FETÖ, Karlov suikastında hedef şaşırtmaya çalışmış
Abone olRusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesine ilişkin iddianamede, suikastın arkasında, "15 Temmuz darbe girişiminin faili ve aynı zamanda bir casusluk örgütü olan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) bulunduğu", örgütün suikasttan sonra hedef şaşırtmak için algı operasyonu yürüttüğü belirlendi.
İddianamede, suikast faili Altıntaş'ın iki ayrı telefon
kullandığı, olay yerinde bulunan telefonun haricinde evinde de GSM
hattı olmayan bir telefon daha ele geçtiği, saldırı emrini bu
telefondan aldığı belirlendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesine ilişkin 28 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede, tetikçi Mevlüt Mert Altıntaş'ın "mahrem imamı" Şahin Söğüt ile suikastten 10 gün önce görüşüp saldırı ile ilgili yerine getirmesi gereken talimatları aldığı tespit edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 19 Aralık 2016'da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen "Gezgin Gözüyle Kaliningrad'dan Kamçatka'ya Rusya" konulu fotoğraf sergisinin açılış kokteylinin yapıldığı; kokteylde, dönemin Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Karlov'un polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürüldüğü belirtildi. Altıntaş'ın FETÖ mensubu olduğu kaydedilen iddianamede sıkça, "Terörist Mevlüt Mert Altıntaş" ifadesi kullanıldı.
NABIZ KONTROLÜNDEN SONRA BİR EL DAHA ATEŞ
ETMİŞ
İddianamede, Karlov'un konuşması sırasında koruma polisi gibi
arkasında bekleyen saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş tarafından 9
kez silahla ateş edildiği, Karlov'un yere düşmesinden sonra
Altıntaş'ın nabız kontrolü yaptığı, sonrasında Karlov'a bir el
daha ateş ederek öldürdüğü anlatıldı.
Altıntaş'ın, Karlov'un cesedi başında sol elini havaya
kaldırarak, "Beni buradan ancak ölüm alır", "Buradan ölmeden çıkmam
ben" şeklinde sloganlar attığı aktarılan iddianamede,
Altıntaş'ın bina içerisinde gelişigüzel bir şekilde ateş
açarak Karlov'un cesedinin başından ayrıldığı ifade
edildi.
İddianamede, olay yerindeki sivillerin tahliyesinden sonra polislerin resim sergisinin yapıldığı salona girerek Altıntaş'a, "Teslim ol" çağrısında bulunduğu, ancak Altıntaş'ın ateş ederek karşılık vermesiyle çıkan çatışma sonucu Altıntaş'ın ölü olarak ele geçirildiği kaydedildi.
TALİMAT HATSIZ TELEFONDAN
Altıntaş'ın FETÖ mensubu olduğu belirtilen iddianamede,
Altıntaş'ın örgütteki "abi"sinin şüphelilerden Şahin Söğüt
olduğu ifade edildi. Söğüt'ün, örgütte "öğretmen" konumunda
bulunduğu anlatıldı.
İddianamede, Söğüt'ün yakalandığı sırada üzerinde bulunan telefonun içerisinde hat bulunmadığı ve telefonu kırmaya çalıştığı, durumun incelenmesi sonucu Altıntaş'ın da iki ayrı telefon kullandığının tespit edildiği, telefonlardan birinin üzerinde GSM hattı olmadığı bildirildi.
Altıntaş'ın cesedinin yanında bulunan telefonun ve evindeki ikinci telefonun ise farklı marka ve model olduğu belirlendi. Altıntaş'ın, evindeki telefonu, 15 Kasım 2016'dan itibaren hatsız olarak kullandığı tespitine yer verilen iddianamede, Altıntaş'ın wifi bağlantıları vasıtasıyla sosyal medya hesapları ve elektronik posta üzerinden FETÖ mensubu Söğüt ile irtibat kurduğu ve "Gerçekleştireceği saldırı için talimatları hatsız olarak kullandığı cep telefonu üzerinden aldığı" kaydedildi.
Altıntaş'ın, suikasttan sonra olay yerinde bulunan telefonunu, "Bilinçli olarak soruşturmayı uzatmak ve başka mecralara yöneltmek amacıyla olay yerine kadar götürdüğü." vurgulandı.
FETÖ'NÜN ALGI OPERASYONU
İddianamede, gerçekleştirilecek eylem sonrasında FETÖ'nün
hedef şaşırtmak amacıyla algı operasyonu yapmak istediği,
saldırıdan sonra sosyal medyadan suikastın A.Ş. isimli El Kaide
şüphelisi tarafından yapıldığı yönünde paylaşımlarda bulunulduğu
bilgisi yer aldı.
Örgütün Altıntaş'a saldırıdan önce A.Ş. ile temasa geçmesi yönünde talimat verdiği, talimata uyan Altıntaş'ın da 8 Ekim 2016'da İstanbul'daki Fatih Camisi'nde A.Ş. ile görüşme yaptığı ifade edildi.
İddianamede, saldırının düzenlendiği 19 Aralık 2016'dan 9 Ocak 2017'ye kadar sosyal medyadaki paylaşımların da incelemeye alındığı anlatıldı.
