FETÖ gitti Türkiye vites yükseltti

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ekonomi Muhabirleri Derneğinde (EMD) basın mensuplarıyla bir araya geldi. Zeytin Dalı Harekatı'nda yerli üretim silahların kullanılmasına değinen Özdebir, Ankara'nın savunma sanayisinde bir odak haline geldiğini söyledi. Özdebir, Ankara'nın orta gelir tuzağını oluşturan orta teknoloji tuzağını atlatmış bir kent olduğunun altını çizdi. 

Özdebir, Türkiye'nin yerli üretim konusunda komplekslerini kırdığını ve artık çok daha iyi işler yapacağına inandığını dile getirerek, "Doğu ve Güneydoğu'da sürdürdüğümüz terörle mücadelede de olmak üzere Türkiye'nin geliştirmiş olduğu teknolojiler çok ciddi fark yarattı. İHA'ları daha önce şu anda mal ettiğimizin belki 10 misli fiyata başka ülkelerden, güç bela ve silahsız olarak aldık. Onları çalıştırmakla ilgili sıkıntılarımız oldu. Kendi İHA'larımızı yaptıktan sonra teröristler kafasını çıkartamaz oldu." diye konuştu. 

Ülkenin muharebe yeteneğini artıran birçok yerli ürün geliştirildiğini ifade eden Özdebir, yerli uçağın da bir an önce yapılmasının önemine işaret etti. Altay tankının güç paketinin yapılması konusunda da çok güzel gelişmeler olduğunu belirten Özdebir, "Bana göre yüzde 99 o iş tamamlandı." dedi. 

Özdebir, insansız tanklar konusuna da değinerek bunu yapmanın Türk sanayicisi için zor bir iş olmadığını söyledi. Türkiye'nin şu an mayınlı sahaları temizlemek ve hendekleri doldurmak için insansız iş makinesi ürettiğini kaydeden Özdebir, "İş makinesini kullanıyorsanız tankı da kullanırsınız. Bunları yapabilecek kabiliyetteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

İŞİN İÇİNDE ÇOK BOYUTLU HAİNLİK VAR
FETÖ'nün geçmişte Türkiye'yi yavaşlattığına dikkati çeken Özdebir, şunları kaydetti:

"İçimizdeki urlar temizlendikçe Türkiye çok daha hızlanmaya başlıyor. FETÖ, insanın bağırsaklarına yerleşen parazitler gibi her türlü enerjimizi emmiş. Birçok şeyi yapılmaz hale getirmiş, moralimizi bozmuş. Bayraktar, çıkana kadar bizim aktif olarak kullandığımız bir İHA'mız yoktu. Halbuki TAI bundan geriye doğru en az 10 sene önce ANKA'yı yaptı ama bir türlü silahlı kuvvetlerin envanterine sokamadı. Birtakım insanlar geçmişte ANKA'nın TSK envanterine girmesini engelledi. Milli savunma sanayisinin güçlenmesine birileri engel oldu."

Özdebir, FETÖ ile ilgili temizliğin hala sürdürüldüğüne işaret ederek, "Yeni insanlar yetiştirmemiz lazım. Asıl büyük zarar insan kaynağımıza verildi. Şu anda binlerce kişi hapislerde, binlerce kişinin davaları devam ediyor, binlerce memur açıkta. Reel sektörde de aynı şekilde. Türkiye'nin yetişmiş beyinlerinden, enfekte oldukları için, istifade edemiyoruz. Bu kadar insan gücümüz ve yetişmiş insanımız devre dışı kalmış durumda. Bunun bedeli 4 tane yerin bombalanmasıyla ölçülecek bir şey değil. Türkiye'nin yıllarını çaldılar adamlar. İşin içinde çok boyutlu bir hainlik var." diye konuştu. 

BANKALAR KREDİ LİMİTLERİNİN SONUNDALAR
Özdebir, reel sektör kıvranırken bankacılık sektörü karının 50 milyar lirayı bulduğunu dikkati çekti.  Mevduat toplama yetkisinin devlete ait olduğunu, devletin bunu bankalara lisans vermek yoluyla devrettiğini anlatan Özdebir, "Yani bankalar kamu yetkisi kullanan kuruluşlardır. Kamu yetkisi kullanan hiçbir kuruluş kamunun aleyhine iş yapamaz." değerlendirmesinde bulundu. 

Özdebir, Türkiye'nin gelişmesi ve faizlerin düşmesi için bankacılık sektörüne düşen önemli roller bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Kamu mevduatının tek bir hesapta toplanması gibi bir düşünce var. Bütçe hedefleri makul bir açıkta devam ediyor ama likidite dengesi açısından bakıldığında çok ciddi açıklık var. Bunun kapatılması açısından kamu kuruluşlarının tek hesap altında toplanması, rahmetli Necmettin Erbakan'ın havuz politikasının tekrar gündeme getirilmesi söz konusu. Şu anda piyasadan en çok para toplayan Hazine'nin, piyasayı sünger gibi emmesinin önüne geçebilecek güzel bir atılım. Bunun bir an evvel hayata geçirilmesi gerekiyor. Bununla beraber faizlerin düşmesi gerekir. Bu biraz psikolojik bir şey. Bankalar, şu anda kredi limitlerinin sonuna gelmiş durumdalar. Mevduat toplama ile ilgili yarışı kredi faizlerini artırıyor."

AKYURT'TA YAPILACAK FUAR ALANI
Akyurt'ta yapılması planlanan fuar alanı hakkında da konuşan Özdebir, bu konuda ihaleye çıktıklarını söyledi.

Özdebir, ihaleyi davet usulüyle yaptıklarını anlatarak, tespit edilen 70'in üzerinde firmaya davet yazıları gönderildiğini bildirdi. 

Bu ayın sonunda teklif mektuplarını alacaklarını ve değerlendireceklerini dile getiren Özdebir, "Bir ara Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yeriyle ilgili tereddüt olduğunu söylemişlerdi ama Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın da onayı alınarak eski yerinde yapılıyor." diye konuştu. 

Özdebir, havacılık fuarını Türkiye'de gerçekleştirmek için adına söz konusu lokasyonu tercih ettiklerini belirterek, "Fuarın ortakları olarak Sayın Başbakanımızı ziyaret ettiğimizde kendisiyle bu konu konuşuldu. Şu anda Esenboğa'ya üçüncü pist inşa ediliyor. Bu pist ile fuar alanı havaalanına oldukça yaklaşıyor. Havaalanı ile fuar alanı arasında yapılacak bağlantı yolu yapılması kapsamında belirlenecek güzergahtaki kamulaştırmayla ilgili Sayın Başbakanımız da 'yaparız' dedi." ifadelerini kullandı. 

Projenin keşif bedelinin 279 milyon lira olduğunu belirten Özdebir, arsası dahil olmak üzere tüm yatırımın ortaklar tarafından karşılanacağını, projenin 2019 seçimlerine kadar tamamlanmasını hedeflediklerini ifade etti.