Fethullah hocayı kızdıracak ne halt ettin

Müşteki Mehmet Nuri Turan, 2010 yılındaki Tahşiye operasyonunda polislerin kendisine "Sen söyle Fethullah hocayı kızdıracak ne halt ettin" dediğini iddia etti.

14 Aralık operasyonunu başlatan dilekçeyi veren müşteki Mehmet Nuri Turan’ının 11 kasımda savcıya veridiği ifadeye Star gazetesi ulaştı.

"YAZIKLAR OLSUN SANA DEDİM"

11 Kasım 2014’te savcıya ifade veren müşteki Turan 2009 yılının Mayıs ayında Fahri Sarrafoğlu’nun kendisiyle Van kahvaltı salonunda görüştüğünü söyledi. Turan ifadesinde “Fahri Sarrafoğlu “hocayı kızdıracak kitapları neden basıyorsun zaten dinleniyorsun takip ediliyorsun” dedi. Operasyon günü evime aramaya gelen, gözaltına alınıp ekip aracında giderken görsem tanıyabileceğim polis, araçta sohbet ederken bir PKK’lıya bile kan verdiğini beyan edince ben de ‘onlara karşı bize olandan daha yumuşaksınız’ deyince memur bana “Sen söyle Fethullah hocayı kızdıracak ne halt ettin” dedi, ben de “yazıklar olsun” sana dedim. Diğer memur da şahit oldu. Bana “Sen söyle Fethullah hocayı kızdıracak ne halt ettin” tabirini kullanan kişiye memurlar “komiserim” diye hitap ediyorlardı” dedi.

İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılarından Hasan Yılmaz ile İrfan Fidan’ın tarafından hazırlanan ‘Paralel Yapı’nın Tahşiye Kumpasını konu alan soruşturma dosyasının ayrıntıları Star gazetesinde Kemal Gümüş imzasıyla yer aldı.

1 NUMARALI ŞÜPHELİ GÜLEN

Terör Örgütü yöneticiliğinden hakkında yakalama kararı verilen Fethullah Gülen’in bir numaralı şüpheli olarak yer aldığı, Hidayet Karaca, Tufan Ergüder, Musutafa Kılıçaslan ve Ertan Erçıktı’nın tutuklandığı soruşturma dosyasında, Gülen Örgütünün çalışma tarzı delilleriyle yer aldı.

Savcılığın en önemli tespitlerinin başında ise Fethullah Gülen ile Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonu arasındaki hiyerarşik bağı gösteren eylemler ve deliller yer alıyor. Hükümeti, dershanelerin dönüştürülmesi sürecinde hedef tahtasına oturtan paralel yapının icraatlarını inceleyen savcılık, talimatların önce Fethullah Gülen’den geldiğini, ardından Samanyolu ile Zaman Gazetesinde kara propaganda yapıldığını örnekleriyle sıralıyor.