Olay akşamı, FETÖ firarisi ve Karlov suikastı iddianamesinin şüphelisi Emrullah Uslu'nun, hedef şaşırtma kapsamında, "#Karlov katleden Katil El Kaide sloganları atan koruma polisini besleyen zihniyeti uzakta aramayalım." şeklinde tweet attığı aktarıldı. Uslu'nun ayrıca, El Kaide şüphelisi A.Ş'nin geçmişte paylaştığı, "Rusya dünya ile alay ediyor. 'Sivilleri hedef aldığımıza dair geçerli kanıt yok.' diyor. Moskova metrosu patlayınca görürler alayı." şeklindeki tweetini de retweetlediği kaydedildi.
BAZI ŞEYLERİ KIRIP DÖKME İSTEĞİ
İddianamede, saldırgan Altıntaş'ın geçmişine dair bilgiler de yer
aldı. Altıntaş'ın çocukluğunu Aydın Söke'de geçirdiği,
çevresinde, "Sessiz, sakin, kendi halinde, sosyal çevresi dar olan,
sıkılgan, karamsar, her konuya olumsuz bakan, kimse ile fazla
samimi olmayan." bir kişiliğe sahip olduğu bildirildi.
Altıntaş'ın, lise öğrenimini tamamlamasından sonra 2012'de polis okullarına girdiği ve 2014'te Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak göreve başladığı aktarıldı.
Göreve başlamasından sonra Altıntaş'a, "Ruhsal Belirti Tarama Testi" yapıldığı anlatılan iddianamede, "Bir başkasına vurmak, zarar vermek, yaralamak dürtülerinin olması" ve "Bazı şeyleri kırıp dökme isteği" başlıklı sorularına Altıntaş'ın, "oldukça fazla" anlamına gelen "3" numara ile cevap verdiği belirtildi.
Söz konusu testin, Johs Hopkins Üniversitesi Psikometrik Araştırma Ünitesinde Hopkins Symptom Check List olarak bilinen envanterden yararlanılarak geliştirildiği, 2,5 ile 4 arası puanların belirti düzeyinin çok yüksek olarak değerlendirildiği ifade edildi.
Karlov'u öldüren Mevlüt
Altıntaş'ın vurulma anı
SUİKAST EMRİNİ MAHREM İMAM İLETMİŞ
Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, FETÖ
hiyerarşisinde "öğretmen" konumunda bulunan ve Mevlüt Mert
Altıntaş'ın "mahrem imamı" olduğu belirlenen eski BTK çalışanı
Şahin Söğüt'ün Karlov suikastındaki rolü belirlendi.
Söğüt'ün "ByLock" kullanıcısı olduğu, yakalandığı sırada üzerinde bulunan telefonun içinde hat bulunmaması ve gözaltındayken telefonunu kırarak yok etmeye çalışmasının anlatıldığı iddianamede, terörist Altıntaş'ın da 15 Kasım 2016'dan sonra hatsız telefon kullandığı, bu şekilde wifi bağlantıları ile sosyal medya ve mail hesabı üzerinden şüpheli Şahin Söğüt ile irtibata geçtiği tespit edildi.
Altıntaş'a suikast talimatını ileten, eylem ve eylemin arka planıyla ilgili önemli bilgilere sahip olduğu değerlendirilen Söğüt'ün soruşturma aşamasında susma hakkını kullandığı kaydedilen iddianamede, Söğüt'ün Altıntaş ile ilgili bilgileri örgüt hiyerarşisinde üst kademelerde bulunanlara ilettiği vurgulandı.
Soruşturma kapsamında, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan Salih Yılmaz'ın Altıntaş'ın kendisine bağlı hücrede olduğunu ve Altıntaş'tan sorumlu olan "Ahmet" kod adlı öğretmenin de Şahin Söğüt olduğunu beyan ettiği ifade edildi.
SUİKASTTEN 10 GÜN ÖNCE GÖRÜŞMÜŞLER
Söğüt'ün 9 Aralık 2016'da Altıntaş'ın Ankara'nın Keçiören
ilçesindeki evine 256 metre mesafede telefonunun sinyal verdiği
belirtilen iddianamede, Söğüt'ün Altıntaş'ın ikametinin yakınına
giderek saldırıyla ilgili yerine getirmesi gereken talimatları
verdiği ve bu tarihten sonra Altıntaş'ın bilgisayardan hedef
şaşırtmak amacıyla aramalar yapmaya başladığı, yine saldırı ile
ilgili son hazırlıklar için internetten otel, silah kılıfı, takım
elbise ve sağlık raporu gibi konularda aramalar yaptığı tespit
edildi.
İddianamede, Söğüt'ün teknik yöntemlerle imajı alınan cep telefonunda, örgüt elebaşı Gülen'e ait videolar, bazı haberleşme programları, örgütle ilgili kimi davaların iddianamelerinin yanı sıra "günlük olağan haberleri takip ederken internetten baktığı" terörist Mevlüt Mert Altıntaş, Büyükelçi Andrey Karlov ve elebaşı Gülen'e ait fotoğrafların tespit edildiği vurgulandı.
Söğüt'ün iddianamede adı geçen şüphelilerden, FETÖ'nün "MİT mahrem yapılanması"nda yer alan Hüseyin Kötüce ile 2016 ve 2017'de irtibat kurduğu kaydedilen iddianamede, bu görüşmelerden sonra Söğüt'ün Altıntaş ile irtibata geçtiği saptandı.