FETÖ koğuşunda kalan Perinçekçi neler gördü?
Abone olErtuğrul Özkök, 66 gün FETÖ'cülerle aynı koğuşta hapis yatan Vatan Partisi Öncü Gençlik Ankara İl Başkan Yardımcısı Anıl Eren Yıldız'ın izlenimlerini köşesinde aktardı.
Telefonunda Bylock iddiasıyla gözaltına alınıp bir süre hapis
yatan Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde öğrencisi
Anıl Eren Yıldız, FETÖ'cülerle ilgili gözlemlerini Aydınlık
gazetesine anlattı.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, aynı zamanda Vatan Partisi Öncü Gençlik Ankara İl Başkan Yardımcısı olan bu ismin açıklamalarını köşesine taşıdı. İşte o izlenimlerden bazıları:
İLK İZLENİM: KOĞUŞTA ONU KARŞILAYAN 'FETÖ'CÜ KİMİN
KORUMASIYDI
O sahneyi şöyle anlatıyor:
“Koğuşa ilk girdiğimde beni Tayyip Erdoğan’ın 7 yıl korumalığını yapan bir polis memuru karşıladı. Beni Ordu ili 5. imamı olan bir öğretmenin yanına götürdü. FETÖ imamı o sırada meşguldü. 5 dakika kadar bekledik.”
İKİNCİ İZLENİM: SENİ BİZİ KURTARMASI İÇİN ALLAH
GÖNDERDİ
ÖNCE bütün koğuş onu “FETÖ’cü” sanıp büyük ilgi göstermiş.
Ama o, “Ben FETÖ’cü değil, Aydınlıkçıyım” deyince durum değişmiş. Ancak aralarından biri şu analizi yapmış:
“Ordu ili polis imamı olduğu söylenen, diğer polislerin de saygı gösterdiği Harun Y. adındaki polis yanıma gelerek şunları söyledi: ‘Senin burada olman bizim işimize yarar. Davaların seyrini değiştirir. Senin ByLock’la suçlanman biz toptan kurtarır. ByLock iddialarını çökertir. Bunda alınacak bir şey yok. Belki de Allah katında sen buraya bunun için gönderildin’.”
SABAH SAAT 04.00: FETÖ KOĞUŞUNDA BEDDUA SEANSININ
BAŞYEZİDİ KİM
FETÖ sanıklarının koğuşunda her sabah saat 04.00-06.00 arasında
“beddua seansı” yapılıyormuş. Bu seanslarda özellikle Cumhurbaşkanı
Erdoğan’a, kendilerini hapse atanlara ve onları destekleyenlere
beddualar edilirmiş.
Bir seferinde imamlardan Ömer, Anıl Eren Yıldız’a “Aslında başyezit Doğu Perinçek’tir. Hizmete bu zulüm Erdoğan’ın aklına gelmez, bir tek onun aklına gelir. Erdoğan’ı nasıl kandırdınız” diye sormuş.
EN BÜYÜK KORKULARI KOĞUŞTAN BİR İTİRAFÇI
FETÖ, hapishanede üyeleri arasında morali yüksek tutmak için
çalışıyormuş. Örgüt elemanlarının yılgınlığa düşmesini ve itirafçı
olmasını önlemek için her yolu deniyormuş.
Özellikle televizyonda örgüte yönelik operasyonların duyulmasını istemiyorlarmış.
“Örgüt dağıldı” algısının yerleşmesini istemiyorlarmış.