlar başka vesilelerle, algı operasyonları
üzerinden, örneğin Türkiye ekonomisinin kötüye gitmesini sağlayacak
birtakım algıların oluşmasını temin edebilirler. Şu anda 216 firari
asker var. Onlar ve onlarla işbirlikçiler üzerinden birtakım ferdi
eylemler, suikastler içerisine girebilirler. Siber saldırı
teşebbüsünde bulunabilirler. Bundan sonra uyanık olmak lazım.
Devlet de bütün birimleriyle uyanık bir vaziyette.
'KURUMSAL BİR ZAFİYET OLDUĞU AÇIK'
(Devlette bir istihbarat zafiyeti mi var sorusuna) Ortada kurumsal
bir zafiyet olduğu açıktır. Bunun çalışmalar yapılıp giderilmesi,
tek elde toplanması ya da belli ayrı istihbarat örgütlenmelerinin
bir çatı altında toplanması gibi çalışmalar yapılabilir. Sonuçta
belli bir noktaya geleceğiz. İçinde bulunduğumuz coğrafya ve
Türkiye'nin bundan sonraki süreci, istihbaratı çok çok daha önemli
bir hale getiriyor. Bizim köy köy, kasaba kasaba çevremizde ne
olduğunu bilmemiz ve bu anlamda da Türkiye'yi hem dış tehdit
bakımından hem dışarıdaki birtakım irtibatlarla içeride de olaşan
tehdit ayaklarını vaktinden evvel deşifre etmemiz, bunları ortaya
çıkarmamız lazım ki hareket edebilelim. Dünyanın en güçlü ordusuna
veya emniyetine sahip olabilirsiniz ancak istihbaratınız yoksa, bu
bir anlam ifade etmez."