FETÖ itirafçısı 3 hakim ve savcıdan şok iddialar!
Abone olHSYK Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, FETÖ soruşturması kapsamında hakim ve savcılarla ilgili yürütülen işlemler hakkında bilgi verdi
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili
ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, makamında gazetecilere yaptığı
açıklamada, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında
hakim ve savcılarla ilgili yürütülen işlemler hakkında bilgi
verdi.: Yargıtay'da gelen dosyaların örgüt elemanlarınca
fotokopisinin çekilip ilgili kişiye iletildiği, yine önemli
kişilere, önemli iş adamlarına ait dosyaların Pensilvanya'ya
götürülüp, Pensilvanya'nın talimatıyla kararlar verildiği açıkça
bildirilmiş. Tüyleri diken diken edecek itiraflar dediğim hususlar
bunlardı.
HSYK Başkanvekili Yılmaz, FETÖ soruşturmasında etkin pişmanlıktan yararlanan ve itirafçı olan hakim ve savcılar arasında eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik'in de bulunduğunu belirterek, "Yargıtay'da gelen dosyaların örgüt elemanlarınca fotokopisinin çekilip ilgili kişiye iletildiği, yine önemli kişilere, önemli iş adamlarına ait dosyaların Pensilvanya'ya götürülüp, Pensilvanya'nın talimatıyla kararlar verildiği açıkça bildirilmişler" dedi.
İtirafçı HSYK üyelerinin tahliyesi
Mehmet Yılmaz, etkin pişmanlıktan yararlanan ve itirafçı olanlar
arasında eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK üyeleri
Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik'in de bulunduğuna dikkati
çekerek, şöyle konuştu:
"Her üç isim de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuşlar ve
etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediklerini
söylemişler, verdikleri ifadelerde de örgüte nasıl girdiklerini,
örgütün nasıl çeteleştiğini ve mevcut yargısal yetkilerin örgüt
elemanlarınca nasıl örgüt lehine kullanıldığını açıkça
bildirmişler. Yargıtay'da gelen dosyaların örgüt elemanlarınca
fotokopisinin çekilip ilgili kişiye iletildiği, yine önemli
kişilere, önemli iş adamlarına ait dosyaların Pensilvanya'ya
götürülüp, Pensilvanya'nın talimatıyla kararlar verildiği açıkça
bildirilmiş. Tüyleri diken diken edecek itiraflar dediğim hususlar
bunlardı. Biz her seferinde söyledik, 'hakim, savcı tarafsız
olmalı' dedik ama gördüğümüz şu ki yüksek yargıda ve ilk derece
yargıda bu işler böyle olmamış. Dosyalar, kararlar örgütün
talimatlarıyla verilmiş.
Pensilvanya'ya götürülen dosya mevcut. Bir ara hatırlarsanız eski
Adalet Bakanlarından Mehmet Ali Şahin'in beyanında da geçen bir
dosya vardı. Evet, aynıyla vaki, dosya Yargıtay imamı tarafından
Pensilvanya'ya götürülmüş ve Pensilvanya'nın onayıyla dosyada
hareket edilmiş. Yargıtay'da 2011 ve 2013 döneminde Pensilvanya'nın
onaylamadığı hiç kimse daire başkanı olamamış. Bu gerçekler
kamuoyunca bilinmiyor. Bizzat bu işi yaşayanların ve bu işin içinde
olanların beyanı bu. Yine 2010'da Yargıtay üyeliği seçimleri
Pensilvanya ile pazarlık halinde kararlaştırılmış, örgütün
isimlendirmesiyle, onların diktesiyle Yargıtay üyesi seçilmiş. Türk
yargısı gerçek anlamda kuşatılmış, tarafsız ve bağımsız yargıdan
söz etmek mümkün değil. Türk yargısı maalesef bu durumdaymış."
HSYK seçimlerinin ardından 2014'te görevi devraldıklarında,
önlerine gelen ilk derece yargısında kumpas, uydurma delillerle
ilgili dosyalarda bu konuları kamuoyuna anlattıklarını belirten
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Oda TV, Hüseyin Kurtoğlu, Fenerbahçe dosyası gibi içinde artık
kumpasın, uydurma delillerin bulunduğu dosyaların aynısı yüksek
yargıda da mevcut olmuş. Yargıda FETÖ dediğimiz o terör örgütünün
dedikleri olmaya başlamış. Her önemli soruşturmada muhakkak örgüt
direktifleri ve talimatlarıyla hareket edilmiş. İlk derece hakim ve
savcıların bazılarının beyanlarını okuyunca insan karşı karşıya
bulunduğu sorunun ciddiyetini daha iyi kavrıyor."